Paolo Rossi, Juventus’un ve İtalyanlar’ın gerçek efsanesi, bütün zamanların en büyük golcülerinden biriydi. Çok kısa süren futbol hayatına sığdırmadığı başarı kalmadı.
Gol krallıkları, Dünya Kupası, Şampiyonlar Ligi, Kupa Galipleri, Süper Kupa, İtalyan 1. ve 2. ligindeki şampiyonluklar, kupalar, dünyanın en büyük ödülleri ve daha niceleri. İşte size bir büyük yıldızın özel hayatta çok çalkantılı, sahada zaferlerle dolu hikayesi...
***
Juventus, Paolo Rossi’yi küçük yaştan itibaren pişsin diye değişik kulüplere kiralar. Bunlardan biri, ikinci ligdeki Vicenza takımıdır. Rossi, gol kral olur ve takımını 1. Lig’e çıkarır.
1. Lig’de yani La Liga’da daha ilk yılında 24 golle yine kral olur.
Arjantin’de yapılan ve Arjantin’in şampiyon olduğu 1978 Dünya Kupası kadrosunda yeralan 22 yaşındaki Rossi, Bearzot yönetiminde ve 4. olan İtalya adına 3 gol atar ve bir yıldız gibi parlar... Sonra ülkeye dönerler...
***
Bu sefer Perugia’ya kiralanır. 1. Lig’de mücadele ederken bir şike skandalına adı karışır veya karıştırılır. Rivayetler ve iddialar odur ki, ligin sonuna doğru Perugia-Avellino maçı vardır ve taraflar beraberlikte anlaşır.
Rossi’ye de “Maç O-0 berabere bitecek, sen de, bu maçta gol atmayacaksın”denir.
Gol makinesi küplere biner ve razı gelmez.
“Ben çıkar, golümü-gollerimi atarım, siz ne yaparsanız yapın”der. 2 gol atmıştır Rossi. Taraflar da çaresiz kalır ve Perugia, Avellino’dan 2 gol yer. Maç, anlaşıldığı gibi 0-0 değil ama 2-2 berabere biter, maksat hasıl olur, 2 puanlı sistemde puanlar paylaşılır.
O yıl büyük bir şike ve bahis operasyonu yapar devlet ve pek çok takım şikeye veya bahse karışınca da gözünün yaşına bakılmadan, büyük takım mı, zayıf takım mı bakılmadan küme düşürülür.
***
Ünlü Milan, Roma’nın temsilcisi şöhretli Lazio da ikinci ligin yolunu tutar. Bu ve sonrasındaki süreçte pek çok sporadamı, hoca ve futbolcu da men cezası alır.
Garibim Rossi’ye de maçın sonucunu tayin eden kişi yaftası yapıştırılır. Yetmez bir de bahis oynamış ve Totonero’ya para yatırma iddiaları vardır. Ona da tam 3 yıl men cezası verilir.
İtalya’daki 1980 Avrupa Şampiyonası’nda cezalı olan Rossi oynayamaz. İtalya, başarılı olamaz ve erken havlu atar. Almanya-Belçika final oynar, Almanya kazanır.
***
Ve İspanya’da organize edilecek 1982 Dünya Kupası gelip çatmıştır.Yeni bir hezimet yaşamak istemeyen İtalyanlar, özellikle de yaşlı kurt hoca Enzo Bearzot, inandığı ve güvendiği Rossi’de ısrar eder.
Rossi’nin oynayabilmesi için cezasının indirilmesi gerekir ki hafifletici sebepler de düşünülerek, hiç bir zaman da iddiaları kabul etmediği düşünülerek Rossi’nin cezası, 2 yıla indirilmiştir.
İspanya’da maçlar başlamış, grupta, ne Rossi gol atabiliyor, ne de İtalya kazanabiliyordu. 3 beraberlikle ıkına sıkına, averajla, üst tura çıkıldı.
***
İtalya’da hem Bearzot’a muhalif sesler yükseliyor, hem de Rossi adeta linç ediliyordu. 26 yaşındaki Rossi, bütün bu olumsuzluk atmosferinden yıkılacağına müthiş bir hırs yaptı ve tam bir şahlanışın adı oldu.
2. turda bambaşka bir Rossi ve gerçek bir İtalya vardır.
Önüne geleni deviren İtalya, iki büyük favori Maradona’lı, Arjantin ve Brezilya’nın olduğu gruptan çıkmayı başardı.
Socrates’li, Zico’lu, Falcao’lu Brezilya’yı, Rossi’nin birbirinden güzel 3 golüyle 3-2 yendi ve yarıfinale çıktı. Rossi’nin tarihin en güçlü kadrosuna sahip ve daha sonra Kömünist yönetimi devirecek işçi lideri Leh Walesa’nın “çimendeki temsilcileri”nden oluşan Polonya’sına 2 gol attı.
Finalde de ilk golü yine Rossi kaydetti, İtalya Batı Almanya’yı 3-1 yenerek 44 yıl sonra Dünya Şampiyonu oldu. Paolo Rossi de 6 golle Gol Kralı tabii.
Kupanın futbolcusu, Altın Ayak Ödülü, Altın Top Ödülü, FİFA’nın Büyük Ödülü’nü aldı, Yılın Futbolcusu seçildi.
***
Cumhurbaşkanı Sandro Pertini ve bütün Çizme halkı coşkuyu İspanya’da yaşamıştı. İtalyanlar, Bearzot ve Paolo Rossi, tartışmalı ayrıldıkları İtalya’ya kahramanlar gibi dönmüştü.
1982 İspanya sonrası Juventus’ta dört başarılı sezon geçiren, ardından Milan ve Verona’da oynayarak 87’de kariyerini sonlandıran Rossi, o günden bu yana bir semböle dönüştü.
Bir futbolcu asla pes etmemelidir, büyük futbolcu en zor şartlarda geri dönmesini bilendir.
Paolo Rossi, bu açıdan örnek ve ibret alınması gereken, gerçek bir hayat hikayesinin de adı olmuştur.
***
İtalya gerek şikeyle, gerekse illegal bahisle mücadeleye, hem de dozunu artırarak amansız bir şekilde devam ediyor.
2006’da hakemler üzerinden şike yapan Şampiyon Juventus’u küme düşürmüş, son iki sezon kazandığı bütün kupalara elkoymuş, 2. Lig’e de -17 puanla başlatmıştı. Aynı yıl Milan’ı ve Lazio’yu da cezalandırmıştı.
“Aman ligin değeri düşer, sonra ne yaparız” diye de hayıflanmadan kararalılıkla mücadelesini sürdürmüş, “Temizeller Operasyonu”nu başarmıştı.
***
Üstelik de 2006 Dünya Kupası gelip çatmıştı ve 13 futbolcusu, bu takımlarda oynuyordu.
Tıpkı büyük golcüsü Rossi’yi feda edebildiği ve evinde Avrupa Şampiyonluğu’nu kaybetmeyi göze alabildiği ama 2 yıl sonra da ödül olarak Dünya Şampiyonluğu’na kavuşabildiği gibi.
İtalya Lippi yönetiminde gençlerle takviyeli o kadroyla Almanya’daki Dünya Kupası’nı da 4. kez kazanmış ve futbol markasını, Dünya Şampiyonluğu ile taçlandırmıştı.
***
Futbolun sadece futbol olmadığı gibi, Paolo Rossi de asla sadece bir büyük futbolcu değildi. İtalyan devletinin futbolu temizleme uğrunda belki de biraz da mağdur ederek cezalandırdığı ama ıslah ederek onu da tam kazandığı ve ülkesine kazandırdığı, baştacı ettiği bir büyük figürdür.
Rossi de, çok zor bir sınavı, genç yaşta başarabilmenin, aklanıp şahlanabilenin adı oldu.
Rossi, tarihe, her türlü sınavı verip, en dibden en zirveye çıkabilen, ibretlik bir levha olarak çakılabilenin sıfatıdır artık....
Rossi artık öldü ama bu ibret dolu hayatıyla tam bir ders kitabı olarak yaşayacak ve yaşatılacak.
Toprağı bol olsun.
