Uluslararası kurallar, Türkiye’yi de bağlar

Uluslararası kriterlerde sporun olmazsa olmazı “fair play”dir… ”Spor, sevgi dostluk barıştır, centilmence yarıştır”…Ya kırmızı çizgiler… O da çok nettir… Irkçılık, şike, şiddet ve doping…

2002 sürecinden sonra katıldığımız bütün uluslararası toplantıların gündeminde, vazgeçilmez maddeler ırkçılık, şike şiddet ve doping ile mücadeleydi, hala daha öyle...Muhtemelen de hep öyle olacak…

***

Birleşmiş Milletler, UNESCO, Avrupa Konseyi ve bunlarla bağlantılı bütün uluslararası kuruluşlar ile ülkelerdeki temsilcilikleri bu operasyonun direkt içinde...

Sonra da spor ayağı geliyor... Yani dünya sporunun patronu olan Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC ve Uluslararası Paralimpik Komitesi... Direkt bağlantılı oldukları Dünya Dopingle Mücadele Ajansı WADA...

***

Diğer kuruluşların hepsi kendi alanıyla ilgili inisiyatif kullansa ve düzenleme yapma yetkisinde olsa bile genel kuralları uygulayıcı fonksiyonundadır…

FIFA ve UEFA’ya büyük güç atfedenlere üzülecekleri bir haber veriyoruz... Onlar da IOC’nin altındaki 76 federasyondan sadece biri...

‘Koca koca adamlar’ dediğiniz FIFA yönetimi, bunlarsız adım atamaz... Sporun sağlık için yapıldığı, haksız rekabet edilemeyeceği, yani şike ve doping yaparak hak edilmeyen şampiyonluklar ve madalyalar elde edilemeyeceği, şiddete başvurarak toplumun ve ülkelerin huzurunun bozulamayacağı prensiplerini koyan kuruluşlar, dünya siyasetine de yön veren ve spor yönetimini sadece spor kuruluşlarına bırakmayacak kadar önemseyen güçlerdir...

***

Mesela sporla, sporcuyla ve kulüple ilgili verilen bir ceza, ya da yaptırım, hiç bir ülkenin yargısına bırakılmayacak kadar önemlidir…

Mesela, IAAF tarafından dopingle cezalandırılan bir atlet, o ülkenin federasyonu veya yerel mahkemesi tarafından asla affedilemez….

Eğer böyle bir karar alınırsa uluslararası kurallara göre yok hükmündedir… Hatta, IAAF sulandırsa bile WADA asla izin vermez…

***

FİFA ve UEFA kurallarına göre şike denen bir kararı, hiç bir ülkenin idari mahkemeleri değiştiremez.

Uluslararası Tahkim ve CAS’ın dışında hiç bir gücün müdahale yetkisi yoktur… Verilmiş olan kararların geri dönüşü yoktur…

Olursa da sadece o karardan yararlananlar, kendini tatmin etmiş olur…

Ancak iç hukukun koyduğu ek müeyyideleri, mesela hapis cezasını kaldırabilir, o kadar…

***

Bu açıdan Türkiye gibi herhangi bir ülkede mahkemelerin verdiği kararlar, asla sportif olamaz, sadece idari olur…

Saha sonuçlarıyla ilgili patron, kesin olarak UEFA, FİFA, FIBA, FİNA, IAAF gibi uluslararası federasyonlardır… Tabii onları denetleyen IOC gibi diğer en üst kuruluşlardır…

Bu suretle mahkemelerin verdiği bir kararı bayrama çevirmenin veya başka anlamlar yüklemenin manası yoktur…

***

Siz bakmayın FIFA ve UEFA başkanlarının havalara girmesine, kasılıp kasılıp caka satmasına... Blatter’in de Platini’nin de üzerinde onlara kelepçe taktıracak güçler vardır...

Kurallar o kadar katı ve net ki, ne FIFA, ne UEFA, rüşvet ve yolsuzluklara asüdı karışan kendi başkanlarına sahip çıkmamış, çıkamamıştır…

Bunun içindir ki, bir zamanlar kendilerini çok güçlü gösteren, yolsuzluklara bulaşan, rüşvet alan, menfaatlendiği ülkelerin veya kulüplerin suçlarını sümenaltı eden, şike dosyalarını kapatan ve bunun yanında kar kalacağını zanneden pek çok güç yerle bir oldu...

Saltanatlarının yerinde yeller esiyor şimdi...

***

Geçtiğimiz yıllarda Dünya Boks Federasyonu AIBA’nın ‘mafya’ lakaplı başkanı Çavduri de, Dünya Voleybol Federasyonu Meksikalı Başkanı Acosta da yolsuzlukla suçlanmış, görevlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı....

Dünya Atletizm Federasyonu IAAF Başkanı Lamine Diack, iki oğluyla birlikte rüşvet almak ve Rus atletlerin dopingini örtbas etmekle suçlanmıştı...

Yıllarca dillendirilen “En temiz federasyon atletizmdir, dopinge asla tölerans tanımaz” yorumu da külliyen yalan çıktı...

Meğer sahte adaletlerini bize ve gariban ülkelere uyguladılar, Rusya ve güçlü ülkelerin sporcularına dokunmadılar...

Tarihimizin en başarılı atletleri 1500 metre Olimpiyat şampiyonumuz Aslı Çakır Alptekin’i biyolojik pasaportla, 100 metre engelli Avrupa şampiyonumuz Nevin Yanıt’ı da devre dışı bıraktılar... Demek ki, parayı verseymişiz, bizimkileri de örtbas edeceklermiş...

Senegalli başkana acımıyoruz... Yerine İngilizler’in efsane atleti Sebastian Coe’ya bırakarak kaçmak zorunda kalmıştı.

***

Temizlik operasyonları, Almanya’da da etkili oluyor... 2006 Dünya Kupası’nı alırken rüşvet vermekle suçlanmış, Beckenbauer efsanesine de yaptırım uygulanmıştı…

Bayern Münih Başkanı , ünlü golcü Hoennes de vergi kaçırmaktan hapis yatmıştı…...

Tabii Türkiye’mizi de ilgilendiren, pek çok ünlü ismimizin suçlandığı, ama ülkemizde örtbas edilen Bochum Savcılığı’nın dosyasını da unutmayın...

Bir gün canlandırılırsa ve yasa dışı bahis ve şike iddiaları yeniden gündeme getirilirse şaşırmayın...

***

Ve İtalya... Sporda skandalların eksik olmadığı ülke İtalya... Ama her defasında da temiz eller operasyonu yaparak suçluları cezalandırıp sınavı başarıyla veren İtalya...

Napoli Başsavcısı’nın ‘‘Ofsayt’’ diye adlandırdığı operasyonda Milan, Juventus, Lazio, Napoli gibi büyük kulüplerin de aralarında olduğu 36 kulübe baskın düzenlenirken, bunların dünyaca ünlü başkan ve yöneticileri ile 64 futbolcu sorgulanmıştı...

Transferlerinde vergi kaçırmakla, sahte evrak düzenlemekle yargılandılar....

Daha önceleri değişik zamanlarda Milan ve Juventus’u tereddüt etmeden küme düşüren, pek çok efsaneyi cezalandıran İtalya, her temizlik sınavını başarıyla vermiş bir ülke….

***

Kulüpler, onları düzeltemeyen ülke federasyonları, kendileri kirliliğe bulaşmış UEFA, FIFA, IAAF ve diğerleri... Hatta bunların üstündeki IOC gibi kuruluşlar bile sarsıntılar geçirdi...

Ülkesinde veya dünyada kendisini dokunulmaz zanneden kişiler kim olursa olsun ve hangi güçlünün korumasında bulunursa bulunsun eğer yanlış yapmışsa bir gün gelecek hesabını verecek... Amma bir yıl, amma 10 veya 20 yıl sonra...

Her zaman kullandığımız bir slogandı,‘‘Yurtta Temizlik, Dünyada Temizlik’’ sözümüzün arkasındayız...
Onun için yöneticilerimizin, hoca, futbolcu ve menacerlerimizin çok dikkatli olması ve yanlışa bulaşmaması lazım.

Bir gün, Türkiye’de de derinliğine soruşturmalar açılınca bakalım nasıl bir tabloyla karşılaşacağız…

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum