Büyük Riyâ
Almanya’nın en çok satan kitaplar listesinde yer alan önemli bir eser: Die Grosse Heuchelei - Wie Politik und Medien unsere Werte verraten / Büyük Riyâ - Siyaset ve medyanın değerlerimize nasıl ihanet ettiğine dair.
1980’li yıllarda CDU (Hıristiyan Demokrat Birliği) saflarında milletvekilliği yapmış olan gazeteci-yazar Jürgen Todenhöfer’in kaleminden çıkan bu kitapta Batı’nın -bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nin- yürüttüğü kirli savaşlar ele alınıyor ve bu savaşlara geçirilen soylu kılıflar bir güzel parçalanıp çöpe atılıyor.
Türkiye’de her sene birçok kitapta ve her gün birçok köşe yazsısında ele alınan hususlar…
Kitabı önemli kılan şey, içinde yazılanlardan ziyade, bunların bir Batılı tarafından yazılmış ve Batılılar tarafından okunuyor olması.
***
Irak ve Yemen gibi savaş bölgelerine gidip bizzat müşahedelerde bulunan Todenhöfer, Batılı devletler tarafından veya onlar adına yürütülen savaşların yol açtığı felaketlere dikkat çekip “Haksız savaş, terör doğurur” tespitinde bulunuyor.
Saddam Hüseyin’in Batı’yı kimyasal silahlarla tehdit ettiği yalanına dayanan Irak savaşı için “çağımızın en büyük terör üretme programı” diyor.
Bu “program”la üretilen “IŞİD”e karşı mücadelede başvurulan yöntemleri de eleştiriyor; mesela, Musul ahalisini “IŞİD”den ‘kurtarmak’ için en az dokuz bin Musullu sivilin ABD bombardımanında öldürülmesinin kabul edilemezliğini vurguluyor.
Netice-i kelam: “Batı, özgürlük ve demokrasi adına savaş yürütmekten vazgeçsin artık.”
***
“Özgürlük ve demokrasi adına savaş”, tabii ki ironi.
Todenhöfer’in Alman devlet televizyonuna (Das Erste) verdiği beyanattan bir kesit:
“500 senedir dünyayı değerlerimizle ve dehamızla değil, sınırsız bir hunharlıkla istila ediyoruz. Herkes biliyor bunu. Asya’da Afrika’da herkes biliyor. Ne var ki biz, bunu bütün dünyanın bildiğini bilmiyoruz. Bütün bu ülkelerde değerlerimiz için değil menfaatlerimiz için savaştık; güç, pazarlar, para, petrol için. Batı, bu menfaat savaşını ve hunharlığı yüzyıllardır soylu değerler kisvesi altında güzel sözlerle pazarlıyor.”
Osmanlı devletinin son sadrazamlarından Said Halim Paşa’nın 1919’da yazdığı gibi:
“Şimdi artık Doğu, ‘Haç’ adına değil ‘Medeniyet’ ve ‘İnsanlık’ uğruna tecavüze uğruyor.”
***
Jürgen Todenhöfer, İslamofobiyle mücadeleye adanmış Feindbild İslam-Thesen gegen den Hass / Düşman İmgesi İslam-Nefrete karşı tezler kitabının da müellifi.
Hakkın hukukun, iyilik ve barışın peşinde bir insan evladı işte.