Aklıselim, sevgi, şefkat ve merhamet ile…
Emrah İnanç liderliğindeki bir grup Kürt gencinin 2015’te başlattığı “Edi bese” (Artık yeter) hareketi, “Doğu ve Güneydoğu Gençliği Platformu”na dönüştü.
Platformun internet sitesinde (doguplatformu.org) konuyla ilgili şöyle bir açıklama yer alıyor: “Edi bese, terör eylemlerine karşı bir başkaldırıydı. Bizler terör eylemlerinin olmadığı ve ‘Artık Yeter-Edi-Bese’ yakarışlarının olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Bu yüzden başlatmış olduğumuz çalışmaları ‘Doğu ve Güneydoğu Gençliği Platformu’ altında bölgemizin yeniden inşası ve ihyası için neler yapılabilir, gençlerimiz için neler yapılabilir, ideallerin peşinden koşan, boş ideolojilerin peşinden koşmayan bir gençlik için çalışmalarımıza bu çatı altıda devam edeceğiz. Ülkemiz için birlik ve beraberliğimiz için üzerimize ne düşüyorsa onları yapacağız. Klasik bir Sivil Toplum Kuruluşu olmayacağız, farkındalık yaratabilen, somut ve gerçekçi çözümler üretebilen farklı bir yapımız olacak…”
Cenâb-ı Allah yâr ve yardımcıları olsun, gayretlerini bereketlendirsin.
Doğu ve Güneydoğu Gençliği Platformu, ilk iş olarak, son terör saldırıları münasebetiyle “TürKürt” başlıklı bir kardeşlik bildirisi yayımladı. Bu bildiriyi -yer darlığı nedeniyle biraz kısaltarak- dikkatinize sunuyorum.
***
EY ALLAH’IN KULLARI, KARDEŞ OLUN! (Hadis-i Şerif)
Çözüm sürecinin PKK tarafından baltalanıp, hain saldırıların başladığı, doğu ve güneydoğuda hendekler, şehir içlerine taşınan eylemler ile halkı evinden yurdundan eden, hayatı Kürt halkına zindan eden PKK’ya ve eylemlerine “Edi bese” (artık yeter) diyerek sesimizi duyurmak istemiştik. PKK’ya ve eylemlerine karşı bireysel bir eylem olarak, artık yeter demek için kurduğumuz “Edi Bese” hareketi kısa zamanda toplumun her kesiminden gelen destekler ile geniş kitlelerin, 30 yıllık süreçte PKK’ya karşı Kürtlerin ve özellikle Kürt gençlerinin en gür sesi olmuştur. O dönem ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar için elimizi taşın altına koyarak baskı ve tehditlere rağmen kardeşliğimizi ve birliğimizi hedef alan eylemlere karşı çeşitli bildiriler yayınladık. Olayların Kürt-Türk çatışmasına dönüştürülmek istendiği dönemlerde ise sağduyu çağrısında bulunmuştuk. Bugün yine ülkemizi, kardeşliğimizi ve birliğimizi tehdit eden hain şer odaklarına karşı birlik olma ve değerlerimize sahip çıkma günüdür.
Hain plan ve eylemler ile birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize karşı savaş açanlar bugün çok daha şiddetli bir şekilde bizi bir arada tutan değerlerimize saldırmakta ve aramıza nifak tohumu serperek iç savaş çığırtkanlığı yapmaktadırlar. Yıllardan beri Türk-Kürt çatışması çıkarmak isteyenler şimdi de algı operasyonları ve provokatif eylemler ile farklı kitleleri hedef almaktadırlar. Eylemlerin öznesi değişse bile amaç hep aynı olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi ülkemiz şu an yeni bir İstiklal Harbi içerisindedir. Ülkemizi, tüm değerleri bir bir yok edilmiş, insanları ağır bedeller ödemiş, evinden yurdundan edilmiş yanı başımızdaki Irak ve Suriye gibi parçalamak isteyenler, hain emellerine asla ulaşamayacakladır.
Doğu ve Güneydoğu Gençliği olarak zor günlerden geçtiğimiz bu günlerde toplum olarak üzerimize oynanan oyunların farkındayız ve tüm provokasyonlara rağmen birliğimiz ve beraberliğimizden asla taviz vermeyeceğiz. Teröre teslim olmayacağız ve hep birlikte terör belasını yeneceğiz.
Özellikle sosyal medya üzerinden kin ve nefreti diline dolayan provokatif kirli eller ile kutuplaştırma, ayrıştırmaya yönelik alçakça algı operasyonları yapılmak istenmektedir. Ağır bedeller ödemiş hain terör saldırılarına, birçok ihanete tanıklık etmiş Doğu ve Güneydoğu Gençliği olarak şuna inanıyoruz ki; sağduyulu ve vakarlı duruşundan asla taviz vermeyen bu asil millet asabiyet ile değil; aklıselim, sevgi, şefkat ve merhamet ile bu badirelerden de geçecektir.
Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı Çerkez’i, Sünni’si Alevi’si ile bir bütün haline gelmiş ve kenetlenmiş bu milleti hiçbir güç, hiçbir hain eylem asla birbirine kırdıramayacaktır. İstanbul Ortaköy’de yaşanan hain saldırı belirli bir zümreye veya hayat tarzına karşı yapılmış bir saldırı değildir, bilakis, 78 milyona karşı yapılmış alçakça bir saldırıdır. Bu saldırı üzerinden toplumu germek isteyenler Batı’nın kirli oyunlarına alet olanlardır. Ayrıca İzmir’de yaşanan hain saldırıda canını hiçe sayarak büyük acıların yaşanmasının önüne geçen ve şehadet şerbeti içen polisimizi ve daha önceki hain saldırılarda hayatını kaybeden askerlerimizi, polislerimizi ve masum vatandaşlarımızı rahmet ve minnet ile anıyoruz. Askerimizin ve polislerimizin yaptıkları fedakarlıkları asla unutmayacağız. Doğu ve Güneydoğu gençliği olarak her daim ve her şartta devletimizin yanında yer aldık ve almaya devam edeceğiz. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin temini ve toplum olarak ,yaşadığımız acıların daha büyük acılara sebebiyet vermemesi, daha ağır bedeller ödememek, dahili ve harici hainleri sevindirmemek için gün yeniden birlik olma, beraber olma ve sağduyulu olma günüdür!!