Gitme Ey Suriyeli sana muhtacım

Suriyeli Muhalifler Şam’a girince Avrupalı siyasetçiler çok sevindi.

Daha önceki dönemlerde “güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşler”i teşvik ettiklerini savunan siyasetçiler derhal “gönüllü ve onurlu” kavramlarını unutup “güvenli” kavramına sığınarak; Suriye’lilerin en kısa sürede geri dönmeleri karşılığında kişi başına biner Euro vaat ettiler.

Derken Alman Sağlık bakanlığı “bir dakika beyler” dedi. “Şu anda 5.800 civarında Suriyeli doktor çalışıyor, eğer bu doktorlar giderse sağlık sistemimiz krize girer” dedi.

Ardından ulaştırma bakanlığı yetkilileri “bizde de iki binden fazla çok iyi eğitilmiş, kalifiye Suriyeli çalışıyor, eğer giderlerse metro ve tren seferleri kesinlikle aksar” dediler.

Derken Başbakan Scholz devreye girdi ve “Almanya’ya iyi entegre olmuş Suriyelilerin bundan sonra da hoş karşılanacaklarını” belirterek, gitmeyecek olanlara güvence verdi.

Şu anda Almanya’da bir milyon elli bin civarında kayıtlı Suriyeli var.

Alman SGK’sına göre çalışan sayısı 236 bin kişi.

Kendi işini kuranların ve şirketlere ortak olanların sayısını tespit edemedim.

Yayınlanan raporlara göre Suriyelilerin gitmesi durumunda çalışanların ödedikleri vergi ve sigorta primleri; harcarken ödedikleri harcama vergileri (KDV, ÖTV vs.) bütçe açıklarını artırabilir.

Bankalardaki tasarruflar çözülebilir; finansal ve fiziki yatırımlar satılılıp yurt dışına çıkabilir vs. vs.

Bir göçmen ülkesi olan Almanya bu konuları çok iyi biliyor.

GÖÇMENLERİN KATKISI KESİNDİR

Okuduğum bir rapordan göçmenlerin bazı faydalarını derledim:

1)Göçmenler ya “yerellerin yapmak istemedikleri işleri” mesela inşaat ve tarım ya da yerellerin yapamadıkları fakat olmasını çok istedikleri işleri yaparlar. Örnek: Yazılım ve sağlık vs.

2)Göçmenler yeni bir iş kurmaya yerellerden daha istekli olurlar; yatırımlarıyla yeni işler ve iş alanları açarlar.

3)Hükümetlere, oluşturdukları maliyetlerin üzerinde, ekonomiye vergi ve diğer alanlarda katkı sağlarlar.

4)Göçmenler genellikle gençtirler; bu hem daha uzun süre sigorta primi ödemelerini sağlar hem de yaşlanma sürecine girmiş ülkelere gençlik aşısı etkisi yapar.

5)Göçmenler kültürleri, dilleri, gelenekleri, bakış açılarıyla aslında yerelleri eğiterek onları, küresel çeşitliliğin bir parçası haline getirirler.

6)Göçmen çocuklarla beraber büyüyen yerli çocuklar daha açık fikirli olurlar.

7)Göçmenler, geldikleri ülkenin kültürünü de bir şekilde kendi anavatanlarına aktararak melez ve müsamahakâr kültür ve kaynaşmaların gelişmesine katkı sağlarlar.

8)Yenilikçidirler; Iphone’un mucidi Steve Jobs’un babası bir Suriye göçmenidir, vs. vs. vs.

SURİYE GÖÇMENLER VE TÜRKİYE

Türkiye’de yaşayan, yarısı çocuk yaklaşık üç milyon Suriyelinin kendi ülkelerine dönüp müreffeh ve onurlu bir hayat kurmaları da Türkiye’nin yararına olabilir, bir kısmının burada kalıp toplumla kaynaşmaları da.

Türkiye’de okuyan yaklaşık bir milyon Suriye’li öğrenci var.

Türkiye’de ortaöğretim kurumlarında yaklaşık olarak bir milyon sınıf ve 18 milyon öğrenci var.

Bir bakıma her sınıfa bir Suriyeli düşmüş ve sınıf başına öğrenci sayısı 18’den 19’a yükselmiştir.

Hükümet Suriyelileri, ek bir harcama yapmaksızın (ilave yerli ve yabancı öğretmen istihdamı, yeni bina vs. gibi) eğitim hizmeti vermeye devam ediyor.

18 – 60 yaş arasında da 1 milyon 200 bin kişi vardır.

Bunların 150 bini kendisine veya ailesine ait iş ve işletmelerde çalışıyor, 550 bin kişi de kayıtlı ya da değil ücretli olarak çalışıyor; diğerleri de yaşlı, engelli veya işsiz.

Suriyeli kadınların çok azı dışarıda çalışıyor; kalabalık oldukları için genellikle ev işlerine bakıyorlar.

Almanya’da çalışma oranının yüksekliğinin temelinde bekâr ve genç erkeklerin oranın yüksekliği yatıyor. Türkiye’de veya diğer komşu ülkelerde kazandıklarıyla geçinemeyen bazı aile üyeleri başta Almanya olmak üzere Avrupa’da kazanıp parayı ailelerine gönderiyorlar.

Suriyeliler ülkelerini çok seviyor ve büyük çoğunluğu gerçekten dönmek istiyor.

Çocuklar büyüklerin dönüş heyecanını merakla izliyorlar fakat emin değiller.

Kadınlar daha gerçekçi, elektrik, su, doğalgaz olmadan yani “kombi ve buzdolabı” olmadan gitmek istemiyorlar.

Tahammülfersa travmalar yaşamış insanların ne yapacağını kestirmek kolay değil.

Muhtemelen bazıları bir daha dönmemek üzere ülkelerine geri dönecek, bazıları aynı anda iki ülkede yaşamaya çalışacak ve bazıları da Suriye’yi bir kez görmek için bile geri gitmeyecek.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum