Milletimizin cesareti ve kararlılığı sayesinde büyük bir belayı savuşturduk. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifa diliyorum bir kez daha. 15 Temmuz şehitleri arasında yakın dostum Erol Olçok ve gencecik oğlu Abdullah da var. Normal yazı düzenine dönmekte zorlanıyorum. Siyaset yazılarımda daha çok Erol’u anlatmaya çalıştım bugüne kadar. Bu da 15 Temmuz’dan sonraki ilk futbol yazım olacak.
FETÖ’nün vatan haini cuntacı teröristleri masum insanları acımasızca katlettiler. O hain elleriyle (taraftarın gönlündeki adıyla söylüyorum) Şeref Bey Stadı’nı da kirletmeye yeltendiler. O karanlık görüntüler, o şerefsiz kalkışma “Şeref’iyle oynayıp Hakkı’yla kazanan” Beşiktaş’ın stat tribünlerinde hep hatırlanacak. Yanılmıyorsam, 15 Temmuz gecesi Başakşehir’den sonra resmi hesabından hain kalkışmaya tepki gösteren ikinci kulübümüz Beşiktaş olmuş. Beşiktaş yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum.
Genç kuşakların zihninde 28 Şubat postmodern darbesi bile uzak bir anı neredeyse. 12 Eylül, 12 Mart, 27 Mayıs ise belki de soluk birer tarihten ibaret. Genç taraftarlara darbelerin bu ülkeye nasıl kötülükler getirdiğini öğretmek, 15 Temmuz’da nasıl bir belanın eşiğinden döndüğümüzü anlatmak güngörmüş futbolseverlere düşüyor. Bir yandan futbolu ve camiaları siyaset üstü tutmaya özen göstermeli, bir yandan da genç kuşaklara demokrasi ve sandık aşkını aşılamalıyız. Futbol sevdalılarına yakışan budur.
BEŞİKTAŞ’IN ASIL HEDEFİ
Dönelim Beşiktaş’a. Ülkemiz olağanüstü bir dönemden geçiyor. Bu durum Beşiktaş’ı da kimi olağandışı şartlara zorlayacak. Gomez’in dönmeyişi, Sosa’nın ayrılma isteği gibi gelişmeler transfer politikasını etkileyecek. Revizyonu, yeni çözümler bulmayı gerekli kılacak. Taraftarın bu konuda sabırlı olması ve yönetime hoşgörü göstermesi gerek. Yönetim, Şenol Güneş’le birlikte en uygun formülleri oluşturacaktır.
Elbette sezon bitiminde benim dileğim de kadronun korunması ve Şampiyonlar Ligi kalitesinde takviyelerle güçlendirilmesiydi. Örnekse, bek transferlerinde bu yapıldı. Şimdi oluşacak kayıpların yeri de bir şekilde doldurulur. Önemli olan Şenol Güneş’in geçen sezon takıma yerleştirdiği oyun anlayışının ve futbol zihniyetinin korunması ve önümüzdeki sezonlar için belli kalıcılıkta bir kadro oluşturulması.
Beşiktaş’ın önümüzdeki sezon için en büyük ve en önemli hedefi yeniden şampiyon olmaktır. Bu anlamda, Şampiyonlar Ligi’nde alınacak sonuçlar bile ikincil bir önem taşıyor. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı üst üste 4 lig şampiyonluğu sonrasında kazandığı unutulmasın. Bu hedefe sadakat önemli, gelecek hafta bu konuda daha ayrıntılı yazacağım.
