Dünyayı zenginler mi yönetiyor?
Geçtiğimiz günlerde üst üste haberler geliyordu: Elon Musk, Jeff Bezos’u geride bırakarak dünyanın en zengin adamı oldu… Sonra, Jeff Bezos dünyanın en zengin adamı ünvanını geri aldı. Bu dalgalanmaların kaynağı Bezos’un Amazon, Musk’ın da Tesla ve SpaceX hisselerinın borsada çıkıp inmesiydi. Servetleri, bir, iki milyar değil, on, yirmi milyar değil yüz milyarlardaydı. Serveti 100 milyarı aşanlara senti-milyarder deniyor. İkisinin de serveti 200 milyar doların üstünde!
ÇEYREK ASIRDA BÜYÜKLER DEĞİŞTİ
Bu adamların malı niçin benim çenemi yoruyor? Eh atalar sözüne uymak lazım. Onlar muhakkak ki zengin, onlara göre değil, TL milyonerlerine göre bile ben züğürdüm elhamdülillah.
Benim maksadım başka. Dünyadaki en zenginlerin, en büyük şirketlerin nasıl hızla değiştiğine dikkat çekmek istiyorum. Bunun pek güzel bir animasyonunu https://youtu.be/8WVoJ6JNLO8 adresinde bulabilirsiniz. Bir yıl önce bu videodan üç kareyi yakalayıp MİSAK sitemizde karşılaştırmıştım. O da şurada: https://millidusunce.com/misak/milli-devletin-yerini-sirketler-mi-aldi/ Özet şöyle: 1997’de büyüklük sırasıyla ilk beş şirket; General Electric, Shell, Microsoft, Exxon, Coca Cola. On bir yıl sonra, 2008’de ilk beş şöyle: Petro-China, Exxon, General Electric, China Mobile, ICBC. 2008’de Çin şirketleri tepeye saldırmış. China Mobile cep telefonu şirketi, ICBC, Türkiye’de de bulunan Çin bankası. 2019’a geliyoruz. Sıra şöyle: Microsoft, Apple, Amazon, Google, Berkshire Hathway. Berkshire Hathway meşhur yatırımcı Warren Buffet’in şirketi. Buffet’in icadı eşsiz bir şirket değerlendirme metodu. Kendi ürettiği ile değil, satın aldığı şirket hisseleriyle buraya tırmandı.
Bundan çıkarılacak hisse şu: En büyüğün on yıl en büyük kalması kolay değil. Tepe devamlı değişiyor, yenileniyor.
ZENGİNLER DE…
Warren Buffet’la tekrar en zenginlere geçelim. Dünyanın en zenginleri liginin yıllara yayılan videosunu da https://youtu.be/8p8huKrOJmg adresinde bulabilirsiniz. İşte yukarıda verdiğim Bezos-Musk yarışı bu filmin son yıllarına ait. Bu videoda, şirketlerde bulunmayan bir bilgi daha var. En zenginin hangi ülkenin gayrı safi millî hasılasından fazla serveti olduğu da gösteriliyor. Tunus, Libya, Fas, Macaristan, Bulgaristan, Çekya, Belarus… En zenginin serveti bu ülkelerin millî gelirini geçtikçe animasyonda onlar da önünüzde resmigeçit yapıyor.
Gelelim Türkiye’nin fikir dünyasına, popüler, sıkı sıkı tutulan ve bütün bütün yanlış olan anlayışlara. Bir kısım derin bilgili dostlarımız, dünyayı zenginler idare ediyor der ve Rockefeller diye saymaya başlarlar. Bu aileler zengindir zengin olmasına da bunlar 19. asrın, hadi bilemediniz 20. asrın başının zenginleridir. Fakat bizim derin kültürümüzde hep bir-iki-üç asır öncesinin artık yanlışlanmış, veya geçerliliğini kaybetmiş kanaatleri ve bilgileri hâkimdir.
Neden böyle oluyor? Entelektüel faaliyet diye kendinizden önce yazılanları medresede tekrar kopyalayıp yorumlamak, şerh etmekle yetinirseniz bir adım ileri gidemezsiniz; yanlış da olsa eskiye takılıp kalırsınız. Eskinin doğru mu, yanlış mı olduğunu sorgulayamazsınız. Mesela, genellikle makul şeyler yazan Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın, gece ve gündüzü, güneşin tahtırevanını taşıyan 360 melekle açıklayışı beni şaşırtmıştı. Güneş tutulması da şöyle oluyordu: Melekler kazara tahtırevanı deviriyor ve güneş semadaki denize düşüyordu. Sonra güneşin kurtarılışı ayrıntısıyla anlatılıyor. Bir kısmı tahtırevanı düzeltirken diğerleri güneşi kucaklıyor ve hooop, güneş tekrar parlıyor. Bu hikâyenin kaynağını araştırdım. Buldum! Taberi imiş. 839-923 yılları arasında yaşayan Taberi! Erzurumlu’nun doğumu 1703, ölümü 1780. Tam 800 yıl geçmiş aradan. Kopyalana kopyalana Erzurumlu’ya gelmiş. Zerre değişiklik yok! Olursa bid’at olur.
SAKIN BİD’AT OLMASIN- İNOVASYON NE Kİ?
Neredeyse yedi asırdır bizim fikir hayatımız yeni bir şeyler bulmayı terk etmiş, hatta yeni bir şeyler bulmayı küfür saymış, bunu “bid’at” diye etiketlemiş bir kültürdür. Biliyorum, bir de “bid’at-ı hasene” var diyeceksiniz ama bidat deyince akla önce hasen olanı gelmez. Birinci anlamı normun çiğnenmesidir, günah demektir. Gelişmiş toplumlarda bid’ata inovasyon diyorlar.
Onun için siz siz olun, Jeff Bezos, Elon Musk demeyin. İllâ Rockefeller de Rockefeller. Aksi bid’at olur.
Hâlbuki bu zengin şirketler ve zengin şahıslar, bilhassa 21. asırda bid’atçılardan çıktı. Yukarıda saydığım 2019 zenginler grubunun tamamı öyle.
İtiraf edeyim, bizim komplocuların bir kısmı çağı yakaladı. Bill Gates demeğe başladılar. Ne yazık ki Gates geçen on yılın zirvesindeydi, artık değil. Bitirirken ekleyeyim: Geçen asırların zenginlik ve güç hikâyeleri bugünün komplo teorilerine can suyu veriyor. Yalnız bizde değil, Batı’da da. Eh onların da kapı gibi Ortaçağın skolastik geleneği var.
Sonuç: Zirve bu kadar kayganken, bu kadar hızlı değişirken zirvedekilerin dünyayı falan idare edecek halleri yoktur. Ancak kendi şirketlerini idare ediyorlar. Oldukları yerde durabilmeleri için her gün nefes nefese koşmaları gerekiyor ve sonunda yarışı yeni bid’atçılara kaybediyorlar.