Bizim başımıza deprem, Çin’in başına da Korona Virüsü geldi.
Bunların sorumlusu konusunda çeşitli teoriler var. Bir teori, Allah’ın işi diyor. Ben buna katılırım. Ancak bize hayır ve şerrin Allah’tan geldiğini öğretmişlerdi. Son zamanlarda hayırların iktidardan, sadece şerlerin Allah’tan geldiğine dair söylemler var. Bilemiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız, “Bay Kemal! Depremi durdurabilir misiniz?” diyordu. Tabii ki durduramaz.
Bay Kemal durduramaz ama birkaç hafta önce Nuri Kuru Hoca, bir YouTube videosunda, “Deprem Manisa’ya geliyordu, git dedim, Van’a gönderdim” dedi. Bilemeyeceğim artık.
HAARP
Bir başka teori, depremi HAARP silahıyla Amerika’nın çıkardığı. 2010’da Venezuela lideri Hugo Chavez, Haiti depremini Amerika’nın bu yolla çıkardığını söylemişti. Amerika, bunu yaparken bir tutam da Chemtrail kullanıyormuş. Çok mu karıştı?
HAARP ne? The High Frequency Active Auroral Research Program. Yüksek Frekans Aktif Aurora Araştırma Programı. Türkçede araştırma da A harfiyle yazıldığından bizde bu silaha HAAAP denilebilir veya kısaca HAP. Kolay hatırlamak için Amerika’nın hedef aldığı ülkeler hapı yutuyor diyebilirsiniz.
ABD, Alaska’nın Gakona kasabasında bu HAARP’ı kuruyor. (Kasabanın isminden bile Elazığ’ın hedef alındığı belli diyorlar. Bu bağlantıyı Sayın Soner Yalçın bulmuş diye bir söylenti duydum ama sanmıyorum.) Proje Hava Kuvvetleri, Donanma, Alaska Üniversitesi ve DARPA’nın ortaklığı ile başlamış. DARPA, biliyorsunuz daha önce adı ARPA iken İnternet’i icad etmişti.
İşte Gakona’da bir sürü kısa dalga anteniyle dünyanın iyonosfer tabakasında bir bölgeyi ısıtıyorlar. Sonra bu sıcak bölgeyi ELF diye kısaltılan çok uzun dalga boylu radyo dalgası yaymak için kullanıyorlar. ELF’nin sudaki menzili de uzun. Bu yolla ABD’nin çekirdek silahlı denizaltılarıyla iletişim kurmayı denemişler. Hava, deniz kuvvetlerinin ve DARPA’nın ilgisi bu yüzden.
Tarih tekerrür etmez ama kafiyelidir deniyor ya. İkinci dünya harbinde de Almanlar U-Boat’larına Enigma şifresi ile ulaşmış, İngilizler de bunu kırmıştı. Büyük meseleydi.
Ancak deneme pek başarılı olmuyor. Çünkü denizaltıların bu yayını almaları çok hassas alıcılar gerektiriyor. Sonunda silahlı kuvvetlerden gelen ortaklar, biz işi başka türlü çözdük deyip 2014’te projeden çekiliyor.
Şimdi HAARP’ın tamamı üniversitenin. Antenlerle iyonosferle ilgili başka deneyler de yapıyorlar; hatta küçük çaplı bir Kuzey Işığı (Aurora Borealis) bile yaratmışlar.
Tabi Chavez’in ve başka mahreçlere göre bütün bunlar maske. Bunlar beğenmedikleri ülkeleri sallıyorlar aslında.
CHEMTRAILS
İşte bu noktada, başka bir mekanizma devreye giriyor. Yine Amerika- her şey onların başının altından çıkıyor- yolcu uçakları vasıtasıyla atmosfere kimyasallar atıyor. Bunları çıplak gözle de izleyebilirsiniz. Yolcu uçaklarının arkada bıraktıkları beyaz uzun izler var ya. İşte onlar. Hepsi Chemtrail değil. Normal izler kısa sürede kayboluyor. Chemtrailler, uzun süre kalıyor, bazan göğü kafes gibi kaplıyor, bir türlü dağılmıyor. İşte bu kafesler HAARP sinyallerinin daha iyi iletilip depremi garantiliyormuşİ Bu komplo için Amerika çok çalışmış zahir. Düşünün on binlerce – galiba toplamı 40 000—pilot ve uçuş görevlisinin eğitilmeleri ve sır saklamaları gerekmiş.
Peki HAARP ve Chemtrails bu kadar gizli olduğuna göre Chavez ve bizim Chavezler nerden biliyor. Türkiye’de de bu tip sırları açıklayan adamlar var. Bunlar CIA, MOSSAD ve MI6’e sağlam sızmışlar. Bu kurumların bütün kozmik yazışmalarının bir kopyası bu arkadaşlara gönderiliyor. Onlar da sağolsunlar biz fanilere fısıldıyor.
Peki, Çin’deki korona virüsü salgını? ABD’nin işi. Aydınlık çevreler bu hususu aydınlatabilir. Onlar bilir muhakkak. Ancak bu günlerde onların mahalleye pek uğramayın. Korona var, maazallah.
Ah bu Amerika! Kendi Dünya Ticaret Merkezleri’ni kendi uçaklarıyla kendileri yıkmamış mıydı? İçindeki üç bin Amerikan’ı öldürerek…
BİRAZ CİDDİYET
Şimdi bu yazının ciddî kısmına gelelim. “Bırak uçuk komplo teoriciler uçuk komplo teorileri söylesin. Eğleniyoruz. Ne zararı var?” diyeceksiniz.
Şu zararı var ki yalancı ithamlarla saldırdığınız merkezlerin son derece ciddî işleri de var. Kuzey Irak, Kuzey Suriye, İran ve nihayet Türk toprakları üzerinde bir uydu devlet kurmağa kilitlenmiş haldeler. Bu açık ve yakın tehdit. Bu yolda ilerlerken Irak’ı kitle imha silahları yalanıyla işgal edip altını üstüne getirenler, geniş kırıma yol açanlar, bölenler de onlar. Ooops. Yanlış yaptık bile demediler.
Bu gerçekler apaçık ortadayken ve şimdi de bizi doğrudan tehdit ederlerken HAARP, Chemtrails, Korona… Asıl maskelemeyi bu aptallıklar yapıyor. Birincilerin saçmalığını görenler, gerçeklerden de şüphe etmeğe başlıyor.
