Buça katliamı, Katin katliamı
Rusya, Buça katliamının düzmece olduğunu savunmaya devam ediyor.
Kramatorsk’taki tren istasyonuna füzeyle saldırıp onlarca sivili öldüren de Rusya değilmiş; Ukrayna ordusu kendi vatandaşlarını katletmiş!
Bosna Savaşı’ndaki Çetnik (Faşist Sırp) propagandasına nasıl da benziyor Rusya’nın bu hezeyanları.
1994 ve 1995’te Saraybosna’da Markale Pazarı’nı bombalayarak 100’den fazla sivili paramparça eden Çetnikler de ‘Müslümanlar kendi kendilerini bombaladı’ demişti.
1995’te Srebrenitsa’da soykırım yaptıklarını da inkâr etmişti Çetnikler.
Buça katliamını “Srebrenitsa prodüksiyonu”na benzeten Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Çetnik propagandasıyla paralellik kurarak Rus faşizmine yakışanı yaptı, aferin.
Ama burada şöyle bir sorun var:
Bosna Savaşı sırasında Sırp Radikal Partisi’nde faşistlikle iştigal eden şimdiki Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, soykırım tanımını hâlâ reddetmekle beraber, Srebrenitsa’da “Sırp halkından bazı kişiler” tarafından “suç” işlendiğini çoktan kabul etmiş bulunuyor, hatta Srebrenitsa kurbanlarının karşısında saygıyla eğildiğini bile söyledi ve dahî “Srebrenitsa’da yaşananlar bir daha asla hiçbir milletin başına gelmemeli” diyerek o vahşetin olağanüstü korkunçluğunu ikrar etti.
Sırbistan yönetimi bile bu noktaya gelmişken Rusya’nın Srebrenitsa Soykırımı için “prodüksiyon” demesi ve Buça katliamının “düzmece”liğini bu şekilde izah ederek kendini aklayabileceğini zannetmesi akıl alır şey değil.
Ama asıl akıl almaz olan, inanılmaz derecedeki akıl almazlığına rağmen Rus propagandasına itibar edebilmektir.
Buça katliamının üzerine Rusya adına soru işareti koyan koyana.
Soru işaretini geçip “Buça’da izler Kiev’e çıkıyor” diye ünlem koyanlar da var.
Dün Halep’te, evvelki gün Grozni’de sivilleri kitleler halinde katleden hunhar bir devletten değil de iyilik güzellik timsali Polyanna Cumhuriyeti’nden bahsediyoruz sanki!
Ne hikmetse Rusya’ya konduramıyorlar bu zulmü.
Vaktiyle, Moskova sevdalılarının, Katyn (Katin) katliamını Sovyetler Birliği’ne konduramaması gibi.
Sene 1943; Polonya’nın Katin Ormanı’nda, 1940’ta işgalci Kızılordu tarafından başlarına birer kurşun sıkılarak öldürülen -8 bini sivil- 22 bin Polonyalının gömülü olduğu toplu mezarlar ortaya çıkınca, Moskova ‘Biz yapmadık, Naziler yaptı; itibarımızı sarsmak için suçu üzerimize atıyorlar’ dedi, Moskova sevdalıları da bu propagandayı öpüp başlarının üstüne koydu.
47 sene boyunca tekrar edildi o yalan.
Nihayet 1990’da Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, Katin katliamının sorumluluğunu Sovyetler Birliği adına resmen kabul etti.
Ve 1992’de Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Polonya Devlet Başkanı Leh Walesa’ya, Josef Stalin imzalı katliam emrinin orijinal belgelerini verdi.
Umulur ki Moskova’da bir gün yeniden Glasnost (açıklık, şeffaflık) rüzgârı eser ve Kremlin’den “Evet, Ukrayna’da savaş suçları işledik” itirafı da gelir.
O zamana kadar, Rusya’yı ‘aklayan’ komplo teorilerine katlanmamız gerekecek maalesef.
Bu sefer 47 sene sürmese bari…
***
Tekrar: Asıl akıl almaz olan, inanılmaz derecedeki akıl almazlığına rağmen Rus propagandasına itibar edebilmektir.
Ukrayna’da savaşın olmadığını bile iddia eden ve var diyeni hapse tıkan bir devletten bahsediyoruz, hey!