Kalbin ağrısa da gülümse…
2021’e veda etmeye hazırlandığımız şu günlerde acılarımızı, kalp ağrılarımızı dindirmeye belki de hiçbir şarkı ya da şiir yeterli olmayacak.
Çünkü kalbinde derin aşk yaraları taşıyan birisine pazardan ya da manavdan aşk satın alamayız…
Hukuka meydan okunarak özgürlükleri ellerinden alınan ve bir inat uğruna yıllardır cezaevinde tutulan mağdurların karanlık odalarından beyaz güvercinler uçuramayız…
Ucuz ekmek alabilmek için saatlerce kuyruklarda bekleyen insanların gözyaşlarını da silemeyiz.
Ama yine de aşk celladına inat, kalbimize iyi gelecek şarkılar dinleyip etrafımızı kuşatan haramilere meydan okuyabiliriz…
Ben öyle yapıyorum çünkü… İki gün önce gazeteye giderken TRT Radyo-3’te meşhur ‘Şarlo’ tiplemesinin mucidi efsane oyuncu Charlie Chaplin’in ‘Smile’ şarkısını Bobby McFerrin’den dinliyorum.
/Kalbin ağrısa da gülümse
gökyüzünde bulutlar olduğunda
üstesinden geleceksin
eğer gülümsersen
korkun ve kederin sayesinde
gülümse ve belki yarın
güneşin senin için parladığını göreceksin
yüzünü sevinçle aydınlat
her üzüntü izini sakla
her ne kadar gözyaşı çok yakın olsa da./
Aslında hepimiz Charlie Chaplin’i bir oyuncu olarak biliyoruz, ama o aynı zamanda bir müzik insanı. Londra'nın fakir bölgelerinden birinde doğup büyümüş, 1913'te gittiği ABD’de sinemaya başlamış bir sanatçıdır. Kid Auto Races in Venice filminde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan "Şarlo" tiplemesinin yaratıcısıdır. United Artists film şirketinin ortağı olduktan sonra Altına Hücum, Şehir Işıkları, Büyük Diktatör, Asri Zamanlar, Sirk ve Sahne Işıkları gibi baş yapıtlara imza atmıştır.
Yarattığı 'modern palyaço' Şarlo ile dünya üzerinde filmlerinin gösterildiği her ülkede insanların hayranlığını toplamıştır. Bütün bu başarılarına rağmen, Amerika’da kendisine yönelik karalama kampanyalarına maruz kalması bir talihsizliktir. The İmmigrant filminde bir ABD memurunu tekmelediği sahne ile Altına Hücum filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması yüzünden Chaplin'in ABD’ye girmesi yasaklanmıştır.
Hayallerini ve yaratıcılığını kullanarak sezgisel boyutta düşünüp oluşturduğu filmleriyle sinema dünyasına yeni heyecanlar katan Chaplin aynı zamanda bir müzikçidir. Eminim Chaplin’in ‘Smile’ şarkısını Bobby McFerrin’den dinlediğinizde o büyük sanatçıyı bir kez daha hayranlıkla anacaksınız…
‘Smile’ şarkısından söz ederken Bobby McFerrin’i anmamak haksızlık olur. Bilindiği gibi McFerrin 1980’li yılların o dillerden düşmeyen “Don’t Worry Be Happy” şarkısıyla şöhret olmuş, sınır tanımayan bir sanatçıdır. Öyle ki onu kimi zaman Bach’tan Beatles’a kadar uzanan bir yelpazede yaptığı farklı yorumlarla dinleyebilir, kimi zaman Chick Corea gibi dev bir piyaniste, Yo-Yo-Ma gibi dünyaca ünlü bir çello virtüözüne ve hatta Robin Williams’a eşlik ettiğini duyabilir; kimi zaman da Viyana Filarmoni Orkestrası’na şeflik yaparken görebiliriz…
Bobby McFerrin yaptığı müziği tanımlarken şu ifadeleri kullanıyor: “Ben alışılmış olanın dışında, ‘sözcükleri olmayan kelimelerle’ şarkıyı seslendirirken bir değil sanki binlerce farklı dilde şarkı söylermişim gibi hissederim hep, bunun nedeni ise insanların bu şarkıları dinlerken sözcüklerin anlamlarının ötesinde şarkılara kendi hikayelerini katmasının getirdiği zenginliktir.”