Korona Virüsü’ne karşı dört kademeli savunma
Cuma yazımda Korona Virüsü bulaşma ihtimali yüksek yerleri kabaca saydım. Taksiler görece güvenli diye düşünüyor, yakınlarımı gidecekleri yere toplu taşıma araçları yerine taksiyle göndermeye gayret ediyordum.
TAKSİLER
Havalar soğudukça gözlemlerim fikrimi değiştirtti. Birçok şehirde şoförlerin müşteri beklerken oturdukları küçük taksi durakları var. 10-15 metrekarelik mekânlar. Yazın taksiciler açık havayı tercih ediyor. Fakat havalar soğuyunca duraklarının içine girecekler. Yakın… Sohbet… Ses… Şoförlerin birçok müşteri ile taksi içinde zaman geçirdiğini de düşünürseniz hem onlara bulaşması hem de onların bulaştırması ihtimali yükseliyor. Bu onda birinin başına gelse, küçücük durak diğer şoförlere de bulaşmasını garanti eder. Bazen birkaç şoförün durak yerine taksi içinde oturup sohbet ettiklerini görüyorum. Sanki hem hastalanmaları, hem de bulaştırmaları için ideal bir mekanizma! Yolcudan şoföre, şoförden şoförlere, şoförden yolculara… Emme-basma tulumba gibi.
Ankara ve İstanbul belediyeleri yolcu ile şoförü ayıran şeffaf bölme yapmaya başlamış. Fakat bunlar henüz arabaların yüzde onunda, yirmisinde var. Kış bütünüyle girmeden acele tamamlanmalı.
Mesailerinin büyük kısmını bir arabada birlikte geçiren polis, zabıta ve diğer kamu görevlileri de risk altında. Bunların da taksicilerimizin de maske ve korunma davranışlarına özellikle dikkat etmeleri gerekiyor.
Birçok meslek salgından kötü etkilendi. Fakat taksi esnafı, en çok darbelenenler arasında. Onlara ve benzer risk altındakilere çare ve destek düşünmeliyiz. Şoförden ücret almadan bölmeler yapılmalı, N95 maske dağıtılmalı ve en önemlisi eğitim verilmeli. Acilen!
GRAVYER STRATEJİSİ
Tomas Pueyo, ilgi çekici bir insan ve birden fazla başarı hikâyesinin kahramanı. Fransız asıllı ama ürettiği oyun ve eğitim programlarıyla Silikon Vadisi milyarderleri arasına girmiş. Mart ayında Medium sitesinde, Korona Virüsü için geliyor gelmekte olan temalı bir makale yayımladı. 40 milyon okunmuş. Ben Şubat’ta yazdım ama İngilizce değildi, ve Medium’da değildi. Trollerim bile okumadı sanırım. Pueyo’nun ilk yazısının Türkçesi şurada: https://bit.ly/3lM7DIW Sonra yine aynı yerde “Çekiç ve dans” makalesi çıktı. Bu da 20 milyon okunmuş. (İnternet’te uzun yazı okunmaz diye düşünenler bir daha düşünsün. Pueyo’nun her yazısı bir büyücek kitap bölümü boyutunda.) Çekiç ve dansta özetle, önce sıkı bir kapanma, sonra duruma göre çeşitli kısıtlamalar öneriyordu. Sıkı kapanma dönemine çekiç, kısıtlamalara da dans demişti. Türkiye’de üç aşağı beş yukarı bunlar yapıldı. Genellikle önce virüs hiç yokmuş gibi davranılarak, sonra da biraz gecikilerek, fakat yapıldı…
Pueyo 8 Kasım tarihli son yazısında “dans”ı ayrıntılandırmış. Makalenin adı, İsviçre Peyniri Stratejisi. Şurada. https://bit.ly/3kLnNBh İngilizce bilmiyorsanız bile, bir konu İnternet’te nasıl güzel izah ediliri görmek için animasyonlara bir göz atın. Şunu kastediyor: Hiçbir önlem mutlak koruma sağlayamaz. Ve sonra okuyucudan hesap etmesini istiyor. Diyelim ki önlemleriniz ancak %75 koruma sağlıyor. O zaman bu İsviçre Peyniri (mesela gravyer veya emmental) gibi delikli önlemlerinizden mesela beşini, altısını birlikte alın. Hesaplama kolay, korunmayı değil, bulaşma ihtimalini hesaplayın. Koruma ¾ ise risk ¼’tür. ¼’ü çarpa çarpa gideceksiniz. İlk engel tehlikenin dörtte birini, ikincisi de bu dörtte birin dörtte birini geçirirse, tehlike 1/16’ya düşer. Ve böyle devam edin. ¾ korunmayı beş ayrı yolla yaparsanız, bulaşma ihtimali binde bire, altı ayrı yolla yaparsanız, dört binde bire düşüyor.
VİRÜSE DÖRT ENGEL
Pueyo, önlemleri dört grupta toplamış: 1) Çit, 2) Baloncuklar, 3) Korunma, 4) İzle ve ayır.
Çit, ülkeye hasta girişinin önlenmesi. Hastalığın yaygın olduğu ülkelerden gelişleri yasaklamak. Diğerlerinden gelenlere karantina uygulamak gibi sert tedbirler. Türkiye çit konusunda gevşek davrandı. Bunu en güzel Almanya yapmış. Avrupa haritasında hasta sayılarını noktalarla işaretlerseniz garip bir şey oluyor, Almanya’nın sınırları beliriyor. Çevresine göre o kadar iyi durumda. Belçika’nın sınırları da ters sebepten belirli. Çok hastası var. Baloncuklar, ülke içinde alınan ayırma önlemleri. Şu günlerde bizim yaptığımız gibi yüksek bulaşma ihtimaline sahip yerleri engellemek gibi önlemler. Bir bakıma içerdeki çitler. Korunma, maske, mesafe, ve bizde pek bahsedilmeyen gözlük, daha doğrusu goggle denilen, tam kapatan gözlük... Gözden de virüs alabiliyorsunuz. Nihayet izle ve ayır: Filiasyon dediğimiz, “başka kimlere bulaştırmış” sorusu için takip, test ve karantina. Fueyo, Cuma günkü yazımda bahsettiğim Tüfekçi ve Çevik’i yeni okumuş. Fakat onların bulgularını da eklemiş. Ancak geriye takibi ayrı bir önlem diye saymamış. O da izleme ve ayırmaya girer.
RAKAMLAR DOĞRU MU
Nihayet Türkiye’nin günlük hasta sayıları gerçek mi diye sorayım? Değil maalesef. Hasta tarifiyle oynamanın yararı yok. Hele Korona Virüsü’nden değil de bulaşıcı hastalıktan ölen diye kaydetmek tutarsızlığı gösteriyor. Bu da enflasyon rakamlarına benzedi. Avrupa’da en başarılı mücadeleyi veren Almanya’da günlük yeni vaka sayıları geçen hafta içinde 16.000 civarındaydı. Bizde 3.000! Milyon nüfus başına Almanya gibi olsak 16.000, İngiltere, İspanya gibi olsak 30.000- 50.000 arası olması lazım. Geçen yıla göre fazla ölümlerden geri hesapla Türk Tabipler Birliği 80.000 buluyor. Siz güveni kaybederseniz, tahminler sakladığınız rakamları aşar gider.
Güven ve itibar, yılların birikimiyle elde edilir. Bir yalanla sıfırlanır. İtibar gösterişle değil doğrulukla kazanılır.