Şenol Güneş, futbol tarihimizin en büyük başarısını yaşatan, 2002’de Türkiye’yi Dünya Üçüncüsü ve ardından da 2003’te Konfederasyon Kupası üçüncüsü yapan bir teknik direktör…
Trabzon’da doğup Trabzonspor’un ilk 6 şampiyonluğunda kaleci-kaptan olarak en büyük rolü oynamış bir oyuncu.

Bugün bile aradan geçen 44 yıla rağmen hala kırılamayan rekorların da sahibi bir büyük kaleci…

***

Teknik Direktör olarak Trabzonspor’u da defalarca zirveye çıkarmış, şampiyonlukları elinden alınmış, daha büyük başarıların yolu kesilmiş bir hoca… 34 maçta 2 defa ulaştığı 82 puana şampiyon olduğu geçen yıl bile 38 maçta ulaşamadı Trabzonspor…

Bütün istatistikler Şenol Güneş’in açık ara Trabzonspor’un en büyük efsanesi olduğunun ispatı…
Bu sebeple de Trabzon’da yapılan 40 661 kişilik muhteşem stada Şenol Güneş adı verildi… Bu hiç bir şekilde tesadüf değildi…

***

Bu bir devlet kararıdır. Son kararı da Sayın Cumhurbaşkanı vermiştir. Bu kararı kulüpler veremez. Devlet, yaptırdığı veya yaptırmadığı her stada, salona, sahaya, yüzme havuzu ve tesislere isim verme hakkına sahiptir…

Tabii bunları yaparken spor teşkilatı, federasyonlar, kulüpler ve spor duayenleriyle istişarede bulunur, son kararı öyle verir…

Şenol Güneş adının verilmesi, uzadıya bir çalışmanın ve asla tesadüflere yer bırakmayan bir istişarenin sonucuydu…

***

Trabzon, çok büyük isimlere sahip, her biri en iyi yerlere layık saygın efsanelerle dolu…

Bunlar arasında Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer, Şamil Ekinci, Ali Kemal Denizci dahil pek çok büyük ismin arasından tercih edildi…

Trabzonspor’un kanaat önderleri dahil, çok önemli insanlar, taraftarların çok büyük kısmı bu fikri destekledi… Herkes de yakıştırdı..

Stat isimlerini devlet verir

Bugünlerde bazı çevreler, özellikle de fanatik bazı isimler Akyazı’dan Şenol Güneş adının kaldırılmasını ve yerine başka bir ismin yazılmasını istiyor…

Neymiş, “Beşiktaş’ta nasıl çalışırmış ve bu kulübü sevdiğini nasıl söylermiş”…

Hollanda futbolunun ve Ajax’ın efsanesi Johan Cryuff, Barcelona’ya transfer olup Hollanda Milli Takımı’nı bıraktığında, çok büyük tepki çekmişti…

Bugün Amsterdam Arena’nın adı Cryuff Arena olarak devam ediyor…

Türkiye’ye büyük katkısı olan sporcu, spor insanı,, teknik adam ve siyaset-bürokrat olarak pek çok isim ülkemizdeki irili ufaklı spor tesislerinde yaşıyor…

Şenol Güneş gibi, büyük hocalarımızdan Fatih Terim’in adı, hem futbola başladığı memleketi Adana, hem de Başakşehir’de statlara verildi… İki statla birlikte anılıyor…

Mustafa Denizli’nin adı da doğduğu ve oynadığı İzmir’de Altay Stadı’na verildi…

***

Hepsi de çok yakıştı… Bu isimler sponsorlar gibi günlük veya mevsimlik değil, ömürlüktür…

Konjonktüre göre değişmez…

Kulüpler sponsorları değiştirebilir, isimleri değil

Kulüplerin milyonlarca dolar kazandığı sponsorlar ise sözleşme hükümlerine göre ve alınan ücrete göredir…

Mesela G.Saray için , Ali Sami Yen Spor Kompleksi adı değişmez. Türk Telekom’la sözleşme bitince Nef’le anlaştı. Yarınsa, en çok parayı verecek bir başka firma…

***

Trabzon Şenol Güneş Spor Kompleksi Medical Park Stadı’ydı, kulüp yeni bir firmayla anlaşınca onun adı gelecek… Şenol Güneş Spor Kompleksi bilmem ne stadı olacak…

Trabzonspor Başkanı ve yönetiminin Şenol Güneş adını değiştirme yetkisi yoktur, anlaştığı sponsorun adını değiştirme hakkı vardır…

Kulüp başkanı ve yönetimin, bunu taraftarına açıklama ve değerlerine sahip çıkma görevi vardır…

***

Trabzon’da çok büyük spor tesisleri ve sahaları vardır, her bir efsanenin adı da gerek orda gerekse Akyazı içindeki diğer tesislerde yaşatılmalıdır… Bu da ayrı bir ödev ve görevdir…

Şenol Güneş adının değiştirilmesi için önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ikna edilmeli, sonra da devlet geleneği çiğnenmelidir.

Yoksa kimse heveslenmesin…

Tribün lideri G.Saray

Futbolda bugüne kadar oynanan maçlarda en çok taraftar toplayan takım lider F.Bahçe değil de G.Saray.

Halbuki en iyi futbolu oynadığı konusunda ittifak edilen, taraftarını coşturan, hatta erken şampiyon ilan edilen F.Bahçe, daha fazla seyirciye oynuyor zannedilmez miydi?
Değilmiş…

***

Zaman zaman sancılar yaşayan, inişli çıkışlı bir grafik çizen ve son iki maçta gövde gösterisi yapan G.Saray, tribünde liderliği ele geçirdi…

Belli ki bunda yaptığı büyük yıldız transferlerinin rolü büyük…

Tribün lideri G.Saray’ı F.Bahçe, Beşiktaş ve geçen yılın şampiyonu ve taraftar lideri Trabzonspor takip ediyor…

Kombine biletlerini günler öncesinden satan ve maç öncesi biletleri de kapış kapış giden Galatasaray bu sezon yüzde 91.5 doluluk oranı yakalamayı başardı.

Fenerbahçe kendi stadında yüzde 87.8, Beşiktaş yüzde 85.6, Trabzonspor ise yüzde 68.9 doluluk oranına sahip oldu.

Galatasaray sahada başarılı sonuçlara imza atarken taraftarlar da tribünlerde takıma tam destek verdi.

***

İlk 14 hafta sonunda 229 bin 606 sarı-kırmızılı taraftar Nef Stadı’na koşarken 5 maçta 46 bin ortalama yakalandı ve Galatasaray en çok seyirciye oynayan takım oldu.

Cimbom’u 8 maçta 40 bin seyirci çeken Fenerbahçe takip etti. Beşiktaş 7 maçta 35 bin, Trabzonspor ise 6 iç saha maçında 27 bin seyirci ortalamasına imza attı.

5. takım ise Ankaragücü…

Ronaldo’nun ipini Coca Cola mı çekti?

Cristiano Ronaldo, bir operasyona mı uğruyor?…

İlk büyük kariyerini elde ettiği Manchester United’a efsane hocası Alex Ferguson’un çağrısıyla giden Ronaldo’nun yaşadıkları, tam bir muamma…

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri olan Portekizli oyuncu, bugünlerde dram üstüne dram yaşıyor…

***

Önceleri Hollandalı teknik adam Eric ten Hag’ın tercihiyle adım adım dışlanan Ronaldo’nun kulüpten de planlı bir şekilde tasfiye yoluna gidildiği anlaşılıyor…

Bu da bir operasyon sonucu olduğu intibaını uyandırıyor…

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester United, kulübü kendisine ihanet etmekle suçlayan Cristiano Ronaldo’nun stat dışındaki posterini kaldırdı.

Portekizli yıldız Ronaldo’nun katıldığı bir programda kulüp ve Hollandalı teknik adam Erik ten Hag hakkındaki ağır eleştirilerine Manchester United, 37 yaşındaki futbolcunun posterini sökerek cevap verdi.

***

Ancak asıl sebep Coca Cola olabilir mi?

Ronaldo, EURO 2020’de Portekiz-Macaristan maçı öncesinde düzenlenen basın toplantısında Coca-Cola şişelerini kaldırarak, ‘Su için’ ifadelerini kullanması şirketin hisselerini düşürmüş ve 4 milyar dolar kaybettirmişti.

Ronaldo’nun bu hareketi sonrası Coca-Cola’nın hisseleri yüzde 1,6 düşerek 55,22 dolardan işlem görürken, şirketin piyasa değeri de 242 milyar dolardan 238 milyar dolara düştü.

Mesut Özil de Arsenal’den Çin baskısıyla ayrılmıştı

Alman Milli Takımı’nın Türk oyuncusu Mesut Özil de, benzeri bir operasyona uğramış ve Arsene Wenger’in davetiyle geldiği Arsenal’den Çin’in baskısıyla adım adım ayrılık süreci yaşamıştı…

Mesut Özil, Uygur Türkleri’ni, “eziyetlere direnen mücahitler” olarak nitelemiş ve “Kuranlar yakılıyor, camiler kapatılıyor, din alimleri öldürülüyor, bacılar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Tüm bunlara rağmen Ümmeti Muhammed suskun” demişti.

Özil paylaşımında Çin’in Uygur politikasına sessiz kalanların da zulme ortak olduklarını söylemişti.

***

Mesut Özil’in bu mesajı Arsenal’in çok popüler olduğu Çin’de büyük öfkeye sebep olmuştu..

Çin Dışişleri Bakanlığı da, Özil’in “sahte haberlerle yanıltıldığı” savunulmuştu….

Çin’deki Arsenal taraftarları Mesut Özil’in, Pekin’in Uygur Türkleri’ne yönelik muamelesini protesto ettiği I paylaşımından sonra takımın formalarını yakmış, taraftarlar, Arsenal’in Özil’le sözleşmesini iptal etmesini istemişti.

Çin’deki tepki bu kadarla kalmamış, “‘Gözümüzde pis bir karınca kadar değerin kalmaz’ denmişti…

***

İngiliz kulübü de, “ Arsenal’in net bir açıklama yapması gerekmiştir” diyerek açıklama yapmak zorunda kalmıştı:

“Bu içerik Özil’in kişisel yorumudur. Arsenal bir futbol kulübü olarak siyasete karışmama ilkesine sadıktır.”

Sonrası malum. Mesut Özil Arsenal’den ayrılmak zorunda kalmış ve F.Bahçe’ye transfer olmuştu…