Değişen sadece Başbakan mı?
ABD Başkanı Bush Irak savaşında yapmış olduğu hatalar nedeniyle Cumhuriyetçilere ağır bir yenilgi yaşatmış ve Obama yeni başkan seçilmişti. Obama gerek seçim çalışmalarında, gerekse seçildikten sonra yaptığı açıklamalarda Bush döneminde unutulan “Yumuşak Güç” kavramına ABD’nin yeniden döneceğini vurguluyordu. Obama’nın ilk yapacağı icraatlarının da ABD dış politikasında ve Irak ile Afganistan’daki askeri stratejilerde radikal bir dönüşüm olacağı üzerineydi. Bu söylemlerinin ardından yaptığı hamleyi ise kimse beklemiyordu. Başkan Obama sert eleştirilerde bulunduğu Bush’un kabinesinden birisine beraber çalışmak istediğiyle ilgili bir teklifte bulunuyordu. Teklif götürdüğü kişi Savunma Bakanı olan Robert Gates’ti. Robert Gates bu teklifi kabul ederek, 16 Aralık 2006’da başladığı Savunma Bakanlığı görevini 1 Temmuz 2011 tarihine kadar sürdürüyordu. Sizce Obama koca ülkede Savunma Bakanlığı yapacak kimse olmadığı için mi Robert Gates’e teklif götürmüştü? Aslında bu teklifin iki ana sebebi vardı. ABD ordusu yeniden dönüşüm sürecini başlatmış ve Rumsfeld döneminin yanlış poitikalarından dönmeye çalışıyordu. Bu dönüşümü de Robert Gates sürdürüyordu.
***
Obama kurumsal bir ülke olmalarına rağmen dönüşümün başındaki kişiyi değiştirmenin bir zaman kaybı olacağını düşünmüştü. Peki bizde durum sizce nasıl olacak dersiniz? Sizdeki Başbakan değişiminin, Sayın Başbakan’ın sadece kendi ceketini alıp gitmesi olacağını mı sanıyorsunuz? Yani bu değişim sırasında bir tek Başbakan mı değişecek zannediyorsunuz? Önce Başbakan’ın getirdiği bütün icracı makamlar değişecek, ardından Bakanlar ve Bakan yardımcıları, derken müsteşarlar ve devam eden zincirleme bir reaksiyon devam edecek. Bu değişim sürecinde ülkenin sorunları nasıl çözülecek. Siz tabi ki şunu söyleyebilirsiniz: “Zaten operasyonları Türk Silahlı Kuvvetleri yürütüyor. Değişim onları etkilemez. “Aslında bu söylem bile Terörle Mücadele kavramını çok da iyi kavrayamadığımızı gösterir. Çünkü şu anda yapılan mücadele hem yurt içi hem de yurt dışını kapsamakta ve onlarca farklı birim tarafından yürütülmektedir. Bu sistem içinde hassas dengeler ve zamanla yarışılarak yürütülen faaliyetler, çarkın içine monte edilecek yanlış bir dişli tarafından komple durdurulabilir.
***
İşim gereği bu dişlinin nasıl çalıştığını yakından takip ediyorum. Terörle mücadele gibi hassas konularda inisiyatif almaktan kaçmayan üst yönetim olması çok değerli bir konudur. Bu konuda devletin zirvesinde ciddi bir uyum sağlanması çok önemlidir. Açıkçası Başbakan çekildiğinde bu karar vericiler de çekilmek zorunda kalacaklardır. Aylardır elde etmiş oldukları değerli tecrübeler de onlarla beraber maalesef kaybedilecektir. Tabi ki yeni gelen Başbakan’ın kendi kadrosu ile çalışmak hakkıdır. Benim hatırlatmam bu mücadelenin nasıl bir kritik şekilde sürdürüldüğüyle ilgilidir. Kimse bana kişilerin vazgeçilmez olduğunu söylemeye kalkmasın. Bizde işler kurumsal yapının işleyişinden çok başa gelen kişinin yoğurt yemesi üzerinedir. O nedenle de toplum olarak liderin peşinden gitmeyi severiz.
***
Çünkü lider olmadan hayatın durduğuna inanırız ve bu felsefe hayatımızın her yerine sirayet eder. Şimdi siz yalnızca ülkede Başbakan’ın değişeceğini zannediyor ve hayatın aynen devam edeceğine mi inanıyorsunuz? Benim tavsiyem, terörle mücadele sürerken yeni gelen ister düşük ister yüksek profilde Başbakan olsun, bir süre durup nefes alsın. Eğer gidenin ceketini alıp gittiğine inanılıyorsa, o da yalnızca ceketini alıp gelsin. Beni ilgilendiren tek şey, karar verme mekanizmasında yaşanacak bir anlık boşluğun sahada nasıl etki yapacağıdır. Yoksa gelenin kim olduğu değildir.