Yalan rüzgârı gibi sanki…
Bir haftadır Türkiye’nin ormanları yanıyor, canları yanıyor ama yangın söndürme uçaklarımız olmadığı için gerekli şekilde müdahale edemiyoruz ve acılarımız katlanarak büyüyor.
Ancak Manavgat’ta başlayan yangın fırtınası sürerken devlette bu mesele ile ilgili sorumluluk makamında olanlar arasında garip şeyler oluyor. Felaket karşısında endişelenen belediye başkanları, vatandaşlar “Yanıyoruz, uçak gönderin, uçaklar nerede” diye feryat ettikçe devleti yönetenlerden kendilerini ve de birbirini yalanlayan açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Türk Hava Kurumu uçaklarının neden hangarlarda çürümeye terk edildiğini soranlara Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli diyor ki: “Elindeki uçakla ilgili problem, uçabilecek kapasitede değil, uçsa da performans verecek kapasitede değil.” Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “THK’nın elinde kullanılabilecek uçak yok” şeklinde açıklamalar yaptığını biliyoruz.
Düğünlerden vakit buldukça işiyle ilgilenen THK’nın kayyım başkanı Cenap Aşçı önceki gün yaptığı açıklamada kurumun elindeki 6 uçağın uçabilir durumda olmadığını, bakım için 4 milyon dolara ihtiyaç olduğunu açıkladı.
Ama sonra öğreniyoruz ki THK’nın kayyım başkanı da, Tarım Bakanı da bu konuda doğruyu söylemiyormuş. Öyle anlaşılıyor ki cumhurbaşkanını da yanlış bilgilendirmişler…
Çünkü Cenap Aşçı bir yıl önce Habertürk TV’de katıldığı bir programda aynen şu bilgileri vermiş:
“THK’da toplamda 9 uçağımız var, uçaklardan 3’ü zaten önceki yıllarda siz havacıların tabiriyle kaydolmuş halde. 4. uçağımız uçuşa hazır, 5. ve 6. uçağımıza 150 bin dolar harcayarak biz uçuşa hazır hale getirebiliriz.”
THK Başkanı bu programda ayrıca kurumdan Orman Bakanlığı’na dezenformasyon yapıldığını, bu uçakların motorlarının olmadığı, bakımlarının yapılmadığı ve uçulamadığı şeklinde yanlış bilgiler gittiğini iddia ediyor.
Başkan uçakların ne kadar uçuşa hazır olduğunu izah ederken de diyor ki:
“Kanada’da Viking firması bunları üretmiş biz kendilerini davet ettik firma yetkililerine 6 uçağımızı teknik olarak incelettik. Sivil havacılık kuralları gereği en küçük vidasından en büyük parçasına kadar ne zaman hangi parçanın takıldığına dair bilgi elimizde mevcut dolayısıyla uçaklar güvenli hale geldi.” Eğer bir yıl içinde hurdaya çıkmadıysalar THK’nın 6 uçağı hizmete hazır halde… Ama ne hikmetse hangarlarda atıl vaziyette duruyor ve ormanlarımız yanmaya devam ediyor.
Hal böyleyken THK’nın aynı kayyım başkanı Cenap Aşçı bugün çıkıyor, “uçakların bakımı için 4 milyon dolara ihtiyaç var” diyor. Bakan Pakdemirli’nin de THK uçaklarının işe yaramaz olduğunu söylediğini bir yere not etmekte yarar var. Bu arada uçma kapasitesi olmadığı söylenen söz konusu uçakların 2019’da gerçekleştirilen Teknofest’te bir gösteri uçuşu yaptığını da unutmayalım.
Tepede yaşanan bu “Ali-cengiz oyunları”nın sonunda eğer bir gün THK’nın taşınmazları ile ilgili bir rant hikayesi ortaya çıkarsa doğrusu hiç şaşırmamak lazım. Çünkü bu iktidarın en başarılı olduğu konu rant hikayesi yazmak…
Yaşadığımız bu manzara karşısında söylenecek söz bulmak gerçekten zor, sanki bir yalan rüzgarı gibi… Doğrusu sormak gerekiyor; THK başkanının bir yıl önce söylediklerine mi, yoksa bugün yaptığı açıklamalara mı inanacağız, yoksa ikisi de mi yalan?
Peki Orman Bakanı bu gerçeklerden habersiz mi, yoksa doğruyu mu söylemiyor?
Ne acıdır ki sorumluluk makamındaki yetkililerin arasındaki bu kavgaların faturasını bütün bir Türkiye ödüyor. Maalesef büyük acılar yaşadığımız bu tür felaket dönemlerindeki beceriksizlikler, duyarsızlıklar ve krizi yönetememe halleri öylesine sıradanlaştı ki doğru dürüst üzülmeyi bile beceremiyoruz artık…
Ama esas milletçe hepimizi kahreden; hataların üzerini örtmek için her türlü ideolojik cambazlığı mubah gören kalpsizlerin halleridir. Çünkü bu hastalıklı zihniyete göre “Uçaklar nerede?” diye soranlar, “Yanıyoruz, yardım edin” diye çağrı yapanlar ya haindir ya da dış güçlerin ajanı…
Talihsizlik o ki bu ülke için iyi niyetlerle yola çıkan iyi işler de başaran AK Parti iktidarının, sonunda otokratik bir zihniyete evrilmesidir. Artık bu iktidarın bir tek “iyi vatandaş” tarifi var: Sormayacaksın, sorgulamayacaksın, eleştirmeyeceksin. Kabahatlerin üzerini örtüp sadece itaat edeceksin…