Spor kulüpleri yasasını çıkarın artık TBMM açılıyor, alın size fırsat
TBMM açılıyor, yasama yılı başlıyor. Yılan hikayesine dönen ve üzerine neredeyse şiirler, hikayeler, romanlar, destanlar yazılacak “SPOR KULÜPLERİ YASASI”nı çıkarabilmek için artık alın size yeni bir fırsat…
Tam 13 yıldır acil çıkarılması gerekenler listesinde olduğu halde, hala hasretle beklediğimiz bu düzenlemeyi bir an önce hayata geçirme zarureti var…
***
Tam 6 bakan değişti, 7.bakan da kıdeminden gün aldı…
Her birinin öncelikli hedefiydi bu yasayı bir an önce hayata geçirip uygulamaya koymak…
Ama bir türlü olmadı… Biri geldi, biri gitti, ne menem bir şeyse bir türlü vaadini tutamadı… Erteleye erteleye bir hal oldular…
E artık daha fazla ötelenmenin devlete kaybettirebileceği itibarı, varın siz hesaplayın…
***
Aslında en fazla ihtiyacımız olan bir yasa; kulüpler yasası...
Kim engel oluyor,kimler taş koyuyor da, koca devletin bir yasayı çıkarmasına engel oluyor?..
Oysa devletimiz çok güçlü 2002’den bu yana kutsanan sayısız maddeyi tarihe karıştırdı. Reformlara engel olan pek çok kanunu yerle bir etti...
Statükoyu yıkmak için pek çok gücü ortadan kaldırdı. Yurtiçi, yurtdışı pek çok güce meydan okudu...
***
Lakin gelin görün ki bir kulüpler yasasını çıkarmaya muvaffak olamadı. Kulüp başkanlarının hoşuna gitmez, derebeylik sistemi müsaade etmez diye mi düşünüldü yoksa...
Aslında federasyonlara da, kulüplere de, yönetici ve antrenörlere de, en çok da sporculara da iyilik değil, kötülük etti...
Mesela mali vecibelere uyan, başarılı başkan ve yönetimleri ezdi, yanlışları ve yolsuzlukları korudu...
***
Koca devlet, her teşebbüsünden sonra “Kulüpleri karşımıza almayalım. Milyonlarca taraftarları var, seçimleri riske atmayalım” korkusunu ve endişesini mi taşıdı?…
Spor camiasının beklentisine, şartlar olgunlaşmasına rağmen üzerine üzerine gideceği bir olayda geri adım atan hep hükümet oldu.
***
Oysa kulüplerin aleyhinde değil; lehinde bir olaydır kulüpler yasası. Yükün başkanların ve yöneticilerin üzerine binmesini engelleyecek... Şirketleşmenin ve özerkleşmenin alabildiğine önünü açacak...
Şeffaflığı getirecek. Üç beş kişinin sırtında giden bir ağırlığı taraftarların, sponsorların, iştiraklerin, ürün satışının ve daha pek çok yapının üzerinde paylaştıracak.
Avrupai anlamda kulüplerin profesyonelleşme adımı atmalarını sağlayacak.
Eli kolu bağlayan, aslında sınırları zorlayan, en doğal bir icraatı bile sorgulatacak
Dernekler Kanunu’nun kölesi olmaktan çıkaracak…
***
Tabii ki bir de kulüplerin ya da yönetimlerin istismar ettikleri alanlar var... Sorumsuz transferler,yeni moda fütursuz imza paraları, lüzumsuz borçlandırmalar, ölçüsüz harcamalar, şaibeli bonservis bedelleri, aracılara ödenen veya paylaşılan rantlar ve diğer yanlışlıklar...
Hepsi federasyonun ve kulüplerin, tabii ki de yönetimlerin başına ileride dert açacak sorunlar...
***
“Kulüpler devlet koruması altında, nasılsa bir şey olmaz. Ne maliyeciler, ne de dernekler masası, hatta bakanlık nezdinde dokunulmazlığımız var. Kim bize ne yapabilir ki?” düşüncesinde…
Şimdi soruyoruz. Kulüpler, hala dernek statüsünde yönetilmeye devam mı edecek, federasyonlar buna fırsat mı verecek, Kulüpler Birliği’nin tavrı ne olacak?
İlk adımları attığımız ve çalışmalarını başlattığımız, 2008’den beri de bir türlü çıkarılamayan kulüpler yasası, yeni yasama yılında çıkarılacak mı, yoksa yine ertelenecek mi?
***
Taslak, derhal bütün paydaşların görüşüne açılmalı ve adamakıllı tartışılmalı…
Başta uzmanlar olmak üzere, kişi kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınacağı, sağlam bir çalışma olmalı…
Bir an önce makul, mantıklı, kulüplerin, federasyonların, medyanın, üniversitelerin, spor taban birliklerinin görüşlerinin alındığı UEFA ve FIFA kriterlerinin uygulandığı, IOC ilkelerine uygun,, her kesimin desteklediği ve son kararı yasama ve yürütmenin verdiği bir kulüpler yasası acilen...
Mete için 'gazoz'una turnuva
Tokyo Olimpiyatları’na şampiyon olarak ülkemizi sevince boğan, özellikle de sempatisiyle gönüllerde taht kuran bir gencimiz Mete Gazoz…
Şampiyon olmak o kadar zor ki, anlatmakla bitmez. Ancak şampiyon kalmak çok daha zor…
***
Hiç bir şampiyon, ömrü boyunca bütün madalyaları alamaz tabii ki… Zaman zaman madalyanın rengi değişir, bazan hayalkırıklıkları da yaşar…
Önemli olan ayakları üzerinde kalabilmek, moralini bozmadan bir sonraki şampiyonaya odaklanabilen…
Mete de, özellikle onu bu günlere taşıyan baş aktör ailesi, kendisini yetiştiren ana babasıyla ve çevre desteğiyle bunları aşar ve bir dört Olimpiyat, madalyalara ambargo koyabilecek bir sporcu…
***
Tabii ki hiç bir turnuva gazozuna değildir… Hele de adında Dünya ve Avrupa Şampiyonası apoleti varsa…
Ama Mete, çok büyük bir başarının altında ezilmeden çok kısa sürede sahne almaya cesaret ederek ciddi bir kişilik olduğunu gösterdi…
Madalya alamadı ama üstüste 5 galibiyetle direncini korudu… Önemli olan da buydu… Seni seviyoruz Mete Gazoz, moral bozmadan hedeflerini büyük tutmaya devam…
DÜNYA 4.’SÜ OLMUŞTU
ABD’nin Yankton şehrindeki Okçuluk Dünya Şampiyonası’nda klasik yayda mücadele eden Mete Gazoz dördüncü oldu.
Açık hava Okçuluk Dünya Şampiyonası’nda, Mete Gazoz, birinci turda Brezilya’dan Bernardo Olıveıra’yı 6-2, ikinci. turda alman Florıan Unruh’u 7-3, üçüncü turda Tayvanlı Weı Chun-Heng’i 7-3 ve dördüncü turda İngiliz Patrick Huston’ı 6-2 yendi.
Gazoz, çeyrek finalinde karşılaştığı Miguel Alvarino Garcia’yı 7-1 yenerek yarı finale yükseldi.
Yarı final maçında Güney Koreli Kim Woojin ile yaptığı maçı 7-3 kaybetse de bronz madalya maçına katılma hakkı elde etti. Bronz madalya maçında, olimpiyat çeyrek finalinde mağlup ettiği dünya 1 numarası Brady Ellison ile mücadele eden sporcumuz, maçı 6-2 kaybederek turnuvayı dördüncü tamamladı.