Hoca katliamı devam mı etsin?

Salı günkü yazımda, aynı dönemin milli futbolcuları Şenol Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli’nin Türk futbolunu omuzlayıp 70-80’lerin hezimetlerinden,  90’ların  çıkışına ve 2000’lerin zaferlerine taşıdığını yazmıştık.  

Hep sorulan soru, peki onlara alternatif isimler, yetişmezse ne olacak, Milli Takım’ı kimlere emanet edeceğiz?.. 

Aslında, ülkemizde çok başarılı hocalarımız var. Çok öne çıkan bu teknik direktörlere ilaveten, fırsat doğsaydı daha pek çok hocamız, bayrağı devralır ve Milli Takım’ımızı da taşırdı...   

*** 

Sistem, Dünya Üçüncüsü ve Konfederasyon Kupası üçüncüsü Şenol Güneş’i bile dışlarken, çok davet bekleyen hocalarımıza da kapıları kapalı tuttu... 

Ancak çok baskın olan ve gerçekten de büyük başarılara imza atan bu hocalarımızın arasında diğer isimler ya fırsat bulamadı, ya da göreve getirilenlere pek tahammül edilmedi... 

Bu sebeple de yeni hikayeler yazabilecek, değerli antrenörlerimizden yararlanma fırsatı bulamadık... Samet Aybaba, Yılmaz Vural, Hikmet Karaman, Hamza Hamzaoğlu ve daha pek çoğu... 

*** 

Ancak Başakşehir’de şampiyonluk yaşayan  ve G.Saray’ın geleceğinin hocası olacak denilen Okan Buruk ile Malatyaspor ve Alanyaspor’da büyük çıkış yapan  ve F.Bahçe’ye büyük umutlarla getirilen Erol Bulut, çok erken görevlerinden oldu...  

Çok güçlü camiaları arkalarına aldıkları halde sistem onları da ezip geçti...  Genç hocaların yolunu açalım, geleceğe hazırlayalım, yıllarca yararlanalım, Türk futbolunu yıllarca taşıyan efsane hocalarımıza alternatif yetiştirelim, yok...   

*** 

Hamza Hamzaoğlu, G.Saray’ı şampiyon yaptığı sene içinde ayrılmak zorunda kaldı. Ünal Karaman Trabzonspor’u şampiyonluğa taşırken istifa etti... 

Bunlara ilave başka genç hocalarımız da var aslında. Tamer Tuna, Çağdaş Atan, Ömer Erdoğan, Şenol Can ve daha niceleri... Futbolcu yetiştirmek ne kadar önemli ise yetiştiricileri yetiştirmek de o kadar önemli aslında... 

Bunun için de sabır gerek, tahammül gerek, destek gerek, fedakarlık gerek ve sonuç almayı başarmak gerek... 

*** 

Türkiye’de ve dünyada bir hoca kolay yetişmiyor. Her biri ne badirelerden geçiyor... En büyük teknik direktörler de bu yollardan geçti, kulüpler fedakarlık yaptı ve onların yolunu açtı... Aynı özenin yeni hocalara gösterilmesi ve geleceğe hazırlanması gerekir... Yetiştireceğimiz hocaları da dünyanın en önemli takımlarına göndermenin yolunu açabilmeli, sadece futbolcu değil, hoca ihracından da döviz kazanabilmeliyiz... 

İnşallah genç antrenörlerimizin morali bozulmaz, hayata küsmez ve mesleğinden kopmaz. Bütün zorluklara rağmen, hırsla, inatla yoluna devam etmeli ve geleceğe damgasını vurmalıdır... 

AVRUPA FIRTINASI: A. EFES VE F. BAHÇE  

Anadolu Efes ve Fenerbahçe, Avrupa’da fırtına gibi esiyor. Avrupa basketbolunun kulüpler bazındaki en önemli organizasyonu THY Eurolig’de artık son iki hafta..  

Ligin en formda ekiplerinden Anadolu Efes, İspanya’da Real Madrid karşısında farklı galip gelerek çeyrek final biletini aldı.  

Basketbolumuzun marka koçu Ergin Ataman yönetimindeki Lacivert-Beyazlılar,  bu sezon Avrupa Ligi’nde en fazla sayı atan ekip unvanını eline geçirerek rakibini Madrid’de 25 sayı farkla 108-83 yendi ve 21. galibiyetini elde etti. 

*** 

Bayern  Münih’i Almanya’da 77-68 yenen Fenerbahçe Beko ise  20. galibiyetine ulaştı ve bir kez daha adını son 8 takım arasına yazdırdı. 

Fenerbahçe Beko, THY Euroleague’de üst üste 6. kez play-off’a kalarak önemli bir başarı hikayesi yazdı. 

Zeljko Obradovic yönetiminde üst üste 5 kez Dörtlü Final’e kalan Sarı-Lacıvertliler, efsane başantrenöründen sonra göreve gelen Sırp  Igor Kokoskov’la, son 17 maçının 15’ini kazanarak gerçekleştirdiği çıkışla üst üste 6. kez play-off’a kalmanın sevincini yaşadı. 

Lider Barcelona, 2. CSKA Moskova, 3. A.Efes, 4.Milan ve 5.sırada  F.Bahçe’nin yeraldığı ligde, diğer devler, playoff için mücadele verecek. 

Her iki takımımızı tebrik ediyor, başarılarının kupayla taçlanmasını diliyoruz. 

ALPASLAN’IN, GURUR VEREN AY-YILDIZ SEVİNCİ 

Göztepe’nin başarılı defans oyuncusu Alpaslan Öztürk’ün Milli Takım’a davet sevinci yansıdı kamuoyuna... 

O ne güzel bir sevinçti öyle... 

Kendi yaşadığı gururu, adeta bütün gençliğimize de yaşattı... Ay-Yıldızlı milli formaya kavuşmayı hayal eden bütün ülke çocuklarının duyduğu heyecanı, o kadar çok hissettirdi ki, Türkiye’nin önü ardına kadar açık dedirtti, herkese... 

*** 

Bir zamanlar Milli Takım’a çağrılmayı külfet kılan ve başarısız sonuçların sorumluluğundan  çekinen nesillerden sonra, yeni dönemin getirdiği bereket bu aynı zamanda... 

Ay-Yıldızı yeniden bütün Türkiye’nin takımı yapan ve herkesin gurur duyduğu, gençlerin de bir parçası olmayı hayal etmesini sağlayan başta  Teknik Direktör Şenol Güneş, futbolcularımıza, kulüpleri ve hocalarına ve de yöneticilerine teşekkürler... 

Alpaslan Öztürk kardeşimize de,  bu büyük yüreği, sevgi, heyecan ve gururla yoğurup Milli Takım’a yönlendirdiği için tebrikler... 

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum