Çözüm Sürecinin Serencamı-2Silahsızlandırma Girişimleri

Ulus Devlet Mağduru 4 Kesim

Kemalist Cumhuriyet için “makbul vatandaş” “Türk, Müslüman, Sünni ve Hanefi” olanlar idi. Bu tanıma uymayan Dindarlar, Gayrimüslimler, Aleviler ve Kürtleri hedef alan olağanüstü yıkıcı politikalar uygulandı. Tanım her ne kadar “din” unsuru barındırsa da uygulama da ilk mağduriyeti İstiklal Mahkemelerinde Din hocaları yaşadı. Binlerce hocanın darağaçlarında sallandırılmasına dair, aklı dumura uğratan, yürek yakan sayısız hikaye artık İstiklal Mahkemesi arşivlerinden de okunabiliyor. Dersim, Koçgiri, Zilan ve benzeri kıyımlar ile Aleviler; Tehcir, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları ile de gayrimüslimler bu zulümden nasibini aldı. Yeni politikalar öyle bir akıl tutulması yarattı ki; Müslüman alimler darağaçlarında sallandırılırken, Karaman Ortodoks Türkleri Yunanistan ile mübadelede Müslüman değiller diye sınırdışı edildiler.

Kürt İsyanları

Kürtler ise bir çok açıdan hedeftiler; Dindardılar, Türkçe konuşmuyorlardı, merkezi otorite ile yüzyıllardır sınırlı bir ilişki tarzı geliştirmiştiler. Kürtlerin anadillerini sokakta konuşmaları yasaklandı. 1921 Anayasası ile güvence altına alınan ademi merkeziyete dayalı yönetim sistemi bir darbe ile lağvedildi ve katı merkeziyetçi bir sisteme geçildi.

Böylelikle Kimlikleri yasaklanarak ve Merkez-taşra ilişkilerinden kaynaklı özgürlükleri yok edilerek Kürtlere savaş açılmış oldu. Bediüzzaman ve Şeyh Said ile sembolize edilebilecek bütün Kürt alimleri iliklerine kadar bu zulmü yaşadılar.

Kürtler, bir kısmı “din”, bir kısmı “kimlik” bir kısmı “merkezi yönetime isyan” kodlu sayısız isyan ile silahlı ayaklanmalara yönelmekle beraber, Demokrat Parti ile başlatılabilecek bir dönemden 1980’e kadar silahsız ama ruhları kuşatan bir isyan kültürü içerisinde yaşadılar.

PKK’nın çıkışı buradaki örgüt ve devlet politikaları vs bu yazımızın kapsamında değil. PKK 1984’te ilk silahlı eylemini yaptığında Ankara olayın derin sosyoloji ve psikolojisini ıskaladığı gibi, özellikle 85-95 yılları arasında adeta Örgüt lehine çalışan insanlık dışı olaylar yaşandı.

Karanlık Dönem

Devlet PKK’yla mücadele konseptini özellikle 90’larda Kürtlerle mücadele olarak belirledi. Köy yakmalar, faili meçhuller, zorunlu göç, gözaltında kayıp, işkence gibi sayısız insanlık suçuna imza atıldı. Tüm bunlar “örgütle mücadele”nin gereği (!) olarak yapıldı.

Aslında DYP-SHP koalisyonunun hemen öncesinde 1991 yılında Özal, görüşmeler yoluyla PKK’ya silah bıraktırmayı denemişti. Bu girişim o gün için sert bir reddiye görse ve başarısızlıkla sonuçlansa bile zaman içinde “görüşmeler” Devletin sürekli masada tuttuğu bir opsiyona dönüştü.

Görüşme Trafiği

Özal’ın talebi ile 20 Mart 1993’te ilan edilen tek taraflı ateşkesin hemen ardından Özal’ın şüpheli ölümü, 33 ER olayı ve peşi sıra 93 örtülü darbesi olarak adlandırılabilecek sayısız şüpheli ve karanlık olayların ardından Türkiye siyasi literatürde 90’lar olarak adlandırılan karanlık döneme girmiş oldu. 90’ların karanlığı dahil Devlet hiçbir zaman PKK ile teması kesmedi, görüşmeler yolu ile silahsızlandırma arayışı hep devam etti.

Devletin PKK ile kaç kez ve hangi tarihlerde görüştüğü tam olarak bilinmiyor. Bazı tanıklıklar bu görüşmelerin sayısının 10’u geçtiğine işaret ediyor.

Ateşkesler

PKK’nın ilan ettiği tek taraflı çatışmasızlık/ateşkes ilanları ve devletin çıkarmış olduğu eve dönüş/pişmanlık/topluma kazandırma yasaları Görüşme sayısı hakkında fikir verebilir. Bu iki durumdan birinin olduğu dönemlerin, bir çoğunda, eş zamanlı olarak bir görüşme trafiği yürütüldüğü söylenebilir.

PKK’nın tek taraflı ateşkes ilan sayısı 8 olarak biliniyor. İlki 20 Mart 1993 idi. Sonra sırası ile; 15 Aralık 1995, 1 Eylül 1998, 1 Eylül 1999, 1 Ekim 2006, 13 Nisan 2009, 13 Ağustos 2010, 21 Mart 2013 bu tarihlerin nerdeyse tamamında görüşmeler yapıldığı artık biliniyor.

Devletin görüşmeler yolu ile silahsızlandırma girişimlerinin partileri aşan bir devlet politikasına dönüştüğünün en büyük emaresi; bu ateşkes ilanlarının hemen hemen tüm siyasi partiler ve hükümetler döneminde gerçekleşmiş olmasıdır. ANAP ile başlayan “görüşmeler” , Refah Partisi DYP koalisyonu, DYP-SHP koalisyonu, ANASOL-M hükümeti ve Ak Parti hükümetleri döneminde de devam etti.

Ateşkesleri Bozan Karanlık Eller

Özal, Erbakan, Bahçeli, Erdoğan hükümetleri döneminde sağlanan ateşkeslerin bir çoğunun “niçin bozulduğu?” hep karanlık ve şüpheli kaldı. Ateşkesi sağlamak ve sürdürmek için büyük çabalar fedakarlıklar gösterildi ancak kirli bir el hep bu çabaları bozdu.

33 Er olayı gibi kendi döneminde örgüt tarafından sahiplenilen ateşkes bozucu eylemler sonradan provokasyon olarak mahkum edildi.

Eve Dönüş Yasaları

Örgüt mensuplarına eve dönüş imkanı veren yasalar ise; Pişmanlık Yasası, Eve Dönüş Yasası, Topluma Kazandırma Yasası, Etkin Pişmanlık Düzenlemesi gibi isimlerle anıldı.

Bu yasaların ilki 1985 yılında Özal tarafından çıkarıldı. 2. yasa ise 1988 yılında Özal Cumhurbaşkanı iken Yıldırım Akbulut başkanlığındaki hükümet döneminde çıkarıldı. 21 Mart 1990 yılındaki yasanın ardından 1992 yılında DYP-SHP Hükümeti “Küt Realitesini tanıdıktan” sonra bu yönde yasa çıkardı. 28 Şubat 1995 tarihli yasaya ise Türkeş liderliğindeki MHP dışarıdan destek vermişti.

DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti, 26 Haziran 1999 ve 24 Şubat 2000 tarihlerinde iki adet pişmanlık yasası çıkardı.

AK Parti döneminde ilk yasa 2003 yılında Topluma Kazandırma Yasası adıyla çıkarıldı, 2004 TCK değişikliği ile getirilen “Etkin Pişmanlık” başlığını taşıyan 220. Madde ile de “Eve Dönüş’ün” önü sürekli olarak açık bırakıldı.

8 kez çıkarılan ve belirli sürelerle sınırlandırılan bu dönemsel yasalara başvuru hiçbir zaman birkaç yüzü geçmedi, yararlanmak isteyenlerin toplam sayısı ise 2000’i bulmadı.

TCK 220. Madde ile sağlanan sürekli açık kapı politikasına ise başvuru sayısı öncekilere nazaran oldukça yüksek oldu. Sadece son 2 yılda başvuranların sayısı 2.000’i geçti.

Ezcümle 2013’te başlanan görüşme trafiği bir ilk değildi. Devlet PKK ile sadece silahlı mücadelenin sonuç alamayacağını hep bildi ve görüşme veya eve dönüş seçeneğini hiçbir zaman devre dışı bırakmadı.

Çıkarılan eve dönüş yasalarının bir kısmı “görüşme” arka planın dayanmasa da aslında devlet zihninde çatışma/savaş dışı bir seçeneğin varlığına/kabul gördüğüne işaret ediyordu.

Devlet te örgüt te görüşmeler yolu ile silahsızlanmaya kapıyı hiç kapatmadı ancak hiçbir girişim de başarılı olamadı. Ateşkeslerin bir kısmının neden bozulduğu bugün bile şaibeli. Örgütle mutabakat sağlanmadan çıkarılan Eve Dönüş yasalarına katılımı örgüt hep engelledi, icabet edilecek, üzerinde konsensüs sağlanmış bir yasa ise hiç çıkarılamadı.

Bir dahaki yazıda Erdoğan’ın “siyasi hayatıma mal olsa da “ diye ifade ettiği AK Parti dönemi “görüşmeler” ve “silahsızlandırma” girişimlerini bunun öncekilerden farkını özel olarak ele alarak yazmaya çalışacağız inşallah.

SERİNİN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ


https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serancami-1-isimlendirme-meselesi-358

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-2-silahsizlandirma-girisimleri-359

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-3-ak-parti-donemi-silahsizlandirma-girisimleri-360

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-3-ak-parti-donemi-silahsizlandirma-girisimleri-360

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-4-muhataplik-temsiliyet-meselesi-361

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-5-aktorler-refleksler-tutumlar-362

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-6-yapilanlar-devlethukumet-363

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-6-yapilanlar-devlethukumet-363

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-7-devlet-ve-hukumete-yonelik-elestiriler-364

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-8-pkknin-surecte-tutumu-3652

https://www.karar.com/yazarlar/m-emin-ekmen/cozum-surecinin-serencami-9-akil-insanlar-deneyimi-367

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum