Zarifoğlu’nun şiirinde durup Knopfler’in gitar solosu ile haykırmak…
Öyle şiirler, öyle müzikler vardır ki her okuduğunuzda ya da her dinlediğinizde adeta “Nirvana’ya ulaştığınız” hissine kapılırsınız. Bilindiği gibi Buda felsefesinde bu anlayış, ruhun özgürleşmesi ve en üst düzeye çıkması anlamını taşıyor. Acının ruhtan uzak bir kavram olduğuna inanılan bu düşünce sistematiğinde, kişi nirvana ile sıkıntısını, üzüntüsünü bir kenara bırakır ve anı yaşamanın tadına varır.
Kuşkusuz çok sevdiğim büyük şiirler, muhteşem müzikler var ve ben her birinde kendimi ve dünyayı yeniden keşfediyorum. Ama bazı şiirler ve şarkılar var ki onların hayatım üzerindeki etkilerini tarif etmek için kelimeler yeterli olmuyor.
Cahit Zarifoğlu’nun “Berdücesi-1962” şiiri ve Dire Straits’in "Sultans Of Swing” ve "Brothers In Arms" parçaları…
Mesela 1980’li yılların tam ortasındasınız, Türkiye’de insanların yüzünde ‘cuntacı’lardan kurtulmanın tebessümü var, dünyada ise değişim rüzgarları esiyor… Böyle dönemlerde acılar, sevinçler, umutlar hep birbirine karışır ve içinizde tereddütler yaşarsınız.
Eğer Ağustos’un en sıcak gecelerinde yüreğinizin üşüdüğünü hissederseniz Cahit Zarifoğlu’nun “Berdücesi-1962” şiirini okuyun, hem de yüksek sesle… İşte böyle anlarda ünlü rock grubu Dire Straits’in şarkılarıyla zamanın kalitesini daha da arttırmak mümkün.
İşte Cahit Zarifoğlu’nun şiirinden bir bölüm:
/saygılı dudaklarınla yarıştım
ince bir ilgi yaşadım kıvranışlarında
gözlerinde 'harikulâde' yaş bulutları
Yürek safındaydım sen bin mil uzaktan koska
göz değil aşk
aşk değil bin çeşit göz
bunca çıldırdım hem ilgisiz
koridor görüp ölüyordum
çizmeli tülbentli kız
saçlarında yirmi yedi yıl lodos
laleliden otobüse biniyor
kimbilir nerede oturuyor
her çizgisi ezmeyle bilenmiş
üç 'aziz' bakışını yakaladım
bin yıldır cephane taramış
hep blek börd bir gözdeyiz
sıra kimin
benimse – rölans/
Zarifoğlu’nun dizelerini yüksek sesle okurken bir anda Mark Knopfler’in gitar solosu başladığında, pencereleri açıp yüksek sesle haykırmak istersiniz…
Bilindiği gibi Mark Knopfler, müzik tarihinde önemli yere sahip bir gitaristtir. Her ne kadar ün olarak Eric Clapton’un altında kalsa da Knopfler bazı eleştirmenler tarafından en iyi gitarist olarak kabul edilir. Edebiyatçı ve gazeteci olmanın da deneyimle anlamlı ve derin şarkılar yazmıştır.
Gitar solosunu dinlediğinizde görürsünüz ki Knopfler muhteşem ötesi bir gitarist… Bunun için “Sultans of Swing”teki soloyu mutlaka dinlemeniz gerekir. Mark Knopfler burada öylesine fanteziler yapar ki dayanamayıp haykırmak ve de ağlamak istersiniz.
Sadece “Sutans of Swing” değil, Dire Straits’in yüreklerimizi yerinden oynatan başka çok önemli şarkıları da var. “Brothers in Arms”, “Calling Elvis”, “So Far Away”, “Twisting by The Pool” ve “Walk of Life” bunlardan birkaçı…
Müthiş bir gitar solosuyla başlayan “Brothers in Arms”ın bitişindeki şu sözleri zihnimize not etmekte yarar var.
/Size veda etmeme izin verin
Her erkek ölmek zorunda
Ama yıldızların ışıklarında yazılıdır
Ve avucunuzdaki her çizgide
Biz savaşan ahmaklarız
Silah arkadaşlarımızla/