En fazla neyini kaybedersin ki!
Ekonomi, dış politika, eğitim, sağlık… Neredeyse hiçbir alanda dünden daha iyi durumda değiliz. Daha iyi olmayı bırakın, her şey giderek daha kötüye gidiyor. Sorunlar çözülemiyor, aksine yeni sorunlar üretiliyor. En kötüsü, ümitler de tükeniyor.
Peki, iktidar neden bu kadar başarısız oldu? Ya da şöyle sorayım, siyasi gücünü alabildiğine arttırırken neden yönetme kabiliyetini iyice kaybetti? Bu sorunun bir dolu cevabının yanısıra galiba en başta geleni şu: Belirli bir süredir ülkenin nasıl yönetileceğine değil, nasıl siyaset yapılacağına odaklanmış olması… Siyaset yapma tarzının yönetme tarzını da belirlemesi… Çünkü iktidarda kalmanın tek amaç haline gelmesi.
Oysa her siyasi parti ülkenin halihazırdaki sorunlarının çözümü ve gelecek tasarımını içeren bir öneri setiyle halkın önüne çıkar. Bugünkü iktidar partisi de böyle yapmıştı 2001’de. Sorunların çözümüne yönelik politikalarını ortaya koymuş, yönetme anlayışını seçmenin onayına sunmuş, nasıl bir Türkiye fotoğrafına ulaşmak istediğini açıklamıştı. Seçim yoluyla iktidara gelen her siyasi hareket gibi, belirli toplum kesimlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap veren bir programı uygulamayı vaat ederek o kesimlerden oy almış, iş başına gelince de bu vaatleri doğrultusunda iyi kötü bir icraat yapmıştı.
Ne var ki bilahare işler başka bir mecraya girdi. Seçmenin salt icraatla memnun edilmesinin zor olduğu, buna mukabil geniş sağ kesimin kültürel/ideolojik zeminde konsolide edilmesinin siyaseten daha kullanışlı, daha garantili, daha az maliyetli bir yol olduğu keşfedildi daha ilk dönemin sonunda.
2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde kurulu düzenin eski patronlarının çıkardığı mızıkçılık karşısında toplumun gösterdiği tepki iktidarın gücünü hiç beklemediği oranda artırmıştı. Oylarının yüzde 34’ten yüzde 47’ye çıkması icraatı sayesinde olmamıştı. İktidar partisi açısından “siyaset yapmak” epeyce kolaylaşmış görünüyordu artık.
Ergenekon operasyonları ve darbe tartışmaları hengamında iyiden iyiye gerilmiş olan toplumsal atmosfer içinde gerçekleşen 2011 seçimlerinde iktidar partisinin yüzde elliye yakın oy alması izlenen siyaset yolunun isabetli olduğu kanaatini pekiştirdi.
Bunun üzerine, “vites yükseltildi”.
***
İlk dönemdeki “Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz” sözlerinin yerini alan “Çatlasanız da patlasanız da yapacağız” ve “Bunlar...” retoriğiyle giderek büyüyen kutuplaşma ikliminin sebep olduğu Gezi Parkı olaylarında geniş sağ seçmen tabanı kendi varoluşlarına ve kimliklerine yönelik bir tehdit algılamasıyla yeniden konsolide oldu. Bu konuda hükümete sağduyu çağrısı yapan iktidar partisi mensupları ise bu dönemde oluşturulmaya başlanan “Reis kültü” taraftarlarınca gaflet ve hatta ihanet içerinde olmakla suçlanarak parti içinde ve çevresinde adı konulmamış bir tasfiye başlatıldı. Otokrasinin rayları döşeniyordu artık…
Bu dönemde eski düzenin aktörlerini tasfiye etmek yolunda işbirliği yapılan Fetullahçı örgütle sonradan aranın açılması da son tahlilde tabandaki konsolidasyonu güçlendirdi. Partinin ve liderin kötü niyetli operasyonlara karşı savunulması zorunluğu iyi yönetim, kötü yönetim, ekonomi, yolsuzluklar vs. gibi sorunları yeniden tartışılmaz hale getirmişti.
Bu şartlarda ilerleyen süreçte artık bugünkü şeklini almaya başlamış olan tek adam yönetiminin ülkenin bütün sorunlarını hamasetle geçiştirmeye yönelik tutumunun tabanda ciddi hoşnutsuzluklara yol açması ve büyüyen tepkilerin Haziran 2015 seçiminde somutlaşarak verdiği çok güçlü mesaj kısmi bir düzelmeye yol açmış ama Kasım 2015 seçiminin ardından gidişat kaldığı yerden devam etmişti.
Bu arada Fetullahçı örgütün kanlı darbe girişiminin toplumda oluşturduğu nefret ve öfke normal şartlarda sürdürülemez olan siyasetin yeniden geçici bir destek bulmasını sağladı.
***
Aynı günlerde liderlik makamı kendi içindeki muhalefetin tehdidine maruz kalan bir başka parti o güne kadar şiddetle sürdürdüğü hasmane tutumunu bir anda terk edip Erdoğan’ın başkanlık rejimine geçme arzusunu desteklediğini açıkladı. O günkü atmosfer itibarıyla iki partinin oyları bu geçişi sağlamaya yetti.
Ancak şöyle bir sorun çıktı Cumhur İttifakı’nın teşekkülü sonrasında: Her iki hareket de aslında zorunluktan kaynaklanan mevcut pozisyonlarını izah etmek ve tabanlarını bu yönde mobilize edebilmek uğruna “mevcut iktidarın ayakta kalmasının devletin ve milletin bekası demek olduğu” iddiasına sarıldılar. Geniş seçmen tabanı açısından dün söylenenlerin bugün unutulmuş olmasının fazlaca bir önemi yoktu; Türk siyasetinde alışık olduğumuz vakalardı bunlar. Mamafih belirli toplum kesimlerinin kültürel/ideolojik değerler etrafında kolayca konsolide olma eğilimini eksik değerlendirmişti iktidar ortakları.
Türk seçmeninin salt ideolojik saiklerle oy vermeyeceğini, gelecekle ilgili gerçekçi bir vizyonu veya programı olan, sorun çözen veya çözme iradesi taşıyan bir siyaset söz konusu ise o zaman kültürel/ideolojik faktörlerin de yardımcı rollerde devreye girdiğini unuttular. Değerler siyasetinin her daim sürdürülebilir bir yol olmadığını göremediler.
Dolayısıyla henüz her şey bozulmamışken kıl payı atlatabildikleri 2018 seçiminden bugüne kadar kurumları etkisizleştiren, denetim denge mekanizmalarını ortadan kaldıran, önemli önemsiz bütün konularda kararı tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak lafa bırakan yeni yönetim modelinin ülkenin sorunlarının çözülmesinde ve devlet çarkının döndürülmesinde yetersiz kaldığının anlaşılması tabanın desteğini yavaş yavaş eritti. Ekonomide yaşanan sorunların son aylarda kriz boyutuna ulaşması ise hamaset siyasetini iyice çıkmaz yol haline getirdi.
Buna rağmen, bütün ümitlerin -daha önce başarılı olmuş olan- taban konsolidasyonu siyasetine bağlanmış olması ve bu siyaset yapma tarzının yönetme tarzını da belirlemesi, neticede yönetemeyen bir iktidar ve yönetilemeyen bir devlet çarkı tablosu çıkardı ortaya. Bu kötü yönetim tablosundan siyasi başarı çıkmasını ummak da artık hayalcilik olur.















Ekonomi, dış politika, eğitim, sağlık… Bunların hepsinde dünden çook çok daha iyiyiz.Dün ile kıyas bile edemeyiz bugün geldiğimiz noktayı.Dün cari açıkla boğuşurken bugün Ekim ayında 3 milyar dolar cari fazla vermişiz aylık bazda.2022'nin başlarında yıllık bazda cari fazla vermeye başlayacağız. İhracatçı talebe yetişemiyor.Bundan iyisi can sağlığı.Sağlıkta zaten iyiyiz.Avrupa dahil dışarıdan hatırı sayılır sayıda kişi tedavi için Türkiye'ye geliyor.
Yanıtla (3) (69)Muhalifler İktidarı eleştirirken pek keyifliler.Velakin,haydi İktidarı gönderdik,yerine kimi getireceksiniz dediğimizde keyifleri kaçıyor.Çünkü onlar da görüyorlar ülkeyi mevcut iktidardan daha iyi yönetecek bir kadronun muhalefet içinde bulunmadığını.Kim olsa bunlardan iyi yönetir şeklinde boş laf edebiliyorlar sadece.
Yanıtla (5) (74)iyide arkadaş şuan yönetenler vefat ettiği zaman ülkeyi yönetebilecek yetenekli kimse olmayacak mı.
Yanıtla (41) (2)tamamen içi boş bi yorum yapmışsınız.siyasetçilerde bir insan.onlarda ölümlü. Biri gider bini gelir evelallah.Ülkemiz kimse bağlı değildir
Sosyolojik olarak gelişebilmiş toplumlar, kural ve kurumlarıyla kendilerini yönetecek düzgün bir sistemi kurmayı başarabilirken, bunu beceremeyenler LİDER (!)leriyle idare ederler. Düzgün Sistem kurabilenler kalıcı ve sürekli yönetsel başarılarla yıldızlaşırken, liderciler duvara toslandığında "başımızdakinden başka kim olabilir?" diye hayıflanırlar. Bu dip noktasından sonra bize güçlü lider değil, sistem kurmaya kararlı egosuz yöneticiler lazım.
Yanıtla (23) (1)Merkez Bankası başkanı ve hazine bakanına bak kadronun nasıl olduğunu gör. Kadro sıfır. Zaten kadro yok, bir kişi var her şeye o karar veriyor. Kapı kulu sistemi.
Yanıtla (20) (1)Ali Babacan nereden bakarsan bak, karakter olarak, bilgi olarak, zeka olarak, yönetim tecrübesi olarak, dünyadaki saygınlık olarak Tayyip Erdoğan'dan 5 gömlek yukarıda. Ekibi de öyle. Kaldı ki 84 milyonda en iyisi bu, başkası da yok demek için hakkaten aklından vazgeçmiş olmak lazım. Türkiye en az 6 tane birinci sınıf 10.000'er kişilik ekip çıkarma kapasitesine sahip.
Yanıtla (31) (0)O zaman 2002 yılındaki iktidar ile 2021 yılındaki iktidarı karşılaştır. Sizin düşünce yapınıza göre hakikatin önemi yok.
Yanıtla (0) (1)Mesela Mansur Yavaş Melih Gökçek'den daha mı kötü yönetiyor üstelik her türlü engellemeye karşı.
Yanıtla (20) (1)Erdoğan'ın sadece bir kez daha seçime girme hakkı var.Bütün ümitler bir kişiye bağlanmış değil.Zaten kendisi de her fırsatta faniliğine vurgu yapar.Ama Ak Parti'de 10 tane,20 tane daha kabine teşkil edecek kadro var.
Yanıtla (1) (13)geliyor,gelmekte olan.... biraz bekleyeceksiniz.
Yanıtla (1) (0)yok be ya bunlar sonsuza kadar yaşayacaklarını sanıyorlar,onun için müslümanlığı çakma.
Yanıtla (1) (0)Erdogan'in bakan kalitesini baz alirsan herhangi 17 kisiyle kabine yaparsin. Izin almadan konusamazlar, kendi sirketlerine para aktarirlar, bakara makara derler, sefillik.
Yanıtla (1) (0)40 sene önce ekmek kuyrukları vardı değil mi?
Yanıtla (27) (2)Dünyanın hangi ülkesini gördünüz de iyiyiz diyorsunuz? Gelişmişlik sıralamasına , ekonomik büyüklüklere, hukuka insan haklarına bunlara bir bakın isterseniz.
Ama baksanız da anlamazsınız. Sizlere hitab eden dil en alt perde .. Üzgünüm ama bu bir gerçek
Evet,40 sene önce de belediye ekmeği önünde kuyruk vardı.Kimi vatandaşlar fiyatı bir miktar düşük olduğu için,
Yanıtla (2) (8)kimisi daha kaliteli olduğuna inandığı için bu kuyruğa giryordu.O zamanlar ben de girdim ekmek kuyruğuna. Zamanın iktidarını da hiç suçlamadım,
oy verdiğim bir iktidar olmamasına rağmen.
Kimi suçlayalım ekmek kuyrukları için mehalefeti mi?
Yanıtla (0) (0)Aklından zoru olmayan, gözü gören, kulağı duyan, vicdanı olan, velhasıl zihni illetle malul olmayan hiç kimse, bugünün perişan Türkiye'si için bu yorumu yapamaz. Binaenaleyh izan yoksunu bu yoruma bakıp da yazanını üç maaşa ilaveten her algı için prim de alan trol sananlara niye bozuluyorsun HACI MURAT?
Yanıtla (14) (1)Bu gün yarından daha iyiyiz. (bu yandaşlar bana "iyiyiz" kelimesini doğru bir cümlede kullandırdı ya...!)
Yanıtla (7) (1)Lafla vaziyeti kurtaramazsın artık. İnsanların hayatından bu kadar kopuk olmayın. Hiperenflasyona girmek üzere ülke. Herkes iliğine kadar hissediyor çöküşü. (Son 8 yılda kişi başı geliri 12.500 dolardan 7000-6000 dolara düşmüş başka ülke yok dünyada. Gerisi boş laf)
Yanıtla (16) (2)sakın aklınızdan çıkarmayın, bugün dünden daha fakirsiniz, yarın bugünden daha fakir olacaksınız.
Yanıtla (12) (1)Gecsmiste yapilan tum eserleri satip yediniz. Borcu 5e katlayip onu da yediniz. Satacak eser kalmayinca simdi ulkenin arazilerini, evlerini, pasaportlarini yabancilara satarak zikkimlaniyorusunuz. Sonucta koca ulkeyi batirdiniz ama hala cok iyiyiz masallari anlatiyorsunuz, nede olsa bu masallari anlatmak icin 3-5 yerden maas aliyorsunuz, yani milleti/devleti soyuyorsunuz, yani siz iyisiniz de ulke batik!
Yanıtla (8) (2)Şaka yapıyorsun herhalde .
Yanıtla (0) (1)Yoo çok güzel kıyas edebiliriz. Mesela AKP ülkeyi aldığında dünyanın en zengin 16. ülkedeydik, şimdi 20. ülkesiyiz. Sen ilerliyorken dünya yerinde durmuyor. Seneye de büyük ihtimalle 21. ülkesi olacağız. Dünyadaki teknolojik gelişmelerin bizlere yansımasını bile AKP’nin başarısı saymak nasıl bir zekanın ürünü olabilir?
Yanıtla (8) (1)hadi be ufak at da bülüçlerde yesin bari.sayın okur sen bu ülkedemi yaşıyorsun.
Yanıtla (0) (1)Ya benim cepte de bu ay fazla para kalmış. Ben de nereden geldiğini düşünüyordum. Meğerse cari fazla vermişim ama haberim olmamış. Neyse bundan sonra ay sonunda cebimde kalan parayı dikkatli sayarım.
Yanıtla (2) (0)Bu verileri TÜİK'den mi alıyorsunuz? Yoksa Alice harikalar diyarında mı yaşıyor sunuz?
Yanıtla (0) (0)AK partinin iktidara gelme sürecinde halk onlara ekonomi, egitim, disisleri politikalari yüzünden mi destek verdi? Halkla arasi acilmis, kendine calisan, kendinden baskasina yasam hakki tanimayan bir zümrenin kontrolünden karizmatik ve güclü bir liderle kurtuldu halk. Maalesef AK parti de ayni igrenc ahlaki sürdürdü ve halk olarak yine ayni noktadayiz. Bu toplumdan cikan siyasetcilerin kalitesi bu kadar oluyor demek ki, gelen yemeye ve gitmemeye oynuyor.
Yanıtla (1) (0)Sayın Kiras,sanki vatanı kaybederiz gibi geliyor? afganistan'ı ,Suriye'yi, Irak, Tunus u bu hale getirenler Türkiye'yi için ne planları var acaba? Yunanistan'da ABD'nin açılan üstleri ,Suriye ve Irak'ta ABD silahları ...vatan açınızdan sorun değil midir?
Yanıtla (1) (25)Vatan günümüzde kabul etmesekte Tayyip Erdoğan'la özdeşleşmiştir onu savunmak vatanı savunma anlamına gelecektir İbrahim Bey
Saçma sapan konuşmayın Tayyip Erdoğan da ölümlü bir insan koskoca bir ülkenin kaderi Tayyip Erdoğan seçim kaybetmesine mi bağlı geçin bunları iktidar gidecek ve yaptığı yolsuzlukların hesabını verecek bu ülke bu kadar kötü yönetim görmedi 20 sene sonra ülkenin geldiği noktaya bak tek başına iktidar olmasına rağmen dolar altın ne olmuş orta kesim bitmiş insanlar için ev araba almak hayal olmuş bumu iyi yönetim tarım bitmiş toplum uyandı susturamazsınız
Yanıtla (24) (0)Yaşanan krizin nedeni döviz rezervi olmadan hiç yoktan faizin indirilmesi talebi yüzünden .Hiç dışarıdan bir neden aramayalım. Ülkede OHAL koşulları yaratılıyor
Yanıtla (5) (0)Bu da seçimle gitmemek için bir taktik olabilir..gideceklerini anladılar yakıp yıkma faslına geçtiler galiba...ya ortada kimsenin kolay kolay temizleyemeyeceği bir enkaz bırakacaklar ya da ohal ilan edip seçimi erteleyecekler
Yanıtla (1) (0)Daha önce yazdım bir daha yazıyım. Türkiyede parti aidiyeti gözetmeden görev verildiğinde ülkeyi düzlüge çıkaracak kaliteli, donanımlı uzmanlar vardır. Yeter ki halkımız kendisine empoze edilmiş korkularından kurtulsun.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar
Yanıtla (3) (33)Yazınızın muhtevasından dolayı sizin namınıza üzüldüm. Hiç bir alanda dünden daha iyi değiliz diyebilmek için insaf ve iz'an sahibi olmamak gerekir ki ne sizi ve ne de
gazeteniz yazarlarının hiç birini bu şekilde vasıflayamam.
Yazar her şey gün geçtikçe daha kötüye gidiyor diyor. Sizin için dün demek AKP öncesi demek tabi. 2015’ten sonra her alanda geriye gidiyoruz. AKP yaptığı güzel şeyleri de tek tek yıkmaya başladı.
Yanıtla (11) (1)Sayın okur, Sizde azıcık insaf, izan, vicdan olsaydı hala iktidarı savunma cüretini göstermezdiniz.Bırakın vicdanı gözleriniz kör kulaklarınız sağır olmuş..yazık size tarafgirlik deli gömleği gibi idrakinizi sarmalamış
Yanıtla (0) (0)Garantili döviz ödemelerini ipta edin. Millete ahlaksız diyeceğinize. Ne demek dolarla köprüden geçmek müstemlekemi burası. Lafa gelince yerli milli bunlar. Paraya gelince dolar.
Yanıtla (6) (0)Mehmet Şimşek in elini öpüp getirin ingiltereden. Başka ilacınız yok. Getirirken karışmaya ağız diye söz verin.
Yanıtla (2) (0)"Catlasanizda,patlasanizda" bir siyaset dili değildir, bu dili kimlerin kullandığı herkezce bilinir.
Yanıtla (3) (0)Bu iktidarın stratejisinin tarihsel DİNdeki karşılığı:
Yanıtla (37) (41)MEKKE dönemi ile MEDİNE dönemi şeklinde tezahür eder.. Mushaf'taki ayetlerin içeriği yukarıdaki ayrıma göre ,180 derece tersine değişir..
İlk başlarda (Mekke) canım cicim, köle hakları, eşitlik gibi insani değerler öne çıkar ve sonrasında güç ele geçince (Medine) müşrikleri (Muhalif-Öteki) bulduğunuz yerde öldürün! durumuna gelinir..TAKİYE yapılır yani..
O kadar güzel özetlemişsiniz ki, toplumun gerçekleri bilmesi gerekiyor...
Yanıtla (16) (21)Şimdi bunların yaptığı ile senin yaptığın yorum arasında zerre kadar fark yok. Onlar da dinin ayetlerini kendi siyasetleri için kullanırlar, sen de sırf dinimize (çaka çaka açıktan sövemediğinden belli) laf edebilmek için kendi görüşlerini din üzerinden satmak istiyorsun, bıktık bu zihniyetlerden, düşün milletin yakasından ve kardeşim.
Yanıtla (29) (16)Dine çakmıyor, yaşanmış olanları hatırlatıyor.
Yanıtla (12) (22)Nick'iniz gibi beni de TARUMAR ettiniz be kardeş!
Yanıtla (11) (20)Benim verdiğim BİLGİler en basit bir TEFSİR kitabının giriş kısmında verilir ve GENEL MALUMAT nevidendir..
TAKİYE İslamın ana iki damarından Şİİ kolunda zaten TEMEL İNANÇtır..SÜNNİlerde de bil kuvve değil ama BİLFİİL/ Uygulamada temel düsturdur..Kur'an/Mushaf ayetlerinde de bu çok açıktır..Lütfen okuyunuz..
Okusalar zaten bu zihniyette olurlarmydı?
Yanıtla (1) (8)İnsanlar kendi düşüncelerini neden milletin düşüncesi gibi satarlar. Tarumar rumuzlu yorumcu 'milletin yakasından düşün' demiş. demiş ama haddini aşmış. siz bir kişisiniz ve kendi adınıza konuşun/yazın. millet adına konuşmak sana mı düştü.
Yanıtla (2) (8)Sen bir de cumhuriyetin kuruluşuna bak olur mu? Kürtlere nasıl canım cicim denildiğini sonrasında da neler olduğunu bir oku. Canım cicimmiş, veda hutbesi ne o zaman? İnsanlık hâlâ o seviyeye gelemedi. Avrupa bile sadece kendi vatandaşlarına karşı insanca davranıyor. Ne yani kendilerini yok etmeye yemin etmiş sürekli savaş halinde olunan müşriklere karşı eli kolu bağlı oturacaklar mıydı? Siz birlikte ülkeyi kurtardığınız Kürtlere ne yaptığınıza bakın önce!
Yanıtla (21) (21)Size sadece teessüf ediyorum.
Yanıtla (17) (6)Muammer bey, önceleri cihad yasaktı İslamda Müslümanlar sayıca az olduğundan..Arap yarımada islamin yayilmasiyla düşmanları da çoğaldı..Savaş isteği çoğunlukla karşi taraftan geldi. Seni yok etmek için gelen düşmanın karşısında elin kolun bağlı oturacak misin..Savaş halinde öldüreceksin tabi..Cihadın amacı da yeryüzünde Allahin ismini yüceltmek zulmü ve adaletsizliği ortadan kaldırmaktır..iktidarın yaptığı hataları İslama mal edip islam peygamberini ve haşa Allahi takyiye ile suçlaman tam gaflet
Yanıtla (17) (17)Cengiz'ciğim, ben kimseyi suçlamıyorum..
Yanıtla (3) (18)Bize ulaşan yazılı metinlerde anlatılanlar üzerinden okuyorum.
Haşa benim ne haddime suçlamak!
SİZİ anlıyorum, zira SAVUNMA pozisyonunda bir takım KURGULAR yapıyor ve kendinizi (bence) avutuyorsunuz..
Ama bu İŞİN HAKİKATİ nedir? diye hiçbir ÖNYARGIya kapılmadan meselenin üzerine gitmeli bence..
Yoksa fena halde ALDATILIYORUZ.
Cengiz kardeş ;
Yanıtla (10) (18)kurduğunuz şu cümleye gerçekten inanıyor musunuz?
'' Cihadın amacı da yeryüzünde Allahin ismini yüceltmek zulmü ve adaletsizliği ortadan kaldırmaktır..''
Tüm İslam Tarihi ( Hatta tüm DİNLER Tarihi) ve günümüzde yaşananlar bile bu cümleyi geçersiz kılar...Müslümanlar en çok kendi içlerinde birbirleriyle savaşmış ve kan dökmüşlerdir..
Sen önce kendi dünya görüşünü açıkla da biz de ona göre yanıt verelim. Kendi inandığın değerler ve kişiler hakkında ne kadar tutarlı veya saplantılı olduğunu görelim. O kişilerin yaptıklarına bakalım ve hazreti peygamberin ahlakı ile karşılaştıralım.
Yanıtla (5) (0)Dün Merkez Bankası’nın satış yapması üzerine 14 TL’nin altına inen dolar bugün yeniden 14.38’e çıktı.
Yanıtla (0) (0)Birisi Eedoğan a haber versin:
Yanıtla (4) (0)Nagehan Alçı: Mevcut Türk siyasetinde 'AK Parti' diye bir olgunun olup olmadığından bile emin değilim
İstanbul'da bindiği asansörde kadını taciz eden Filistin uyruklu şahsın, geçen yılda küçük bir kız çocuğunu taciz etmeye çalıştığı ve mahkemece serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Yanıtla (6) (0)Erdoğan kutuplaştırmanın tadını yıllar önce almıştı. 10 yıldan fazla oldu bir bayram sabahı cami çıkışında bayramlaşmak yerine muhalefete verip veriştirdiğini hayretle izlemiştim. Onun sayesinde çok büyük kopmalar olmuyor, Demirel'in tencere iktidar devirir sözü bile kısmen geçersiz kalıyor.
Yanıtla (14) (0)Siyaset er meydanı denirdi. Erdoğan onu kaybedenin öleceği bir gladyatör dövüşüne çevirdi. Muhalefet rakip değil can düşmanı. Takipçileri de aynı ruh iklimine girdi. Evine zor ekmek götüren tanıdığım neredeyse Kılıçdaroğlu'nu bir kaşık suda boğacak.
Yanıtla (14) (0)AKP'nin ikinci adamı, ekonomi profesörü Numan Kurtulmuş, mevduatını, ekonominin kitabını yazan siyasetçinin yarattığı enflasyonun şerrinden korumak için dövize yatıranlara "ahlaksız" dedi. (Erdoğan bedava kredi dağıtırken, TL kredi çekip dövize yatırmak da halkın, devletin kendi varlığından enflasyonla çaldıklarına bir karşılık hamlesidir.) Hazine dövize endeksli TL tahvil ihracı planlıyormuş. "Harun"dan Hazine'ye de ahlaksız demesini bekliyoruz.
Yanıtla (22) (1)malı mülkü parası olan kendini koruma hamlesi yapıyor devlete karşı..güzel savunma..
Yanıtla (3) (0)Numan bey birikimini dovize yatıranlara soz edecegine davet uşulü ve dövize ayarli ve garanti ödemeli verilen ihalelerin yolunu açan iktidara söz söylesinde görelim.
Yanıtla (3) (0)48 yaşındayım. 30 yıldır TC vatandaşı değilim. Arada bir bakıyorum ne yapıyorsunuz diye…
Yanıtla (3) (0)30 yıl önce bıraktığın yerdeyiz.
Yanıtla (11) (0)AKP, kendine oy veren son seçmeni de pişman etmeden bırakmayacak iktidarı anlaşılan.
Yanıtla (4) (0)Bütün yazılanlara katılıyorum....bir daha ki yazısında Sn Kiras ülkede kurum,kuruluş ve değerlerde meydana gelen hızlı değer kayıplarını da yazarsa memnun olurum.Saygıyla
Yanıtla (0) (0)akp popilizminin "ağrılı akp beldye bşkanı istanbulda akpli başkn olsa tüm bakkallar belediye ekmeği satardı"ekmek büfesi açtırmayan iktidar bu durumda ne yapardı demogojiden ileri bir şey yok sonuç ekmeğe muhtaç edildik kandırildık,aldandık,BAŞARAMADIK Allah'ım affetsin yirmi yıl değil çin kırk senede başarmış bu yorumu yazarken etrafımda madein p.r.c. etiketli bir sürü ürün var 40 sene daha istiyor rte
Yanıtla (7) (0)Türk Halkı şunu iyi bilmeli... ÜST ÜSTE İKİ DÖNEM İKTİDAR OLAN BİR SİYASİ PARTİ KESİNLİKLE ÜÇÜNCÜ KEZ İKTİDAR YAPILMAMALI. "Nasipse bir başka dönem" denip muhalefet saflarına yollanmalı.
Yanıtla (8) (0)Bir araştırmaya göre Türk halkının, %63'ü /47 milyon, en fazla ortaokul okumuşlardan oluşuyor. bu oranın ne kadarı Ak partide bilinmez ama bu alt yapı ile saglıklı bir demokrası kurmak çok zor. böyle bir kitle ancak midesi boşalınca tepki verir. Ak parti bir krizle geldi gidişi de öyle olacak gibi.
Yanıtla (13) (2)Bütün konularda kararı tek kişinin iki dudağından çıkacak sözlere bırakmak ,Atatürk döneminde de olduğu gibi o şahsı adeta putlaştırıyor, O dudaklara bakmadan hakim karar veremiyor, Vali -Kaymakam karar veremiyor, bakanlar karar veremiyor,Merkez Bankası karar veremiyor,gücü yetse o dudaklara bakmadan güneş doğmayacak,yağmur yağmayacak,kuşlar uçmayacak,yaprak kıpırdamıyacak,bebekler doğmayacak,kimse ölmiyecek ama memleket perişan arkadaş onu görmüyor 4, 4 lük iyi durumdayız diyor..
Yanıtla (2) (0)Neler mi kaybediyoruz: Şahsen ümidimizi, ruhumuzu, sağlığımızı, geleceğimizi, varlıklarımızı. Toplum olarak bütün bir ülkeyi kaybediyoruz. Dünyada en yoksul, geri, çağdışı ülkelerden biri haline geliyoruz.
Yanıtla (6) (1)Bugün bu ülkede çocuğuyla çarşıya çıkan yuzbinlerce aile çarşıda dönercinin, kasabın, lokantanın pidecinin hamburgercinin önünden, canı çekmesin,istemesin diye geçmiyor.
Yanıtla (16) (1)Gül'ün Gül'ün beyler bunlar realite ,bunlar acı ama gerçek
Tabi ya evine ayda yirmi,otuz binlira giren bunları nasıl bilsin nasıl görsün
Bende boş boş konuşuyorum işte
200,bin kişiyi öldüren Zalim Haccac,Mekkeyi kuşatır mancınıkla şehri yıkar.Artık savcıda,hakimde kendisidir.Halkı sıraya dizer ben alimmi yoksa zalimmiyim ? Alim diyenin de zalim diyenin de kellesini alır.Güngörmüş biriside sen ne alim ne de zalimsin başımıza musallat olmuş püsküllü bir belasın.
Yanıtla (14) (0)Sn. İbrahim Kiras.. Gerçekten yazılarınız içerik olarak çok dolu ve açıklamalarınız çok güzel . Elinize sağlık.. İyi günler dilerim
Yanıtla (11) (0)İktidardan herhangi bir şekilde nemalandigi için savunanlara sözüm yok. Ancak geriye kalanlar nasıl oluyor da hala kötü durumu ve yanlışları görmüyor anlamıyorum. Diyelim ki herşey çok iyi. Peki şu ana kadar bakanlar ortalama kaçıncı kez değişmiştir? Bence 10 civarı. Milli eğitim mesela 7 kez değişti. Peki başarılı bir takımda bu kadar çok oyuncu değişir mi? Gidenlerin hepsi mi kötü ve başarısız di?
Yanıtla (8) (0)10. değişimde akla gelen başarılı olur mu? Sorun kendinize.
Dün dünde kaldı can cazım bu gün yeni bir şey söylemek lazım ..diyor şair.. İktidarlar güç ellerine geçince bir anda nereden geldiklerini unuttular.. Millete tepeden bakmaya. Yeni düşmanlar belirleyerek hukuksuz ca saldırmaya ve bu hukuksuzlukları da millete yutturmaya çalıştılar. İlahi adalet ekonomi alanlarda tecelli etmeye başladı.. Bakalım bu durum nasıl geçiştirilecek. Ancak bu iş biraz zor çünkü bu durum herkese dokunuyor... Toplum nezdinde bana değmeyen yılan hikayesi gibi olmayacak
Yanıtla (4) (0)Bunlar başarısız olduğunu kabul etmiyor ki temel problem bu. En ufak eleştirenler, sokak röportajı yapan YouTuberlar gibi, RTE fotoğrafini yere atan vatandaş gibi, barinamiyoruz diyen çocuklar gibi hemen tutuklanıyor. İşi kötüye giden patronlar bile vergicilerden korkusuna susuyor.
Yanıtla (8) (0)Bu zulüm sisteminde a Haber’in, Yeni Akif’in ve Yeni Şafak’ın rollerini asla unutmamak lazım. İktidarın her günahının ortağıdır onlar. Lüks konutlarda, lüks ofislerinde, lüks otomobilleriyle şatafat içinde yaşamak için gerçek dışı haber ve söylemlerle bu zavallı halkı dolandırdılar. Ahiretteki hesapları da çetin olacaktır bana göre.
Yanıtla (7) (0)Sn. yazar güzel bir konuya değinmişsiniz.20 yıldan beri AKP hükümeti iktidar da. Yeni sistem ile olağanüsü yetkiler verildi.İstikrar dendi.Hepsi boş çıktı.Döndük ekonomik kurtu
Yanıtla (5) (0)luş savaşına,para istemiye mi geldiniz söylemine.Demek ki neymiş Güçlü iktidar koalisyonlardan daha fazla zarar verebiliyormuş.Zayıf iktidarları kontrol etmek kolaydır fakat güçlüleri kontrol etmek zordur.teşbihte hata olmaz derler.Bir tilki kalalabalığa dalarsa kolaylıkla durdurursun da ya bir aslan kalabalığa dalarsa.
Harun kârun laflarını edip,
Yanıtla (3) (0)bugün de o lâfları ettiği yerde en önde siyâset yapıyor olmak !
Sonrada paraya piyasaya iilişkin ahlakın enini boyunu biçen belirleyen olmak !
Yarab ne günlere kimlere kaldık..
Yeni bakan Nebati "dış güçler yoktur, içeride güvensizlik vardir" sözü nasıl yorumlanır. Yani, bir ekonomik Kurtuluş Savaşı yok biz başaramadık demek mi?
Yanıtla (3) (0)10 yıl içinde bu ülke insanının umudunu dinini imanını tüm birikimlerini adalet duygusunu dostluğunu insancıllığını komşu hakkını maddi manevi tüm değerlerini yok ettiniz.
Yanıtla (4) (0)ve hala utanmadan insanlarla dalga geçer gibi demeçler veriyorsunuz.
Allahtan korkun diyeceğim ama maalesef ondan da korkmuyorsunuz ondan korkmayınca kuldan da utanılmaz.
bir genç: artık kızamıyorum sadece üzülüyorum demiş.
Rabbim bu ülkeye acı ve en kısa zamanda kahtı rical sarmalından kurtar.
Ak parti riske girmemiş, inşaata dayalı büyüme politikası yürütmüştür. Uzun dönemde getirisi olduğu için seçimlerde kaybettirme riski olan, yerli üretim ve ar-ge yatırımlarını tercih etmemiştir. Sadece savunma sanayiinde yerli ve katma değeri yüksek üretime gidilmesi ise ekonomiyi düzeltmeye yetmemiştir. Ayrıca kamuda maaş alan ve hiçbir iş yapmayan memurlarla, devlette fütursuzca yapılan ihalelerin yol açtığı büyük boyuttaki israf da önlenmemiştir.
Yanıtla (4) (0)Hep slogan
Yanıtla (35) (0)Dava...Ümmet... Beka... one minute... eyy Amerka...eyy Avrupa...
2001 Ekonomik kriziyle geldi 20 yılda aldığı seviyede bırakacak.
20 yılda başka ülkeler nereden nereye geldi ? Biz ne yaptık. Bir arpa boyu yol ve koskoca enkaz.
Ya kaybettiğimiz
Hayallerimiz,Nesillerimiz, gelecek beklentimiz, itikadımız ve devamında Allah korusun Devletimiz.
Çok doğru, hatta 2001'den daha kötü durumdayız. Elde avuçta ne varsa satıldı
Yanıtla (7) (0)Siyasi başarı çıkmasına gerek yok zaten, iktidar çıkması yeterli, ve o da çıkacak.
Yanıtla (0) (0)Halka fazla -hatta hiç- güvenmeyin.
İktidaın geçmişten günümüze güzel analizini yapmışsınız.
Yanıtla (1) (0)Anlaşılan o ki AKP siyaseti çözüm üretme veya hizmet etm aracı olarak değil, ayakta kalma aracı 0larak kullanıış.
Vatandaş oiarak biz"Ümidim kalmadı perişanım ben"arabesk şarkılarıyla teselli buluruz. Bizi üzen giden kötü gidişat değil,üzen kaybettiklerimiz ve milletin sırtından geçinen ilik tutmayan göbekler...
Bakılmaz mı gözden dökülen yaşa,
Yanıtla (4) (0)Gör ki neler geldi o garip başa,
Hasret etti bizi gama gardaşa,
Bir ayrılık, bir yoksuzluk biri de ölüm...
Nice sultanları tahttan indirir
Nicesinin gül benzini soldurur,
Nicesini gelmez yola gönderir
Bir ayrılık bir yoksuzluk biri de ölüm..
Ammaaan, ammaaan, amaaan..
Neşet ERTAŞ 'ın türküsünü, Dinliyor dinliyor, ekmek kuyruğu sırasında yaşlı amcamın utanıp yönünü diğer tarafa dönerek gözlerinden döktüğü gözyaşlarına benimkini karıştırıyorum..
Ergenogoncular hakikaten suçlu idiler.Tabii birileri bu davaları sulandırdılar,iyiyi ve kötüyü,masumu ve suçluyu birbirine karıştırarak işinden çıkılmaz duruma getirdiler.Tüm TSK'yı zan altında bıraktılar.Sonunda herşeyi inkar ederek boşa çıkardılar.Bence ergenogon şuanda faal.Şimdi de Fetöyü kullanıyorlar suçlu suçsuz bir sürü insanı mağdur ediyorlar.Bunu da boşa çekebilirler.Halbuki iyi ile kötü,suçlu ile masum asla bir değildir.
Yanıtla (2) (3)Kemal Derviş'in kurduğu akılcı ve bilimsel ekonomik sistem, bu sistemi en güzel şekilde uygulayacak bilgi ve becerideki eski kadro ilk dönem başarısısnın mmarlarıdır. Sonra kendini birşey sanıp padişahlığa soyunana molla, aklının bilgisinin ve zekasının sadece bakkal idare etmeye yettiğini halka göstermiş, devleti duvara toslatmıştır. Şimdi iyi bir kaptan lazım ülkeyi huzura barışa kalkınmaya ve refaha doğru götürebilecek! DİNCİLER NAKAVT OLDU İŞİN İYİ TARAFI BUDUR.
Yanıtla (6) (0)Kısır döngüden çıkış için B. Ali EŞİYOK'un yazdığı "Türkiye ekonomisi için “Yeni bir hikâye “ değil, yeni bir kalkınma stratejisi gerekli","Tarihsel veriler ışığında planlı kalkınmayı yeniden düşünmek…","Yeniden kalkınmacı devlet ve sanayileşme (Sanayi 4.0)","Planlama olmadan sanayileşmede başarılı olmak hayal…" ve "Bilim üretmeden teknoloji üretilir mi? ile "Türkiye Neden Kalkınmadı" ve "Bilim, Teknoloji ve Sanayileşmede Neden Tökezledik?" başlıklı eserleri de değerlendirmeye alın! derim.
Yanıtla (5) (0)Yazınızla ilgili farklı olduğumuz konular:
Yanıtla (6) (1)1 Türkiye'de iktidarların kazanılmadığını kaybedildiğini,
2 Muhafazakar mevcut konumunu korumak isteyen kesim; projeden ve uzun vadeden, hukukun üstünlüğü, özgürlük gibi şeylerden anlamaz, tek anladığı cebini ve konumunu korumaktır. Bu nedenle Resin'e rağmen dolarını bozdurmadığını,
3 Sebep sonuç ilişkisi açısından güç zehirlenmesi sebep etrafını boşaltmak (bakanları dağıtmak) sonuç. Yani alet çalışır usta övünür faslının bittiğini düşünüyorum.
En fazla neyimi kaybederler ?
Yanıtla (12) (0)Kayıtsız şartsız olan Inancı,
Her yapılana, sonu iyi olacak diye gösterilen sabrı,
Yirmi sene verilmiş kesintisiz kimseye verilmemiş desteği,
Ve yüzde ellinin yarısını..!
Veee Böyle bir kaybı yaşamadan, ekmek kuyruklarında dökülen gözyaşlarının,
Kin ve garez ile, bir çok konuda olayda kendileri kadar bile suçu kabahati olmayan mazlumlara ettikleri adaletsiz kıyım ve zulmün farkına varmayacaklar.
Ekmek kuyruğundaki o yaşlı adamın göz yaşları...
yorumsuz.
Bu noktaya nasıl geldik? ".. Türkiye ekonomisi erken sanayisizleşme süreci ile karşı karşıya kaldı.Türkiye gelinen bu aşamada yeni bir kalkınma stratejisi ile ancak sorunlarını aşabilir. Herkese Bilim Teknoloji yayınları arasında çıkan “Dünyada ve Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Türkiye İçin Bir Kalkınma Stratejisi Önerisi” isimli kitapta bu stratejinin bileşenleri detaylı olarak açıklandı..."-B. Ali Eşiyok, "Türkiye ekonomisi için “Yeni bir hikâye “ değil, yeni bir kalkınma stratejisi gerekli"
Yanıtla (5) (0)Korkum o ki biz de Venezuela'daki gibi olabiliriz. 3-5 yıl önce gitmesine kesin olarak bakılan Maduro, ülkeyi ekonomik olarak batırmasına ve yıllık %1000 civarı hiperenflasyona ve ülkeden kaçan 6 milyon insana rağmen hala daha insanlardan oy alıyor ve hala iktidar. Demek ki ekonomik kriz, iktidarı götürmek için yeterli olmayabiliyor. Popülizm öyle kolay başedilebilecek bir kuvvet değil. İnşallah biz böyle olmayız.
Yanıtla (9) (1)ERdoğan a neden bir gazteci sormaz?
Yanıtla (10) (0)Ülkede kimliği belli olamayan kaç göçmen , kaçak çalışan kaç göçmen var diye?
Neden bu hale ülke geldi diye?
Bugünde bir yabancı asansarde kadına saldırmış...
İbrahim Bey çok güzel özetlemişsiniz. Bu kadar kötülüğe rağmen gençlerimize, vicdanı ve aklı sağlıklı insanlarımıza güveniyoruz. Geniş bir koalisyonla, ülkemizin önce normalleşeceğine sonra da düzeleceğine inanıyoruz.
Yanıtla (7) (0)Yorulduk artık yeter !
Yanıtla (36) (0)Normal bir ülkede, normal insanlar gibi insanca yaşamak istiyorum.
Siyaset toplum için yapılır.
Toplumu - milleti bitirme, bölme, düşmanlaştırma karşılığında iktidar olsanızda HAYRINI GÖREMEZSİNİZ
Ben yurt disinda yasiyorum bu zihniyet basta oldugu surece bir sent bile hesap acmam, eminim benim gibi cok dusunenler var. Cogunluk halk resmen surunuyorlar resmen eeh neyi secersen ceremesini cekersen hayatin kanunu en basit sekilde yazdim
Yanıtla (25) (0)Hiç kimse vazgeçilmez değil , hayat devam ediyor , hiç kimsede kendisinde bir keramet var sanmasın , bu Dünya sultan Süleyman’a kalmadı , bu ülkeninde bir beka sorunu yoktur , amma ölümü gösterip sıtmaya razı etme sorunu vardır , düşünme konuşma cıs yanarsın sorunu vardır , sevgi dilini konuşamama sorunu vardır ,herkesin diğerini düşman görme sorunu vardır , iyi olur temennisiyle inşallah ,
Yanıtla (34) (0)Sistemi güvensizlik üzerine kurdular. Bir temizlik görevlisinin sicil notunu bile cumhurbaşkanı veriyor. Bütün yetkileri üzerine alan cumhurbaşkanı ise yönetemez hale gelmiş durumda.
Yanıtla (31) (0)Her defasında iktidarda kalmak adına fırsatlar oluşturulmuş ve başarılı olunmuştur. Galiba oyun bitti.
Yanıtla (31) (0)