İnsanı ve hayatı savunmanın artık değer ifade etmediği bir iklimde yaşıyoruz. Bu öyle bir dönem ki insani değerler ve hiçbir ahlaki kural kimseye bir şey söylemiyor. Bu yüzden de bütün hayallerimizi kaybettik, tıpkı efsane İngiliz rock grubu Pink Floyd’un Comfortably Numb şarkısında olduğu gibi “Çocuk büyüdü, düş kayboldu.”
Çocukken alabildiğine özgür ve saftık, dünyada keşfedecek o kadar çok şeyi var dı ki…. Henüz hayatımız zalimler tarafından şekillenmemişti. Ve sonra ayrılığın, kötülüğün çanları çalmaya başladı, masumiyet kayboldu. İşte David Gilmour high hopes’u yazarken hayatı kendi bakış açısından yorumluyor ve o masumiyet günlerine işaret ediyor.
/gençken yaşadığımız o yerin ufuklarının ötesinde,
büyülü ve mucizelerle dolu bir dünyada;
fikirlerimiz hep hareketliydi, sınırları yoktu.
ayrılık çanlarının sesi gelmeye başlıyordu.
uzun yolun ilerisinde, o geçidin aşağısında;
insanlar hala buluşuyor mu o kavşakta?
adımlarımızı izleyen düzensiz bir orkestra vardı,
zaman düşlerimizi alıp götürmeden önce yürüyen.
geriye kalan, küçük, sayısız yaratık; hapsetmeye çalışan bizi toprağa:
yavaş yavaş parçalanmaya mahkum bir hayata.
daha yeşildi çimenler o zamanlar,
daha parlaktı ışıklar.
harika akşamlar geçirirdik;
yanımızda arkadaşlar.../
Dünyada milyonların hafızasından silinmeyen parçaları ve unutulmaz sahne şovları ile müzik tarihine adını yazdıran Pink Floyd, yalnızca şarkılarıyla değil, felsefeleriyle de dünyayı güzelleştirmeye kendini adamış bir grup.
Grubun her bir üyesi müthiş çılgınlıklara imza atan özelliklere sahiptir. Bu konuda en önde gelen isim ise Roger Waters’tir… Waters muktedirlere isyan eder, Filistin’de çocukları katleden İsrail yönetimine karşı kampanyalara katılır, ABD’de demokrasinin canına okuyan Trump’la dalga geçer… Mesela Saint Petersburg’ta verdiği ünlü konserinde ‘Charade’ şarkısını söylerken bir ışık şovu eşliğinde Trump’ın saykodelik görselleri ekranda gösterilir. Şarkının bitiminde ise Waters’in arkasında bulunan duvara Rusça ‘Trump bir domuz’ sloganı yansıtılır.
Hemen hatırlatmakta yarar var bu saf bir müzik yazısı değil, zira şu günlerde öylesine absürt bir dönemi yaşıyoruz ki kişisel olarak bu akıl dışılıklara ancak Pink Floyd şarkılarıyla tahammül edebileceğime inanıyorum.
Düşünün ki insanlar ekonomik krizin altında ezilirken ülkeyi yönetenler her gün “Faiz sebep, enflasyon sonuç” benzeri sayısız fanteziler üretip “Dış güçler bizi yok etmek istiyor, onlara karşı kurtuluş savaşı veriyoruz” diyerek hamasi sloganlarla milyonların acılarıyla adeta alay ediyorlar.
Maalesef ekonomide, hukukta, dış politikada ülkenin kayıplarının listesini yapmanın bile neredeyse imkansız hale geldiği bugünkü Türkiye şartlarında iktidar “Din, ezan, bayrak” gibi değerleri siyaset pazarına sürmekte bir beis görmüyor. Çünkü ekonomiyi hiçbir şartta düzeltme imkan ve ihtimali yok, dış politika ise Azerbaycan-Rusya-Türkmenistan eksenine hapsolmuş durumda.
Epey bir süredir ‘hukuk devleti’ olma özelliğinden vazgeçildiği için yargı bağımsızlığı da yürütme erkinin işaretine endekslenmiş bulunuyor. Daha, önceki gün (Cuma) mahkeme hiçbir hukuki normla izahı mümkün olmayan gerekçelerle Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme çıkışında konuşan Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra’nın şu ifadeleri meselenin vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor: “Burada normal bir şey yok. İnsan hakları normlarına uyan bir durum değil. Benim endişem, bu durumun kanıksanması, normalleşmeye başlaması ve normal kabul edilmesi. Sadece burada bunun normal olarak kabul edilmemesi gereken bir durum olduğunu belirtmek istiyorum.”
Biliyorum özgürlüğü elinden alındığı için dinleme imkanı olmayacaktır, ama yine de şu günlerde Pink Floyd şarkılarını düşünmesini diliyorum. Eminim adaletsizliklere karşı direnme gücü verecektir, çünkü ben öyle yapıyorum ve biraz olsun iyi geliyor…
45 yıldır tutkulu Pink Floyd dinleyicisiyim. Felsefeyi müzikte yaşatan entellektuel özel bir yeri olan bu grup hakkında güzel, analitik bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
Yanıtla (0) (0)İsrail, ABD ve de kendi ülkeleri olmasına rağmen İngiltere'ye en sert eleştirileri yöneltmeye cesareti olan tek grup. Albümleri baştan sona dahiyane şekilde sanki tek şarkıymış gibi iç içe akan bir örüntüye sahip. Zuckerberg'e on milyonlarca dolara bile kullanım izni vermedikleri şarkıyı İstanbul'da bir engelli çocuklar derneğine hediye olarak verdiler.
Yanıtla (0) (0)güzel bir yazı; bu anlamda elinize sağlık. yaşadığımız bu saçmalığı, Pink Floyd'un müziği ve dünya görüşü üzerinden açıklamaya çalışmak çok isabetli bir yaklaşım çünkü faşizmin karşısına müziği ve sözleriyle etkili bir biçimde dikilmiş, fenomen bir gruptur. 1977 yılında yayınlanan "Animals" albümü Orwelvari duruşuyla çok net bir antifaşist söylemle çıkar dinleyicinin karşısına. yalnız Floyd'un "Charede" diye bir şarkısı yoktur; o şarkının ismi "Pigs"dir. Animals albümünden bir şarkıdır.
Yanıtla (1) (0)Pink Floyd dinlemek bir yaşam biçimidir, hayattır.
Yanıtla (1) (0)Syd Barret’in psychedelic Pink Floyd’ undan efsane dörtlünün altın çağlarına ve David’in Division Bell albümüne kadar dinlediğim olağanüstü gruptur Pink Floyd. Bana göre dünyada eşi benzeri yoktur. Roger ayrılmasaydı sanıyorum bugün müzik dünyasında çok farklı şeyler konuşuluyor olurdu. Yinede göreceğiz onları bir gün tekrar Ayın Karanlık Yüzünde..
Yanıtla (0) (0)Pazar Gunlerini yazinizi okumak icin bekliyorum.
Yanıtla (1) (0)Yüzde yüz katılıyorum. 1968 kuşağı olarak size saygılar sunarım.
Yanıtla (1) (0)Sayın hocam ben pink, mink bilmem , Türküm türkü dinlerim , Dağlar seni delik delik delerim , Kalbur alır toprağını elerim veya Eski libas gibi aşığın gönlü ,Söküldükten sonra dikilmez imiş , Bir güzel seversen gerdanlı benli , Her güzelin kahrı çekilmez imiş , artık yetti gayrı sayın hocam bu kahır çekilmiyor , anladık inandık işler sarpa sardı ama en önemlisi yarını göremiyoruz moral kalmadı , umut biterse uyku kaçar ,
Yanıtla (3) (0)İlk iki dönem hariç ( O da Kemal Derviş faktörüyle)
Yanıtla (5) (3)Cumhuriyet tarihinin en berbat hükümet dönemi yaşanıyor.. Stresten insanlar kafayı yiyecekler..
Ben de Blues dinliyorum yoğun olarak..King'ler başta olmak üzere...
Kemal Derviş Türkiye'de yönetime gelmiş nadir bilgili ve düzgün adamlardan biridir. Hala Türk ekonomisi onun reformlarinin yüzü suyu hürmetine uçuruma yuvarlanmamistir.
Yanıtla (1) (2)Bluesun 3 kralından favorim Albert King'dir. Hunter parçası hepimize gelsin.
''mahkeme hiçbir hukuki normla izahı mümkün olmayan gerekçelerle Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi''. bu cümleniz doğru değil elde deliller var sayın ocaktan
Yanıtla (4) (9)Neymiş o deliller? Açıklasınlar da bilelim, ama restaurantda 5 dakka ayakta konuştu, aynı baz istasyonundan sinyal verdiler, aynı gün ikiside farklı farklı ülkelere seyahat ettilerden biraz farklı olsun...
Yanıtla (6) (2)Bu kadar uzun tutukluluk ancak "Şahsım"ın şahsî kinindendir." Mahkemelerin bağımsız olduğunu iddia edip bizi acı acı güldürmeyin lütfen. Eldeki delillerin uydurma olmadığına, sübjektif olmadığına kim inanır?"-Kadir İnanır" demek bile mümkün değilken hâlâ "Şahsım"ı desteklemenizin vebalini hiç düşündünüz mü?
Yanıtla (6) (1)Yıllar süren duruşmalarda sanık ve avukatlara bu deliller gosterilemedi. Bu deliller vardı da neden mahkeme bir an önce bu deliller doğrultusunda mahkûmiyet kararı vermiyor? Çünkü maksat duruşmaları uzatıp bu esnada fiilen Osman Kavalayi hapiste tutmak.
Yanıtla (0) (0)Bu günlerde "Sahsim Devleti'nin "en cok sevdigi Pink Floyd sarkisi MONEY !..
Yanıtla (7) (0)Keşke Money parçasını anlayacak genel kültür olsa
Yanıtla (5) (2)O nun. Artık sadece O diyeceğim, stephen king klasiği ????
I am too.
Yanıtla (1) (0)Koca Yusuf, yanlış anlamayın amacım sizi üzmek değil ama İngilizce ifade etmek isterseniz "Ben de" anlamında
Yanıtla (5) (1)"Me too" veya "So do I" veya "So am I" yazmalısınız. Saygılar.
Vicdanını kaybetmiş bir toplum haline geldik. Kin ve nefret kendi sefaletimiz üzerinde bayrağını dalgalandırıyor!
Yanıtla (2) (0)Bu Pazar sabahinda Asik Mahzuniden 'Ey zahid saraba eyle ihtiram' iyi gider...
Yanıtla (2) (0)Pınk floyd çok delikanĺi adamdır. şarkilarida öyle ha keza. candır fink floyd adam gibi adamdir.
Yanıtla (1) (0)İngiliz toplumunun aklı pek çok değeri üretebiliyormuş
Yanıtla (1) (0)Yorum muhteşem...
Yanıtla (3) (0)Biraz önceki parça önerim "Hey you" olacak
Yanıtla (1) (0)Pink Floyd un the wall albümü ve filmi ülkemizdeki baskı rejimini çok güzel anlatmaktadır. Tavsiye ederim. Özellikle bizim gibi çaresizler için "Anybody out there" şarkısını bir kez daha dinleyelim ve ruhlarimizi tazeleyelim.
Yanıtla (5) (0)İsyandır ve harikadır Pink Floyd.
Yanıtla (5) (2)"Düşüncelerimizin kontrol altına alınmasına ihtiyacımız yok/
Hoca, çocukları rahat bırak/
Nihayetinde sende duvardaki bir başka tuğlasın...
iyi ki varsın ağabey...
Yanıtla (5) (0)saygı ve ışık ve sevgiyle...
lk.
Yorum göremiyorum, silindi mi yoksa yorumlar?
Yanıtla (0) (0)Editörün notu: bu yazı için başka yorumunuz görünmüyor Mustafa bey.