Fahreddin Paşa Sokağı
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Süper Kupa hikâyesi… Lüzumsuz işler.
Ama zaten yeterince kışkırtılmış olan Arap düşmanlığının biraz daha kışkırtılmasına yaraması bakımından ‘faydalı’ tabii.
Irkçı fitne ehlinin gözü aydın!
***
Beşiktaş Belediyesi, Suudi Arabistan Konsolosluğunun bulunduğu Akasya Sokağına -“Atatürk” posterlerinin yanı sıra- Medine Müdafii Fahreddin Paşa’nın posterlerini astı ve sokağa Fahreddin Paşa’nın ismini vereceğini duyurdu.
Ne demek bu?
“Bizim sizinle yarım kalmış bir hesabımız var ey Suudiler!” mi demek istiyor Beşiktaş Belediyesi?
İyi ama Fahreddin Paşa’nın Medine’yi müdafaası, Şerif Hüseyin liderliğindeki isyancılara karşı idi; Suudi Arabistan’ın kurucu kralı Abdülaziz Bin Suud ve genel olarak Suudiler, Şerif Hüseyin’in yanında yer almamıştı ki.
Bilakis, Şerif Hüseyin’e, ailesine, kabilesine, avanesine düşmandılar.
Şerif Hüseyin’in hareketine katılmadılar ve Medine Kuşatmasından da uzak durdular.
(Cihan Harbinde Osmanlı’yla beraber hareket etmedilerse de hiçbir yerde Osmanlı ordusuyla karşı karşıya gelmediler. Osmanlı’yla müttefik olan İbnü’r-Reşîd’le savaşları ise eskiye dayanan bir bölgesel nüfuz kavgasıydı.)
Fahreddin Paşa’nın muhatabı Suudiler değil yani.
Bu bir yana…
Yabancı bir devletin bir dış temsilciliğinin bulunduğu sokağa o devlete ‘rest’ mahiyetinde bir isim vermenin marifet olduğu düşünülüyorsa, Siyonazilerin Gazze’yi kan deryasına çevirdiği şu günlerde akla ilk olarak İsrail temsilciliklerinin bulunduğu sokaklar gelmeli değil miydi?
İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu da Beşiktaş ilçe sınırları dahilinde bulunuyor ama ilgili sokağın isminin değiştirilmesi -mesela İzzeddin Kassam Sokağı veya Ebu Ubeyde Sokağı yapılması- gündemde yok.
Demek ki Beşiktaş Belediyesi’nin terazisinde Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Riyad’da “Atatürk” tişörtüyle sahaya çıkamaması Gazze’de 30 bin masum insanın hunharca katledilmesinden çok daha ağır geliyor.