Türk tipi rejimin faziletini sonunda Avrupa da keşfetti
Türk tipi” başkanlık rejimiyle birlikte devletin bütün kurumlarının yavaş yavaş iflas ettiğini ve giderek ülkenin bir yönetilemezlik sorunuyla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz. Gece yarısı kararnameleriyle Merkez Bankası başkanının görevden alınması sonucunda Türk parasının büyük değer kaybına uğradığını, vatandaşın cebinde zaten olmayan paranın biraz daha eksildiğini de herkes biliyor.
Maalesef devletin kurumsal hafızası yok edildiği için iktidarın ekonomiden dış politikaya, adalet sisteminden eğitime, sağlığa kadar her alandaki icraatları hiçbir denge-denetlemeye ve hesap verilebilirliğe tabi değil. Bu yüzden de Merkez Bankası Başkanı’nın neden görevden alındığı, Hazine’deki 128 milyar doların nerede olduğu, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede neden yırtılıp atıldığı sorularına cevap verecek hiçbir devlet kurumu yok. Çünkü bütün kararlar tek kişinin taktirindedir, onun da hikmetinden sual olunmaz…
Mesela bir savcı Yargıtay’da bir gün bile görev yapmadan jet hızıyla Anayasa Mahkemesi’ne atanır, bu da hiçbir şekilde sorgulanamaz, çünkü o da tamamen bir kişinin taktirindedir.
Mesela Osman Kavala, Selahattin Demirtaş’la ilgili bugüne kadar hiçbir elle tutulur iddianame bile hazırlanmadan cezaevindeki tutuklulukları devam ettirilmektedir, hem de AİHM’nin “derhal serbest bırakılsın” kararlarına rağmen… Aynı şekilde CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin açık ve net “hak ihlali” kararına rağmen hala sürüncemede bırakılmış durumdadır.
Normal demokratik ülkelerde bu tür kararların tek mercii yargıdır. Peki yargı kararlarına rağmen mağduriyet devam ediyorsa sorunu kim çözecek? Galiba yine aynı taktir makamının himmetini beklemek durumundayız…
Yeni rejim sonrasında dış politikada sergilenen icraatlar da ekonomide ve adalette yaşananlardan çok farklı değil aslında. Son 4-5 yılda “İstiklal mücadelesi” ruhuyla gittiğimiz Suriye’de nasıl bir fayda ürettiğimizin hesabı pek yapılamıyor. “Türkiye’nin güvenliği Libya’dan başlar” sloganıyla Libya’ya gittik, ama orada da ne olup bittiğini kimse bilmiyor… Çok haklı olduğumuz Doğu Akdeniz davasında “Mavi vatan” masalı çoktan unutuldu bile…
Bütün alanlarda olduğu gibi dış politika eksenindeki meselelerimizi de kurumsal ve “hukukun üstünlüğü” çerçevesinde ele alamadığımız için, ne yazık ki sonunda dış politikada da hep “kaybet-kaybet” politikasında karar kılmış bulunuyoruz.
Sonunda Avrupa Birliği ülkeleri de hukuk devleti nosyonunun rafa kaldırıldığı “Tür tipi” rejimin faziletlerini keşfetti ve Türkiye’ye demokrasi dışı bir ülke muamelesi yapmaya başladılar. Çünkü onlar da gördüler ki; ABD eski
Başkanı Trump’ın cumhurbaşkanına hakaret dolu mektubu sonrasında rahip Brunson serbest bırakıldı… İdlip’te 33 askerimizi şehit eden Rusya’ya karşı tek bir itiraz sesi yükseltemedik ve S-400 yanlışında ısrar etmeye devam ettik.
Talihsizlik o ki Avrupa Birliği’nde de “Türkiye bu dilden anlıyor” kanaati yaygınlaşmaya başlıyor. Öyle anlaşılıyor ki AB, bundan sonra Türkiye’ye demokrasi ligindeki bir ülke muamelesi uygulamayacak. Elbette bu Türkiye’den vazgeçmeleri anlamına gelmiyor, ticari ve siyasi ilişkiler yine devam edecek, ama demokratik bir ülke ekseninde değil…
Unutmayalım, Avrupa Birliği’nin krallıkla yönetilen Suudi Arabistan’la da, Mısır gibi askeri bir rejimle de ticari ve siyasi ilişkileri var. Bizim açımızdan esas talihsizlik, Türkiye’nin demokrasi liginde değil, bu ülkelerle aynı resimde görülüyor olmasıdır.
Şimdi Avrupa Birliği Türkiye’ye Haziran zirvesine kadar süre tanıdı. Her ne kadar AB zirvesinde Türkiye’nin demokrasi, özgürlükler ve hukuk konusunda adım atması beklentisi dillendirilse de, esas itibariyle AB’nin beklentisi Doğu Akdeniz… Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gerilimi arttırması durumunda ekonomiyi hedef alan yaptırımların gündeme gelmesi karara bağlanmış durumda. Kısacası hukuk devleti anlayışından vazgeçen Türkiye’yi bu konuda çok da sıkıştırmayacaklar. Yani Türkiye’nin anladığı dilden konuşmaya devam…















Naci agbal neden görevden alındı neden piyasalar yangın yerine neden dış yatırımcılar kacırtıldı.bu soruların cevabını hiç bir zaman ögrenemeyecegiz çünkü tek adam rejimi hiç bir zaman hesap vermez.oy kaygısıda yok ne de olsa aya dört şeritli yol yapsa inanacak büyük resmi görmüş ! Seçmeni var
Yanıtla (2) (0)Çok haklısın. Türkiye’de artık seçim olmayacak ama geçmiş olsun! Türkiye’yi bu muhalefet bitirdi. Halifelik ilan edilse Kılıçdaroğlu avanesi ile sakin olun der ve en fazla Danıştay a gider. Reyiizz hazretleri uzun süredir nabzı yokladı ve hepsini test etti. Asıl film yeni başlıyor. Mahir efendi de dedi 19 yıl sadece hazırlıktı. Kemerleri bağlayın sıkı tutunun...
Yanıtla (0) (0)pudra şekeri icat oldu mertlik bozuldu
Yanıtla (0) (0)Hocam, "taktir" mi, "takdir" mi? Bizi aydınlatmanız mümkün mü?
Yanıtla (0) (0)Orduyuda Cihatçı,irticacı subaylar ele geçirdiğine göre tek adamın gizli ajandasında nihai hedefe artık hiç bir güç engel olamayacak gibi görünüyor..!Laikliğin kaldırılması,İran gibi teolojik bir devlet yapısı...2023 de bu iş tamam gibi...böylece Cumhuriyetten,Atatürk’ten rövanş alınmış olacak.Asıl düşündürücü olan;Bu Ortaçağ zihniyetine MHP’nin destek vermesi...Bırakın muasır medeniyeti Türkiye artık Afganistan,Pakistan,Somali ligine engelsiz olarak ilerliyor...
Yanıtla (7) (1)O aşamayı çoktan geçtik. Sadece geçmişin ataleti bizi başka bir yerde tutuyor.
Yanıtla (1) (0)Bu kuruldugundan beri olan aynı olan tc sistemi ! Sadece değişik olan kutsal/ulu önderler, tek adamların ben olmasaydım sizler olmazdınız, yerli ve milli kolpası bol bol diyenlerin değişmesi okadar ! Kolpa aynı kolpaydı sadece kolpacılar değişti !
Yanıtla (4) (5)Kişi kültü ve bireyler değil de kellerden oluşan toplumların genel özelliği. Kafalar hala geriye bakıyor. İleriye bakan yok. Okuyucu yorumlarına bakın. Getirdikleri örnek+reçeteler bin, bin besyuz yıl öncesinden. Hala Asri saadet (yok öyle bir dönem) Osmanlı (tabii iyi dönemi), 1920 ve 30lar. Bu gün yok, yarın da yok. Hiç kimse kendisi için yaşamıyor. Herkes büyük ideallerin adami. Ama hiç birinin kendisine faydası yok. Bulunduğu lig Tanzanya, hayal dünyasında dünya lideri.
Yanıtla (3) (1)"Türk tipi” başkanlık rejimiyle birlikte devletin bütün kurumlarının yavaş yavaş iflas ettiğini ve giderek ülkenin bir yönetilemezlik sorunuyla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz"
Yanıtla (1) (0)hepimiz biliyor muyuz gerçekten?
Evet, hepimiz biliyoruz. Fakat, Türkiye demografik olarak ikiye ayrılmış durumda 1. "hepimiz" ve bu 2. "sistemden beslenenler."
Yanıtla (3) (0)Asıl iflas edenler, beyinleri kin ve nefretle dolanlar. Çünkü gerçekten gözleri, kalpler ve kulakları mühürlenmiş gibi. Yazık!
Yanıtla (1) (0)Suriyeye girdik suriyede ne içimiz var dersiniz,girmeseydik terör devleti oluşturuluyor niye girmedik dersiniz sizin muhalefet anlayışınız bu.Urettigin ne var bu ülkede eleştirmek muhalefet etmekten başka oda bir 8s bari adam g8bi yap
Yanıtla (2) (12)Sayın Gursel Gursel,
Yanıtla (11) (1)Suriye politikasında yapılan hatalar sonucu Türkiye çok zor durumdadır. Akılcı politikalar ile yönetilse idi,Suriye'ye girmeden de istediği sonuçları alabilirdi. Muhalefet etmek kötü birşey değildir. Hataları söylemek hatalardan dönmeye yarar. İktidarda kim olursa olsun mutlaka muhalefet etmek gerekir ki, iktidar dikkatli olsun. Devlet gücünü kötü kullanmasın hata yapmasın. Kendi siyasi görüşüne dahi muhalefet etmekte fayda vardır.
Türk tipi rejimin fazileti mi ?Yoksa rezaleti mi? !..Dünya'da esi benzeri olmayan bir rejim..Bir sürü cek-cakbyapacagiz edebiyati
Yanıtla (6) (3)Göstermelik paketler,kus cikti civciv cikti ,hergün TV "Show'u"
Bitmeyen tükenmeyen masallar !..Iste Türk Tipi fazilet-rezalet
rejimi..
ege, doğu akdeniz ve kıbrıs eninde sonunda yunanistanın olacak zira türk ekonomisinin batıya direnecek gücü yok...
Yanıtla (10) (12)Ege’nin çoğu, Doğu Akdenizin bir kısmı zaten Yunanistan’ın. Kıbrıs da kadim zamanlardan beri Yunan kültürüne haizdir. %15’lik Türk azınlığın Türkiye’deki Kürtlerden çok daha fazla hakkı vardı, bölünme öncesi.
Yanıtla (8) (11)Bn Merkıl dostumuz,
Yanıtla (1) (4)Canlarının istediğinde öldürmek ve kuyulara doldurmak.Daima diken üstünde yaşatmak..1960 öncesi %30 olan Türk nüfusu azalt,Lübnan,Mısır,Filistin,.Fenikeliler.Memluklar,Tapınak şövalyelerini ve 500 yıllık Osmanlı hakimiyetini de aradan çıkart,Adayı Rumlara teslim et.Nereden aldın bu tarihi Homeros destanından mı.
Yanıtla (10) (1)Sevgili Musto .1974.ten sonra
Yanıtla (3) (5)Kıbrısa Īhraç edilen.
180.000 bin Tùrkten hiç Bahsetmiyorsun.?
YORGO ve EVĪN. doğrusunu Yazmışlar. Musto.dūn yazdığın Rūyandan dolayi Sizi.Ayasofya Īmamî ve CB.Danişmani. iilahatçı.Hayrettin Kahramana Göndermiştim.Rūyanı Tabir ettirdikten bir gūn sonra
Değişmişin? Sen bir gūn önceki
Musto Değilsin? Sana okuyup pūfledilerse Hapı yuttun Musto..
Senin tekrar eski haline gelmen için.
Zaman kaybetmeden.PUTRA
Īhracatçısı.TC.nin Cari Açığını kapatacak. Kūrşat
Musto. Kūrşata Git.
Yanıtla (1) (5)Kıbrısta rumların katlettiği türkler i nereye koyacan sen ne yapmaya çalışıyorsun.
Yanıtla (6) (1)Ermeniden çok ermeni kürtten çok kürt olan arkadaşlar, rus zulmünden kafkaslarda sürülen çerkezler için de bi şeyler yazın konularınız değişsinin mesela kızılderililer de olur. Tarihi sorgulayarak dünya haritasını da sil baştan çizersiniz de.
Yanıtla (3) (1)seni biz hoca sanıyorduk ama yanılmışız. anlayamadığım seni tornistan yaptıran nedir?motivasyonunun kaynağını nedir ?
Yanıtla (1) (6)Kendi anayasasını, kendi mahkemelerini bile tanımayan görünümdeki bir ülke ne içerde ne de dışarda çıkarlarını koruyamaz.
Yanıtla (3) (1)Ülkemiz iç düzenini çağdaş standartlara oturtana kadar dış sorunları sürekli artarak devam edecek. Ülkenin iyiliğini isteyen herkes anlamalı ki bu saçma düzeni daha fazla taşıyacak imkanımız kalmadı.
Mehmet kardeşim ceza evindeki bu kişilere sahip çıkmakla zannediyorsunuzki onlardan belki oy alabiliriz siz çok tecrubeli bir gazetecisiniz onlar sizi yolda bırakır onlardan dost olmaz onların değirmenine su taşımayı bırakın gerçek çizginize dönün dönünkü halk size sahip çıksın saygılarımla
Yanıtla (1) (17)Bu adama mı söylüyorsun, ohhoo!
Yanıtla (0) (1)saçmalama ya. Mehmet Bey Parti mi kurdu ki sana oy vermezler diyorsun.
Yanıtla (5) (0)Dünyayı kontrolde tutan adil ama ciddi yaptırım gücü olan bir kontrol mekanizmasına ivedilikle bir ihtiyaç vardır.
Yanıtla (3) (0)Dünyanın her hangi bir köşesinde bir baskı varsa o baskıcı yönetimi fırenlemek için yaptırım uygulama mekanizması devreye girmeli.
Çünkü globalleşen dünyada artık içe kapanıklık veya bu benim iç meselemdir deme şansı olmamalı böyle bir uygarlık değerlerini İnşa etmek zorundayız.
Günümüz insanlık aklı ve zamanın ruhu bunu gerektiriyor.
Sarayın iç duvarlarını dev aynası ile dekore eden mimarın...
Yanıtla (3) (0)Avrupa bizi kıskanıyor
Yanıtla (2) (0)Deniyordu!
Inanmiyordunuz!!!!
Kiskananlar catlasın
Diyeceğim deee..
Çatlamasınlar..
Bizi kıskanacak kimse
Kalmiyacak..
Karar okurlarının.demokrasi.hukuk. insan hakları savunucularının batıya güvenmemeleri gerektiği yorumum yanlış anlaşılmıştır.haçlı zihniyetli batının bize bakışının mevsimsel olduğunu bizim hiçbir zaman kendilerinde olan iyi yaşam kriterlerini isyemeyeceğini hatta bölünüp parçalanmamıza seyirci olacağını kasyettim
Yanıtla (7) (0)Böyle dost bende istemem.
Yanıtla (3) (0)Bunca haksızlığa, hukuksuzluğa, beceriksizliğe, kasd-ı mahsus ile devletin kurumlarının ve hazinenin içinin boşaltılmasına Hakan Albayrak Fransız kalabilmekte. Bugün Ruanda'ya gezmeye götürdü bizi.
Yanıtla (2) (0)Birincisi, mavi vatan masal değildir, ikincisi, AB veya. ABD veya başkası istiyor diye Türkiye egemenlik haklarından vazgeçecek değildir, gücü yettiğince haklarını savunacaktır. Akp"nin aymazlığı sebebiyle harekete geçmekte çok geç bile kalınmıştır. Çok talihsiz bir yazı olmuş.
Yanıtla (4) (35)Yanlış adamlar ile doğru iş yapılmaz. Türkiye bağımsızlığının en önemli simgesi olan Montrö bile konuşan bir anlayış ne bağımsızlığı ne hakkı koruyamaz. Bu devlet zaten en zor şartlarda haklarını koruyarak kuruldu. Medeni dünyadan da uzak olamayız. Böyle iktidarlar ülkelerini anca çıkmaza sokar ve soktular da zaten.
Yanıtla (2) (0)$u anda yazili bir anayasmiz var. Ama türk tipi ba$kanlik ile dolaba kaldirildi..Yani Türk tipi anayasasizlik! Almanya`da ya$ayan türklerin bi bölümü,sahtecilik, sahte belge üretme mevzuunda o kadar ileri giderlerki; Alman kurumlari bu belgelere "getürktes dokument", yani -türk i$i belge- veya " türkle$tirlimi$ belge " adin vermekte ! türk tipi ba$kanlik lafi mafia ortakli B. Kuzu`dan cikmaydfi. Nasil yaki$makta ama degil mi? Öldü gitti sözü kaldi yadigar.
Yanıtla (1) (0)Ak partinin kılasik taktigi, Irak'ta, Suriye'de böyle oldu. önce birlikte hareket et, sona halkın gazını almak için yalandan kavga et, sonrada unut gitsin. tabi bu arada adamlarda işlerini bitirmiş oluyor.
Yanıtla (1) (0)Ben en çok kendime kızıyorum bütün anahtarları kendi elimizle teslim ettik ben dahil çoğumuz başkanlık sistemine evet dedik . Hukuk,Adalet,eğitim ,iç ve dış ilişkiler sağlık basın ticaret sanayi taım turizm planlama hepsinden bir kişi sorumlu altından kalkar ı ? Çok zor olacağı bu kendim ettim kendim buldum al sana öz eleştiri .
Yanıtla (5) (0)Başkanlık sistemine evet derken ne olacağını düşünüyordunuz, buradaki motivasyonu gerçekten merak ediyorum.
Yanıtla (3) (0)Değerli yazar.ülkemizdeki tüm demokratlara insan hakları savunucularına ve hukukun üstüblüğünü savunan kesimlere yıllardır. Batıdan örnek vermeyin destek beklemeyin diye yalvarıyorum.onlar. menfeatleri için zamanında. İdi aminle bile iş yaptılar.Beyhude kimse umutlanmasın.sonu hep hüsran olur. Önlerine birkaç kemik attınmı fırıldak gibi dönerler.selamlar
Yanıtla (3) (20)Sayın anadolu, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında doğuda örnek olsaydı haklısın derdim. Ama doğuda örnek olmadığı için, örnekler ister istemez batıdan veriliyor maalesef. Belki bizim tarihimizde var diyeceksin, ama maalesef var yok. Olsaydı başkaları bizi örnek diye yazardı.
Yanıtla (16) (0)Gene Batı suçlu yani. Biz melek kadar saf ve temiziz.
Yanıtla (6) (0)Sn Yazar haksizlik yapiyor, Turk Tipi Baskanlik yoktur, olsa olsa Arap, Afrika, Afganistan tipi baskanlik vardir. Turk Tipi Baskanlik olsaydi once Laiklik olurdu, Saray olmazdi, Londrada Tahkim olmazdi, Tarikatlar darphane gibi para basamazdi, I.Kahveci beyin bahsettigi 'Ticari Sir' hic olmazdi...
Yanıtla (4) (1)Yazarımızın bugünkü üslubu tam bir avrupa ajansının sözcülüğü hükmündedir.Rejim eleştirisi derken Avrupayı Türkiyeye karşı kışkırtma üslubu(aynen hdpnin üslubu gibi)kendisini gösteriverdi.Türkiye doğu akdenizde gerilimi tırmandırırsa,Türkiyeye anladığı dilden konuşmaya devam.Acaba Avrupanın hangi istihbarat örgütüne yapılan bir göndermedir bu?Tam bir haçlı üslubu yakışmadı bu demokrat karar gazetesine!
Yanıtla (3) (5)Bir insanı yok yere, delil olmadan veya yüzü görünmeyen şahitler eliyle ve mahkeme kararı olmadan hapishanelerde çürütmek eski sümer uygarlığında 5000 yıl evvel bile mümkün değildi. Ama bu siyasi islamcılarda bu mümkün.
Yanıtla (11) (1)Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Enis Berberoğlu. Bir aydır sütunda görmüyorduk.
Yanıtla (3) (30)Bu defa iyi sabrettiniz ama.
Adalet sizi neden bukadar geriyor
Yanıtla (14) (3)"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" mi demislerdi yanlış hatırlamıyorsam...
Yanıtla (4) (0)Yurdumun insanı gelecek neslimiz düşünse hukuk,adalet ister. Acaba adil,adaletli bir yinetimi canı gönülden istiyormuyuz? Kuskuluyum.......
Yanıtla (3) (0)"Cok hakli oldugumuz Dogu Akdeniz davasinda Mavi vatan masali coktan unutuldu bile"...demissiniz. Sayin yazar, makalelerinizi takdirle okuyorum. Her okudugumda. iyi ki az sayida da olsa sizin gibi gercegi yazan insanlar var bu ulkede diye seviniyorum. Ama bu makalede Dogu Akdeniz davasinda neden cok hakli oldugumuzu birkac cumleyle aciklasaydiniz keske. Guney Kibris Rum Cumhuriyetine ait sularda izinsiz sondaj yapmaya hakkimiz mi var?
Yanıtla (4) (2)Demokles'in kılıcı gibi Türkiye´nin tepesinde sallanan AB yaptırımların uygulanmayışının tek nedeni Türkiye´den öteye geçmesi istenmeyen suriyeli mülteciler. Her konuda aşağılarda olan olumsuz bakışı değiştirmek şimdiki yöntemle mümkün değil. Sabah söylediğinin akşam tam tersini söyleyen, siyasette tutarlı bir düşünce olmayınca, eleştirilere aşağılamayla cevap vererek, saygınlık ve güvenilir dostluklar kazanılmıyor. Üretemeyen, eldekini tüketmiş, dışarıya muhtac fakir bir ülke oldu Türkiye.
Yanıtla (8) (0)dışarıdan geri çekiliş,içerde naparsan yap da karşılığı..
Yanıtla (16) (0)