Başdöndüren sportif bir yaz mevsimini geride bıraktık… Avrupa Futbol Şampiyonası’yla başlayan, Tokyo Olimpiyatları’yla devam eden, Paralimpik Oyunları, Filenin Sultanları ve Efeleri ile renklenen ve de Ampute Milli Takımı’mızın muhteşem finaliyle sonlanan nefes kesen bir sezon geçirdik…
Hepsinde de yayıncı kuruluş TRT’ydi…
TRT Spor, kurulalı yıllar oldu.TBMM TV ile yıllarca dönüşümlü yayınlar yaptı.
***
Nihayet kanallar ayrıldı, sadece spor, genelde de futbol yayını yapıyor…
Diğer branşlar ise ihmal ediliyordu, nihayet TRT’nin son yeniliği TRT Spor Yıldız oldu…
Tabii en büyük yenilik de ortaya çıktı…
Bütün branşlarda, organizasyonlar, şampiyonalar, kamptaki sporcularla ilgili haberler, canlı müsabakalar, madalya kazanan Şampiyonlar,sıcağı sıcağına röportajlar…
Biri bitmeden diğerleri, o kıtadan, bu kıtaya uzanış, Asya’dan Avrupa’ya, Amerika kıtasına kadar hepsini ekrana getiriş… Muhteşem bir gösteri izledik TRT’den, Pandemi sürecinde zorunlu kapandığımız evlerimizde spora doyduk…
***
TRT ile çok yoğun çalışmanın ve işbirliğinin yolunu açan dönemin aktörlerinden biri olarak bugün gelinen noktadan gurur duyuyorum…
Tabii ki çok kolay olmadı…
Geçmişi ta 94’lere İBB dönemine kadar gider. Avrasya Maratonu’nu yayınlatmak istediğimizde muhalif belediyeyiz diye TRT’den olumsuz cevap almışız, üzülmüşüz …
Sonra da Cihat Soysal diye yürekli bir Spor Müdürü’nün kolları sıvayışı , “yaparız” deyişi ve birlikte büyük ortaklığı başlatışımız…
***
Bizim İBB Spor AŞ olarak Hollanda’dan mercekler, G.Afrika’dan ekipmanlar getirişimiz , 5 tane helikopter kiralayıp hepsini TRT’nin hizmetine sunuşumuz ve 41 km 195 metrelik dış mekanda tarihi yayınları yapışımız…
Avrasya Maratonu’nu Eurosport’tan da dünyaya yayınlatıp markalaştırmamız hep bu işbirliğinin başlangıcı…
***
2002 Süreci’nden sonra ise bunu tam bir ortaklığa, hatta kader birliğine çevirişimiz…
Bırakın aldığımız organizasyonları sorunsuz yayınlamayı, adaylık sürecimizde de muhteşem bir partnerdi TRT…
Erzurum Kış Oyunları adaylık sunumumuzu yaptığımız Torino Kış Olimpiyatları esnasında, İtalya’da salonun içine, delegelerin gözünün önüne Erzurum’u getirişimiz Palandöken’de kar yağışı altındaki şöleni izletişimiz, hep yeni buluşlardı ve dünyasının gözünü kamaştıran projelerdi…
Bunda da deneyimli TRT ekibinin üretkenliği ve emeği, büyük rol oynamıştı…
***
Biz bu işbirliğini, TRT’yle proje ortaklığına çevirmek ve diğer kanallarda da olimpik paralimpik ve defalimpik branşları yayınlatmak, haberleştirmek, tanıtımını yapmak, spor kültürünü yaygınlaştırmak ve tabana yaymak için sponsor olmanın yolunu açtık…
Özellikle iddia oyunuyla Türk sporunun en büyük para kaynağı haline getirdiğimiz Spor Toto’nun 2007’de kanununda yaptığımız değişiklikle, her türlü reklam ve sponsorluğu TRT ve kanalların hizmetine sunduk…
***
Tabii bu işbirliği hangi aşamada, bakanlık ne kadar uygulayabiliyor, bilmiyorum… Diğer kanallarda, özellikle de spor kanallarında madalya ve şampiyonluk haberleri dışında bu uygulamayı göremiyoruz… Asla ihmale gelmez, bu konuda da gereken Bakanlıkça yapılmalı…
***
TRT, kamu yayıncılığı yapan bir kuruluşumuz… Tek kanallı 70’li yıllardan, çok kanallı 2020’lere kadar aradan 50 yıl geçti. Paket programdan canlı yayına geçişin, sonra da bunu çeşitlendirişin ve de her alana yayışın hikayesi çok uzun..
Gündüz oynanan derbi maçlarını bile zor yayınlayan, enerji tasarrufu sebebiyle pek çok zaferi milletimize izlettirmekten mahrum bırakan, pazar akşamları maç özetleriyle bizi ekrana kilitleyen, İngiltere Kral Kupası’yla bir yılı özetleyen bir TRT’miz vardı…
***
Bir de Dünya ve Avrupa Atletizm ve yüzme şampiyonalarını, artistik patinajı yayınlayan Olimpiyatları,bize ulaştıran TRT…
Her evde bir televizyon olmadığı için komşularına misafir olan, kahve ve kıraathanelere gidip siyah beyaz maç izleyen nesillerdik biz…
Tabii 80’li yıllarda renklenen tek kanallılık ve 90’larda da çok kanallılıkla şenlenen ve nihayet büyük rekabetle gerçek yayınlara kavuşan nesiller de olduk…
***
Kulüplerin ilk defa yayıncılıktan para kazanmaya başladığı ve varlığını kıyasıya pazarlamaya başladığı dönemler çok eski değil. Futbolu, basketbol, voleybol ve amatör branşlar izledi…
Ve bu gün, bütün kulüpleri abad eden, pek çok branşa nefes aldıran yayın gelirleri, gelinen noktayı gösteriyor…
Tabii TRT başka. Kamu yayıncılığı misyonu var TRT’nin… Bu yüzden artıları sebebiyle alkışlanmak yerine, eksileri dolayısıyla eleştiriliyor…
Beklentiler büyük olunca
Biz bütün TV kanallarımızdan, gazetelerimizden, internet ve sosyal medyamızdan sporcularımızı, hocalarımızı havaya sokacak, motive edecek ve en az futbolcular kadar değerli olduklarını hissettirecek, sporu yönetenleri de gayrete getirecek bir yayıncılık bekliyoruz....
Özellikle devlet kuruluşu, her zaman amatörlerin sığınağı TRT’den...
***
Millet olarak TRT’ye mecburen fazla yükleniyoruz ama şampiyonlukları ve İstiklal Marşı’mızı dinletmek de TRT için büyük şereftir...
Her branşın final maçları da yine TRT’ye yakışır tabii ki...
TRT’nin bir kanalı meşgulse maçları başka bir kanala kaydırıyor, aynı anda 2-3 kanaldan müsabakaları yayınlıyor, veya aynı zamanda futbol dahil birkaç branşın müsabakalarını yayınlamak zorunda kalıyor...
***
TRT’yi kuran, geliştiren, çok kanallı hale getiren ve de spor kanallarını çoğaltan her dönemin yöneticilerini hayırla yadediyoruz.
Yeni Genel Müdür Prof Zahid Sobacı ve ekibine, TRT Spor Haberleri Servisi ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz…
Dünyanın en ücra köşesindeki organizasyonları, maçlarını oynayan takımlarımızı, madalya mücadelesi veren sporcularımızı, bir kutuya sığdırarak evimize taşıyor…
***
Biliyoruz ki devletimiz çok büyük, inanıyoruz ki TRT imkan olarak çok güçlü... TRT, özellikle spor organizasyonları yayıncılığında dünya markası oldu...
Elinde çok güçlü ve deneyimli de bir kadro var.... O halde bir an önce dahasını, yeni yeni hamlelerini bekliyoruz...
Tabii ki özel kanallar da engelli engelsiz amatör branşlara kayıtsız kalmamalı...
Göreceksiniz o zaman da bakanlık, teşkilat ve federasyonlar, çok daha çalışmak zorunda kalacak...
Bütün medya hep beraber el ele, şampiyon Türkiye...
