Kötü haberlerden, kötü ekonomiden, patlayan salgından bunaldığımız şu günlerde iyi haber arıyorum. Galiba buldum! Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2020 ve 2021’de yaptığı Eğitim Bilişim Ağı, veya artık hemen herkesin öğrendiği adıyla EBA memnuniyet anketi.

EBA aslında 9 yıllık. Salgınla ve okullarda yüz yüze eğitime son verilmesiyle ilk ve orta eğitimin tamamında uygulanmaya başlandı. İlk birkaç haftada ölçekleme (scaling) pürüzleri çıktı, fakat hızla giderildi. Bu arada sosyal medyada "yok deyiciler"den "Eba çöp!" gibi laflar duyduk. Maalesef yok deyiciler ve onların tam zıddı hınk deyiciler nüfusumuzda epey bir yer tutuyor. Her iki grubun faaliyeti hem gerçek kötülükleri, hem de fenerle aradığımız iyilikleri perdeliyor.

Daha önce, salgının zorlamasıyla iletişimi kullanma alanında en az beş yıl ileri sıçrayacağımızı yazmıştım. Evden çalışmanın da gelip geçici bir şey olmadığını. Eh biraz fütürizm yapmak benim de hakkım; görünüşe göre pek yanılmamışım. Koç Holding, Akbank gibi büyük firmaların uzaktan çalışmaya geçmeleri ve belli, fakat küçümsenmeyecek oranlarda bunu kalıcı hâle getirme kararlarından daha önce bahsetmiştim. Şimdi anketi anlatayım.

Millî Eğitim Bakanlığı, 12 ilde 503 veli, 502 öğrenci ve 395 öğretmen denekle toplam 1400 kişilik bir EBA anketi düzenlemiş. Anket 2020’de başlamış ve 2021’de devam etmiş.

Soruların tek tek değerlendirmesine geçmeden önce iki genel sonucu söyleyeyim. Öğrenci, veli ve öğretmen, hepsi EBA’dan memnun! Daha iyisi, 2020’den 2021’e geçişte, 2021 lehine ciddî bir mutluluk sıçraması var.

SAYILAR YALAN SÖYLEMEZ

Sayılara bakalım…

*Velilerin %93,3’ü çocuklarının EBA içeriklerini anlaşılır bulduğunu söylüyor.

*Çocukların %93,7’si EBA içeriklerini anlaşılır bulduğunu, %91,8’i ilginç bulduğunu söylüyor.

*Çocukların %90,8’i EBA içeriğiyle yeni şeyler öğrenebildiğini söylüyor

*Öğrencilerde içeriklerden genel memnuniyet %90’ın üzerinde

*Öğretmenlerin memnuniyeti ise her boyutta %98’in üzerinde

*Canlı derslerde yeni konuları öğrenebildiğini söyleyen öğrencilerin oranı 2020’de %43 iken bu yıl, %92,8’e yükselmiş.

*Öğretmenlerde canlı derslerin yüz yüze dersler kadar etkin olduğunu söyleyenler 2020’de %15 iken 2021’de %89,6’ya çıkmış!

*Velilerde benzer şekilde destek ve eğitiminin uzaktan yapılabileceğini söyleyenler 2020’den 2021’e yaklaşık 2 kat artmış.

*Öğretmenlerin %99,5’i kendini uzaktan eğitim ve canlı derslerle ilgili tecrübe kazanmış hissediyor.

*Öğretmenlerin %94,4’ü (2020’de %37 imiş) uzaktan eğimin öğrencilerin üst düzey bilişsel becerilerine fayda sağladığını %94,2’si öğrencilerin bağımsız öğrenme becerilerini artırdığını söylüyor.

*Öğretmenlerin %92,2’si uzaktan eğitimin yüz yüze eğitime alternatif olabileceğini düşünüyor.

*Velilerin %94,6’sı, çocukların, canlı sınıfları video/ televizyon derslerinden daha büyük ilgiyle izlediklerini söylüyor.

Canlı sınıftan, öğretmen ve öğrencilerin aynı sanal sınıfta ders yaptıkları düzen kast ediliyor. Burada öğrencilerin öğretmene soru sorması, öğretmenin öğrencilerle tek tek iletişim kurabilmesi mümkün. Nitekim öğrenciler, “Canlı derslerde öğretmenlerimle kolayca iletişim kurabiliyorum.” ve “Canlı derslerin dışında da öğretmenlerimle iletişim kurabiliyorum.” hükümlerinin ikisine de aynı yüzdeyle, %93,6 olumlu cevap vermişler.

SALGINDAN SONRA DA

Bu başarılı ve günden güne başarısı daha da artan gidiş, şu soruyu beraberinde getiriyor: Bu tecrübemiz ve uygulamamız korona virüsü salgını ile sınırlı mı kalacak? Aynı soruyu iş dünyası da sormuş ve hayır, salgından sonra da devam edeceğiz, cevabını vermişti. Bürokrasi daha muhafazakârdır, fakat eninde sonunda belirli bölümlerin uzaktan çalışmasının daha yararlı ve verimli olduğuna onlar da karar verecektir.

İş yerinden, hizmet merkezinden, okuldan eski usul çalışmakla uzaktan çalışmanın birlikte uygulandığı hallere hibrit, yani melez deniyor. Bu ayrı ayrı iki seçenekten de daha verimli olabiliyor. Eğitim için melez uygulama hazırlıklarının şimdiden başladığı haberlerini aldım. Bir uçta en deneyimli, en başarılı öğretmenler bütün ülkeye hitap ederken, diğer uçta öğrencilerin kendi öğretmenleri, hem okulda, hem evde devam eden, velilerin de bir ölçüde katıldığı bir hibrit eğitim. İki ucun da en iyi yönlerini birleştiren bir sistem. En yeni ders malzemesinin kolayca ve ekonomik şekilde öğrenciye ulaştırıldığı, zaman ve mekân sınırlamalarından önemli ölçüde kurtulmuş bir öğretim. Yalnız ders sırasında değil, derse hazırlıkta, derste ve ders sonrasında da yararı devam eden bir sistem.

Yeter ki uzay yolculuğumuzu birkaç gün erteleyip internet alt yapımızı dünyada 103. sıradan biraz yukarıya çıkaralım.

Eh, COVID musibeti bilgi ve iletişim kapılarını aralayarak olumlu bir şeylere de yol açsın.