İllegal bahiste kaçak milyar dolarlar nasıl önlenecek?
2002 sürecinden sonra, görevimiz boyunca, illegal bahisle müthiş bir mücadele vermiştik.
Özellikle 2007’de çıkarılan geniş kapsamlı Spor Toto Başkanlığı Yasası’yla, getirilen düzenlemeler, bahsi düzenleyen, oynayan, oynatan, denetleyen, destekleyen kim varsa hepsini suç kapsamına alıyor, ciddi para ve hapis cezalarını öngörüyordu.
Biz bunları kararlılıkla uygulamış ve paranın illegale gitmesini engellemiştik.
Ya daha sonrası, tam bir vahamet.
O yıllarda Habertürk TV ve Habertürk gazetesinde bu konularla ilgili geniş yayınlar yaptık, önlenmesi için ilgili bakanlıkları, kurum ve kuruluşları, kolluk kuvvetleri ve yargıyı görece çağırmıştık.
Bizim ısrarlı yayınlarımıza, başka gazeteler ve tv’ler de katıldı, bir takım göstermelik operasyoncuklar da yapıldı, ancak hiç bir zaman illegal bahsi, köklü bir şekilde çözme kararlılığını göremedik.
Başlar dururken, baronlara dokunulmazken, en ücra köşedeki gariban bir kulübün sahipsiz bir futbolcusu ve onun ayarındaki tali unsurlar gözaltına alınmış sonra da serbest bırakılmıştı.
***
Bir süre sonra ise spor ve gençlik projelerimizde hep yanımızda olan, destek veren, değerli dost Sn Naci Ağbal, gerçek boyutları gözler önüne serdi.
Sn Naci Ağbal, 16 Eylül 2017’de Maliye Bakanı olarak illegal bahisle ilgili dönen paranın 40 milyar cıvarında olduğunu açıklıyor ve bununla ilgili diğer bakanlıklarla birlikte aldıkları tedbirleri paylaşıyordu.
Ağbal, Mali Suçları Araştırma Kurulu’nu (MASAK) görevlendirdiklerinin altını çiziyor, suç örgütlerine işaret ediyor ve savcıları göreve çağırdıklarını belirtiyordu.
***
Spor Toto gelirleri şöyle dağılıyor. Hasılatın yüzde 50’si direkt iştirakçilere, 18’i KDV, 4’ü de şans oyunları vergisi olarak toplam yüzde 22’si devletin kasasına, yüzde 28’i de kulüplere isim hakkı ve sporun payı.
Daha sonra yaptığımız sıkı pazarlıkla sporun payını, yüzde 38’lere çıkardık. Hem devlet kazanıyor hem kulüpler hem federasyonlar hem de tesis ve spor organizasyonlarına harcanıyordu,
Yani 40 milyarın karşılığı şu: Yaklaşık 10 milyarı devlet kasasına, 15 milyarı spor teşkilatı ve kulüplerin kasasına...
Hangi kulüp bu kadar gelirden feragat eder.
Eğer ediyorsa, ya bir yerlerden bir korkusu veya bir menfaati vardır.
Biz hiç bir başkan, yönetici veya makama böyle bir ihaneti yakıştıramayız.O zaman çözüm zamanı...
***
Büyük paraların döndüğü illegal bahis için yurt dışına akıtılan yaklaşık 50 milyar yani eski parayla katrilyonlar, ne olacak?
Ancak, bu kayıp dövizleri yönetenler, oynatanlar, bunları koruyanlar, göz yumanlar hiç mi insafa gelmeyecek?..
Yedikleri haramlar, yıktıkları yuvalar, kaçırdıkları vergiler, dolandırdıkları kulüpler, aldattıkları kurumlar, kandırdıkları yargıçlar ve kanını emdikleri milyonların ahı elbette kursaklarında kalmayacak...
***
Onların da biraz imana gelip “Devletin vergilerini kaçırsak da, kanunlara aykırı davransak da, bile bile suç işlesek de, kulüplerin katrilyonlarını çalsak da, birilerinin bizi koruması, bir başkalarının göz yummasını sağlayacak tedbirler alsak da, bu vatanın evladıyız.
Her ne kadar bizim kim olduğumuzu bilmiyorsanız da, devletin kamu görevlileri, savcıları, kolluk gücü yakalayamadıysa, ya da biz de bu toprakların çocuğuyuz ve artık, ülkemizin dövizini dünyaya daha fazla peşkeş çekmek istemiyoruz.
Türkiyemiz’e daha fazla ihanet etmeye vicdanımız el vermiyor, artık tövbe ettik, pişman olduk, bir daha da yapmayacağız.
Bu ülkede helal alınteri ile kazanan, maden ocaklarında, inşaatlarda beden işçisi olarak çalışan, tarlalarında, bağ bahçelerinde terini akıtıp, az kazanıp millete katmadeğer üreten insanları ve onların vatanseverliğini görünce kendimizden utandık, yüzümüz kızardı, bizim de namusuyla para kazanan, haram yemeyen insanlardan bir farkımız olmamalı” demelerini hasretle bekliyoruz...
***
Bunlar, inanılmaz rakamlardı. Bugün hangi boyutta, onu da asla bilmiyoruz. Dileriz ki, ya yeni Maliye Bakanı’mız Lütfi Elvan, gerçek rakamı açıklar ve mücadele kararlılığını gösterir. Ya da Merkez Bankası Başkanı, bakanken gösterdiği hassasiyetle bugün de kaçağın boyutunu gözler önüne serer.
Bu paralar dolar ve Euro olarak yurt dışına kaçıyor. Devletin kaybı büyük, çoğu batakta olan kulüplerin ve sporun yıllık kaybı 10 katrilyon, her bir kulübün kaybı, naklen yayın ihalesinden gelen paranın toplam 1.7 milyar olduğu düşünülürse, tam 6 katı bir para. Kasalarına girecek miktarın büyüklüğünü varın siz tahmin edin...
***
Kulüplerin menfaatini korumaktan sorumlu Kulüpler Birliği susmamalı, Başkan Mehmet Sepil ve kulüp başkanları mutlaka takipçisi olmalı... Federasyon Başkanı ve yönetimi de artık topa girmeli...
En büyük zarara uğrayanlardan ve kanunu yürütmekle, suçluları adalete teslim etmekle görevli Gençlik ve Spor Bakanı ve ekibi bizzat takipçisi olmalı....
Suçlu ortada kol gezerken idareciler ve kolluk kuvvetleri ilgisiz, savcılar görevsiz... Yaza yaza dilimizde tüy bitti, ne bir açıklama, ne bir kınama, ne de göreve çağırma... Herkes halinden memnun.
Belli ki Türkiye’den çok şey götüren, birileri için getiriye dönüşmüş... Bu kadar kayba rağmen ses çıkaramamak ne anlama geliyor, biz çözemiyoruz...
Demek ki, soyguncular, 5 yıl hapis yatması ve oynadığının 3 katını ceza olarak ödemesi gerekenler, çok iyi koruyucular ve sponsorlar bulmuş...
Soymaya devam edecekler gibi... Göstermelik operasyonla alınan garibanlar zaten bırakılıyor... Asıl vurgun yapanlar ve onları koruyanlar kim?... Hem de devletin kaynağa en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde...
***
Eğer devlet buna da el koymazsa, Türkiye, 50 milyarların yurt dışına çıkışını engelleyemeyecek...
Kemer sıkmalar, fedakarlıklar, çok güzel ama, ya illegal bahisle yurt dışına kaçırılan milyar dolarlar?..