Transferde yavaşça acele etseydik
Beşiktaş üç resmi maçı geride bıraktı. Bu üç maça da ciddi bir kadro darlığıyla çıktı. Herhalde bu konuda en son eleştirilecek ad Şenol Güneş’tir. Özellikle Süper Kupa ve Konyaspor maçları sonrasında taraftar tepkisi en çok Tolga ve Necip adlarına yöneldi. Skorun sıcaklığıyla anlaşılacak tepkidir. Gelgelelim, üzerinde asıl düşünülecek şey takımın toplam performansı. Bu kadro darlığıyla performans da belli bir sınırda kalıyor.
“Yavaşça acele et” kadim bir Latin deyişi. Nicedir Beşiktaş yönetimine bunu söylüyoruz. Gelgelelim yavaşça acele etmek gereken transfer döneminde, biraz da mali kriterlerin etkisiyle, yeterince acele edemedi, ağırkanlı davrandı Beşiktaş yönetimi. Transferin son döneminde gelen adların bu rötarlı eklenişi Beşiktaş’ın oyun yapısını etkiledi. Talisca’nın bonservisi örneği, gecikmese ne olurdu ki, Konyaspor karşısında fark oluşturabilir miydi, hiç sanmıyorum.
Yazmaktan dilimde tüy bitti, Beşiktaş’ın yeni orta üçlüsünün hücum üretkenliğine katkısı zaman alacaktır. Gidenin yerinin doldurulması kolay değildir.
Şenol Güneş’e anlayış göstermenin tam sırasıdır. Sezon bitiminden beri ne dedik? Mevcut kadroyu koruyalım, üstüne Şampiyonlar Ligi ayarında transferler yapalım. Çeşitli sebeplerle olmadı. Dahası Gomez, Sosa, Töre gitti. Yerlerine yeni adlar geldi. Taşlar ne zaman yerine oturacak, bekleyip göreceğiz. Mevcut şartlarda diyeceğim tek şey şudur: Şenol Güneş’e güvenelim. Daha ötesi yok.
KONYASPOR MAÇININ NOTLARI
Stoper ihtiyacı belli. Son ana kadar beklendi. Oğuzhan sakatlandı Konya maçında, Rhodolfo girdi. Hazır mı peki? Çıkardığı gol güzel, ama pozisyon da Rhodolfo’nun hatasından geldi. Hatasını düzeltti. Yanlış anlaşılmasın, Rhodolfo’yu eleştirmiyorum. Stoper transferinde bunca ağır davranılmış olmasını sorguluyorum. Şuna da eminim ki Rhodolfo Karabükspor maçına hazır olacaktır.
Bir iki söz daha Konyaspor maçına. Dk. 10-40 arası mükemmel Beşiktaş. Dahası dk. 45-60 arası. 2-1 öne geçmişsin, maçı koparacaksın. Ama olmuyor. Geçen sezon öncesine kadar özgüven eksikliğini eleştiriyorduk Beşiktaş’ın. Bu sezon başında aşırı özgüvenini mi eleştirsek acaba? Maç 2-1 olmuş, maçı koparacak fırsatı buluyorsun, neden harcıyorsun? Sorun aşırı özgüven olabilir mi? 2-2’den sonra gol girişimi için neden on kişi kalmayı, 90+2’yi bekliyorsun? Dk. 56’dan 90+2’ye uzanan bölümde gol girişimi yok Beşiktaş’ın. Asıl sorgulanması gereken budur. Oğuzhan sakat sakat oynuyor, tamam. Tolgay etkisiz kalıyor, tamam. İlk yarıyı Quaresma sırtlamış, 2. yarı takım oyununu bulmuşsun, neden duraklıyorsun?
Cevabı Şenol Güneş’te. Cevabın tatmin edici olacağından ve yeni transferler eşliğinde Beşiktaş’ın kanatlanacağından kuşkunuz olmasın. Üst üste ikinci şampiyonluğun anahtarı Şenol Güneş’in elinde. Şu saatte çilingire sual olunmaz deyip bağlayayım.