Kutsalımız ne? (Dini anlamda değil)

Sağlık mı?

Olmadığını gördük. “Giderlerse gitsinler...” Siz de yaşarsanız ne ala; yaşamazsanız zaten kurtuldunuz.

Eskiden SSK kuyrukları vardı; sabahın köründe girerdiniz ama o gün tedavi olurdunuz. Şimdi o kuyruklar bilgisayarda, telefonda. Kanser hastası şüphesine bile 4-5 ay sonraya gün veriliyor.

Yaşarsan tabii.

Dün 14 Mart Tıp Bayramıydı. Ve söyleyeceğim tek cümle var: Bir ülkede cahillik neden bu kadar güç kazandı? Doktorları dövecek, sövecek noktaya-güce ne zaman geldik?

***

Şu şehir hastaneleri meselesi... Yapımına 11,7 milyar dolar harcanıp 97 milyar dolar Hazine garantisi verdiğimiz hastaneler.

Müteahhitlere parada sınır yok ama iş doktorlara gelince “giderlerse gitsinler....”

Bu ülke buraya nasıl geldi? Neden bu hale geldik?

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ

Yine bir Hazine garantili müteahhit işi. Ülkenin onca ihtiyacı varken yine geçmeyen arabalar için gidecek vergilerimiz.

Ekmek ihtiyacı olan aç bir insanın önceliği ne olabilir? Elbette karnını doyuracak bir dilim ekmek... Ama biz aç karnımızla köprü yapıyoruz.

Yoksulluğun bu derece arttığı bir ülkede Hazine garantili köprü ile nasıl seçmenin karşısına çıkabiliriz? Ekmek yok ama köprün mü var diyeceğiz?

İktisatta her tercihin bir vazgeçiş olduğu söylenir. Yani sizin kaynaklarınız sınırlı ve bu kaynakları kullandığınız alanlar ne kadar verimli ve gerekli?

Biz kaynaklarımızı Hazine garantili müteahhitlere kullanıyoruz. Bu çok açık belli.

“Genel Devlet Dengesi” verisine göre 1999 yılında %12,8; 2000 yılında %11,4; 2001 yılında %11,3 ve 2002 yılında %11,7 olan kamu yatırım oranı AK Parti gelir gelmez tek haneye düşüverdi.

2003 yılında %9,1; 2004 yılında %7,6 ve 2005 yılında %8,7 kamu yatırım oranı gerçekleşti. Kamu yatırım oranı 2019 yılında %8,0 ve 2020 yılında %8,1 gerçekleşmiştir.

Yani AK Parti’nin kamu yatırımı gibi bir derdi maalesef olmamıştır.

Bakın 2020 yılında kamu gelirlerinin toplamı 1 trilyon 573 milyar lira olmasına rağmen sadece 127 milyar liralık yatırım gerçekleşmiş.

Devlet yatırım yapmaz duruma gelmiş. Çünkü kaynaklar bol kepçeden Hazine garantili müteahhitlere gidiyor.

***

Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kurtköy-Akyazı bölümüne ihaleden sonra ek olarak işletme süresi ve yine araç garantisinin artırılma kıyağı verildi. Bunun yaklaşık hesabı 4,9 milyar dolar.

Yine aynı yolun YSS Köprüsü kısmına da ek olarak 4 yıl işletme; pardon Milletten para toplama süresi verildi. Bunun da yaklaşık değeri 3,2 milyar dolar.

Daha daha nerelere neler verildi bilemiyoruz. Ticari sır diye açıklanmıyor.

Millete hizmetin yapılamadığı ama müteahhitlere ödemenin tıkır tıkır işlediği bir düzen yaşıyoruz.

Ve bunu da hizmet olarak satabiliyoruz.

MERKEZ NE YAPACAK?

Bu perşembe günü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını açıklayacak. Söylentiler faiz artışı yönünde; ama sadece söylenti.

Merkez Bankasının faiz artırma imkanı yok. Çünkü ortada ‘Nass var’. Size, bize ne oluyor ki?

Merkez faizi 14,0’e indirirken piyasada faizler 25-30’a fırlamış kimin umurunda. Bankalar tarihlerinde görülmedik karlar yapıyor muş ama ne olacak ki?

Ortada Nass var.

***

Bari şu ekonomiyi bilim içerisinde yönetseydik de Millet bu kadar pahalılık ve fakirlik çekmeseydi. Ne dersiniz?