Kovid-19, atom bombası ve galaksiler
Bir birine hiç benzemeyen birçok olay aynı matematiğe uyar.
Tabiat bilimciler bunun farkındadır. Şimdi size atom bombasının nasıl patladığını, nükleer reaktörlerin niçin patlamadığını anlatacağım. Bundan, koronavirüsü salgınının nasıl ilerlediğini göreceksiniz.
En eski çekirdek yakıtını alalım. Uranyum 235’i izotopunu. Bu tabiatta Uranyum madeni içinde bulunuyor. Uranyum madenindeki bu izotopu madendeki diğerlerinden ayırıp zenginleştirirseniz… Yani çokça 235’i bir araya getirirseniz, ne olur? Bomba olur.
ATOM BOMBASININ SIRRI
U 235 durduğu yerde parçalanıp nötron salıyor. İşte bu nötronları koronavirüsü gibi düşünebilirsiniz. Eğer bir nötron komşu U 235 çekirdeklerinden birine çarparsa o da parçalanıp nötron salıyor. Nötron alan her çekirdek üç nötron salıyor. Hesaplayın bakalım. Parçalanan çekirdekten çıkan her üç nötron bir çekirdek bulursa parçalanan çekirdek sayısı nasıl artar: 1- 3- 9- 27… Kısa keseyim: Onuncu adımda 59 000, onbeşinci adımda 14 milyon, yirmide 3 milyarı aşıyoruz. Kendiniz de yapabilirsiniz. Her sonucu üçle çarpıp devam edin.
Ne oldu? Patladı. Bomba oldu.
Patlamaması için ne yapacağız? Parçalanan çekirdeklerin komşu sayısını azaltacağız. Yani U 235’lerin arasını açacağız, birbirinden uzaklaştıracağız. Öyle ki bazı nötronlar, çarpacak komşu bulamadan ortamı terk etsin.
Şöyle de alabiliriz: Parçalanan çekirdek üç veya iki komşusunu daha parçalıyorsa bomba olur. Ancak bir komşusunu parçalıyorsa, reaksiyon devam eder ama patlamaz. Her parçalanan ortalamada birden az komşuya çarpıyor, diğerleri çarpmadan boşa gidiyorsa reaksiyon söner.
KOMŞULARI UZAKLAŞTIRMAK- SOSYAL MESAFE
Her parçalanan çekirdeğin ortalamada kaç komşu çekirdeğin içine girip onu da parçalayacağını belirten sayıya R diyelim (Denmez ama biz öyle diyelim). Eğer R birden büyükse bomba oluyor. Küçükse sönüyor. Nükleer mühendislikte patlama haline “kritik üstü” (süper kritik), sönme haline “kritik altı” (sub kritik), patlamadan devam etmeye, yani nükleer reaktör gibi davranma haline “kritik” deniyor.
Şimdi gelelim Koronavirüsü Covid-19’a. Virüslü bir hastanın kaç komşusuna virüs bulaştırma ihtimali vardır? Bombada değil de virüsteki bu sayıya R0 deniyor. Ve matematik tıpa tıp aynı. Covid-19’da, hiçbir tedbir alınmazsa bu sayı 2 ila 4 arasında. Hastalık henüz çok yeni, tam değerini bilmiyoruz. Ama bildiğimiz şu, bulaştırma sayısını 2-4 arasında tutarsak, hastalık toplumda patlıyor. Bu sayıyı 1’in altına indirebilirsek sönüyor.
Az önceki 1-3-9-27 gidişini hatırlayın… Salgın nasıl durdurulur? Bombanın patlaması nasıl önlenirse öyle. Kritik üstünden kritik altına inerek… Komşu sayısını azaltarak. Buna bu sefer sosyal mesafe dedik.
ZAMANIN İÇİNE BAKMAK
Ancak salgında bir başka olgu var. O da yine başka bir bilimdeki bir kavrama benziyor. Astrofizikteki… Bilimlerin en eskisi astronomi. Ona biraz fizik karıştırırsanız astrofizik olur.
Işık hızı çok yüksektir ama sonsuz değildir. Dolayısıyla evrenin uzak köşelerine baktığımız zaman gözlediğimiz galaksiler, yıldızlar, patlamalar, şu anda değil, eskiden meydana gelmiş olaylardır. Işığın bir yılda aldığı yola bir ışık yılı diyoruz ki bu bizim bildiğimiz uzaklık birimleri cinsinden çok büyük bir rakam. 9,5 trilyon kilometre. En yakın galaksi 25 bin ışık yılı mesafede.
Niyetim dikkatinizi mesafelere değil zamana çekmek. Teleskobumuzu en yakın galaksiye çevirdiğimiz zaman onun şu andaki halini değil, 25 bin yıl önce gönderdiği ışığı, yani 25 bin yıl önceki hâlini görüyoruz. O ışık yola çıktığında biz henüz mağaralardan çıkmamıştık.
BUGÜNÜ DEĞİL BİR HAFTA ÖNCESİNİ GÖRÜYORSUNUZ
Virüsle ilgisi ne? Şu ilgisi var. Virüsün bulaşması ile hastalığın ilk belirtilerinin görülmesi arasında ortalama 5 gün var. İlk belirtiler pek hafif olabilir. Onun için bulaşma ile teşhis arası 7 gün gibi. Yani biz, bugünkü hastalara baktığımızda aslında 7 gün önceyi görüyoruz. Bu ne demek? Şimdi hasta olduğunu bildiğimiz insanlar, 7 gün önce aramızdaydı, gayet sağlıklı görünüyor, öksürmeden, tıksırmadan dolaşıyordu. Fakat hastaydılar ve bulaştırıyorlardı.
Bu bir şey daha demek: Şu komşu sayısını azaltmak için aldığımız önlemler var ya. Hani sosyal mesafe, evden mecbur değilsek çıkmamak, okulların tatil edilmesi ve diğerleri. Bütün bunları yaptık ama hasta sayısı hızla artıyor… Demeyin. Alınan önlemlerin sonuçlarını ancak yedi ila on gün sonra görmeğe başlayacaksınız. Şimdi değil. Bu yazıyı Cuma günü okuyorsunuz. Geçen Cuma okullar henüz tatil değildi ve cemaat Cuma’ya gidiyordu!
Birçok hatamız var. Karantinadaki insanları birarada yemekhaneye toplamak gibi. Fakat genelde mücadele fena gitmiyor. Sağlık Bakanı’nın kriz yönetimi de başarılı.