Çeşitli konularda konferans vermek üzere hafta sonu Konya iline ve Seydişehir ilçesine gittim . Sağolsunlar iki MÜSİAD da beni oldukça iyi bir şekilde ağırladı. Konferans haricinde gelmişken hep merak ettiğim Üzümlü bölgesine de gittim. Orada av tüfeği üreten bir kaç şirkete uğradım . Onlarla görüşerek durum hakkında bilgi almaya çalıştım.
Öncelikle bölgede ki halkımız oldukça çalışkan ve girişimci bir ruha sahip. Her ev nerdeyse bir parça üretiyor. Bunların bir kısmını yalnızca el becerisi ile yapıyor.
Bölgede dolaşırken burası ABD’de veya İtalya’da olsa nasıl tanıtılırdı diye düşünmeden edemedim. Yabancı belgesel kanallarında anlatılan silah üreten o küçük atölyeler aklıma geldi. Sonra rüyadan uyanıp tekrar gerçekle yüzleştim. İnanılmaz bir doluluk oranı ile av tüfeği üretiyorlar. Ama sorunlar da diz boyu.
Bu iş dalındaki yolculukları başlangıçtan beri kendi imkan ve kabiliyetleri ile olmuş. Hiç bir yerden özel bir teşvik uygulaması ve destek alamamışlar. O nedenle de ölçek çok büyük olmasına rağmen kazanç yeterli büyüklükte diyemeyiz.
***
Sorunlarını çözmek için bir araya gelerek dernek çatısı altında toplanmışlar. İnşallah bu dernek markalaşma ve ürün gamlarını genişletecek bir çalışma içerisinde olur. Şu anda yapılan ihracat daha çok fason üretim şeklinde oluyor. Yabancı firmalar bazı parçaları burada ürettiriyor.
Bazı firmalarda kendi markasını oluşturmak için yoğun bir çalışma içerisinde yer alıyor. Dünyadaki rekabet göz önüne alındığında devlet desteği olmadan bu yolculukların bir çoğu maalesef başarısızlıkla sonuçlanacak. Yurt dışında silah üreticisi olan firmalar aynı zamanda av tüfeği de üretiyorlar. Bu nedenle de AR-GE ve teknolojik birikime de sahip oluyorlar. Ölçekleri daha büyük olduğundan büyümeye çalışan firmaları ya baştan boğuyor ya da satın alma ile ortadan kaldırıyorlar . Devlet sanırım bu olay farketmiş ki Türkiye’deki av tüfeği üreticilerine yivli silah üretmek için izin vermiş. Burda bir uyarıda bulunmakta yarar var. Devlet bu firmalara bölgede bir organize sanayi bölgesi açmaz ve yapılacak değişim için teşvik sağlamaz ise bu proje ölü doğabilir.
***
Bölgedeki insanların yaptıklarını görünce bunu hak ettiklerini düşünüyorum. Türkiye’nin savunma sanayisinde yapmış olduğu atılımlar ortada ve bunları takdir ile karşılıyorum. Fakat savunma sanayi şirketlerini özel bir koruma altına almaz ve onları teşvik etmezsek bu iş çığrından çıkabilir.
Yabancı şirketler Türkiye’deki pazar paylarını kaybetmek istemiyorlar. Pazarda büyümeye çalışan Türk şirketleri ile de oldukça uğraşıyorlar. Eğer alt edemezler ise de red edemeyecekleri satın alma teklifleri ile karşılarına geliyorlar. Dünyada yalnızca silah üreten şirketlere baktığınızda yanılırsınız. Asıl büyük yarış yedek parça ve mühimmat üreten firmalar arasında yaşanmaktadır. İlerki yazılarımda bunlara değinerek bazı önerilerde bulunmaya çalışacağım.
Yalnızca savunma sanayisini kurmak yetmiyor onu korumak ve yaşatmak daha zor oluyor .
