‘Ilımlı islam’ diye servis edilen projenin orjinal ismi ‘sivil demokratik İslam’dır. Proje mimarları da Müslüman olmayan Avrupa ve ABD orjinli STK ve istihbarat örgütleridir.
1990’larda başlayan bu adlandırma 11 Eylül saldırısından sonra daha da alevlendirilerek İslam coğrafyasına servis edildi. Proje, önce mali kaynak bulmuş daha sonra da uygulamaya sokulmuştur.
Proje İslam coğrafyasına bir umut gibi servis edilmeye çalışılmıştır. Süslü ve güzel sözlerle servis edilen bu proje kendi içinde gizli kapaklı projeleri de açıklamaktan çekinmemiştir.
***
İslam coğrafyasındaki değişik düşünce sistemlerini sınıflayarak bunlar arasından en uygununu seçmek üzerine bir proje teşkil etmiştir.
Aslında hazırlanan proje içerik olarak daha baştan ölü doğmuştur. Projenin ismi İslam’a dayandırarak konulmuş ama değiştirmeye çalıştığı şey insan üzerinden tarif edilmiştir.
İslam coğrafyasında yaşayanları gruplara ayırmış ve onlar üzerinden projeyi hayata geçirmeye çalışmıştır. Bu grupları ‘desteklenecek’, ‘bastırılacak’ veya ‘mücadele edilecek’ diye çekinmeden tanımlamıştır.
Bu gruplara neler yapılacağını madde madde de yazmışlardır. Yani onların bile çarpık tanımlamaları içinde tek doğru yer İslam’ın saf kalabildiğidir.
Peki neden Batı bu radikal İslam tanımlamasından vazgeçmemekte ve sıklıkla kullanmaktadır?
Bunun birkaç ana nedeni vardır. İslam’ın nüfus ve coğrafi olarak büyüme hızı diğer bütün dinlere göre daha hızlıdır. Din değiştirme oranı en düşük İslam dininde olmakta ve başka dinlerden İslam’a geçiş çok hızlı gerçekleşmektedir.
Önemli kaynakların olduğu yerler bu radikal unsurlar bahane edilerek çok rahat bir şekilde sömürülmektedir.
Yeni dünya düzeninin savaşacağı bir düşmana ihtiyacı vardır onun ismi de küresel sermaye tarafından ‘radikal İslam’ olarak tanımlanmıştır.
Bütün bu tanımlamalar bir yana Batı, İslam coğrafyasında insanların radikalleşmesi için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.
***
Seçimle gelmeye çalışanları diktatörlere devirtmekte, DEAŞ gibi örgütlerin yeşerebileceği alanları önce işgal edip sonra devletsiz bırakarak çekilmekte, mezhep konularını kaşıyıp yeni Kerbela’lar yaratmakta, kaynakları sömürerek fakirleşmeyi teşvik etmekte, sistemin devamı icin antidemokratik liderleri desteklemeye devam etmektedir.
Ama bir yandan da suçu İslam’a yükleyerek bizi değişime zorlamaktadır. Öncelikle sizler İslam ülkelerinin üzerinden ellerinizi çekin ve ‘adam gibi demokrat’ olun.
Bize ‘ılımlı olun’ mesajları üzerinden subliminal mesaj verip durmayın.
İslam coğrafyasında ılımlı İslam’a döneceğiz diye yanlış mesajları Batı’ya verenlere de bir çift lafım var.
Radikal olan insanın kendisidir. Eğer dönecekseniz ılımlı insana dönün inancımızı bu işe karıştırmayın.
