Herşeyologluk üzerine
Televizyonlardaki tartışma programlarına hep aynı kişiler çıkıyor ve bunlar kur-enflasyon-faiz dengesinden mRNA aşılarına, Kanal İstanbul’un doğurabileceği ekolojik sorunlardan Ukrayna ile Rusya arasındaki Donbass krizine kadar her konuda ahkâm kesebiliyor.
Hem de saatlerce, saatlerce, saatlerce…
Hukukçu Rezan Epözdemir geçenlerde Habertürk TV’deki Olaylar ve Görüşler programında bu duruma -isimlerini vermediği bazı meslektaşları üzerinden- isyan etti.
Dedi ki:
“Bakıyoruz … son dönem ekrana çıkan arkadaşlarımız Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nı değerlendiriyor, sondaj çalışmasını değerlendiriyor, deprem değerlendiriyor, finans değerlendiriyor, Gregory King Kanunu’nu anlatıyor, ekonomi konuşuyor, uluslararası siyaset bilimiyle ilgili hoyratça değerlendirmeler yapıyor, diplomatik ilişkilerden bahsediyor, yani herşeyologlar türedi Türkiye’de son dönem… Adam faiz-enflasyon dengesini anlatıyor, döviz kurundan bahsediyor. Bizler hukukçuyuz. Bu alanda uzman ekonomistler var, finansçılar var. Herkes kendi alanında değerlendirme yaparsa ve bunun toplum sosyolojisine etkisini anlatırsa, kendi alanında söylediği şeyin saygınlığı, güvenilirliği tartışılır hale gelmez. Ama sen sondaj anlatırsan, depremle ilgili değerlendirme yaparsan, dış politika konuşursan, o zaman hukukla ilgili söylediğin sözlerin de saygınlığı, güvenilirliği tartışılır hale gelir.”
***
Epözdemir’i dinlerken, iletişim bilimci milletvekili Nabi Avcı’nın bu konuyla ilgili harikulade bir tesbitini hatırladım.
Superhaber TV’den Hülya Okur’la sohbetinde (3 Şubat 2020) ‘medya maydanozluğunun zirveye çıktığını’ belirtip şöyle demişti Avcı:
“Ben televizyonlarda en anlamlı tartışmaların spor programlarında yapıldığını düşünüyorum. Tamam, orada da hep aynı adamlar var; ama hepsi onların hakikaten –meselâ- futbolu biliyorlar, futbolun kurallarını biliyorlar. Yani onlara güvenebiliyoruz. Onlar aralarına bu işi bilmeyen adamları almıyorlar.” (https://www.youtube.com/watch?v=8fsvs8kfCB4)
***
Spor programlarındaki ciddiyetin diğer tartışma programlarına da taşınması dileğiyle…
-Dur bir dakika! Yazıyı bitirmeden evvel şuna cevap ver: Türkiye’de, istisnalar hariç, köşe yazarları da herşeyolog değil mi? Sen de köşe yazarı değil misin? İstisnalardan olduğuna emin misin? Çuvaldızı başkasına batırmadan evvel iğneyi kendine batırsaydın.
-O da doğru.