Şans yanında olunca
İlk iki sıranın koptuğu Süper Lig’de 3 ve 4 sıra için en büyük adaylar Trabzonspor ile Beşiktaş gözüküyordu. Onların da aldığı inanılmaz kötü skorlar kadro zaafiyetleri Antalyaspor gibi takımların iştahını iyice kabarttı. Takımın başında bu anları iyi bilen oynatan kurt hoca Sergen Yalçın var. Göreve geldiğinden itibaren kaybetmeyen bir takım oluşturdu, sahasında oynadığı bütün maçlar büyük takımlar için tehlike. Ara transferi yine hareketli geçiren sarı lacivertliler Bonucci, Krunic ve Çağlar transferi yaparak defans hattını iyice güçlendirdi. Enteresan olan ise şampiyonluğa giden bir takımın hücum hattından üç oyuncu göndermesi (Emre Mor, Lincoln, Umut Nayir). Yüksek Divan’daki konuşmasında aday olmayacağını açıklayan Ali Koç, haziran ayında sarı lacivertlilerin yeni bir başkan ve yönetimi olacağını belirtti. Şampiyon olur ise alkışlarla, olamaz ise büyük tepki ile uğurlanacaktır, futbolun kanunu.
Puanlar eşit olunca Galatasaray tekrardan Fenerbahçe’den önce oynamaya başladı ve baskı tekrar sarı lacivertli tarafa döndü. Sergen Yalçın rakibin oyununa karşı güçlü şekilde karşılık vereceğimiz bir planımız var. Sezon boyunca ön alan baskısı ile maçlara başlayan sarı lacivertliler Antalya deplasmanında baskı eksikliği yanı sıra top kayıpları ile oyundaydı. Top kayıplarının diğer bir sorunu ise saha zeminiydi. Ligin ismi süper ama saha zeminleri amatör altı durumda, yıllardır çözülemeyen bir sonuç haline geldi bu zeminler.
Kağıt üstünde zorlu gözüken maç zemin ve Antalyasporlu oyuncuların her top için mücadele edip dinç kalması maçı iyice zorlaştırdı. Tadic iki kere yakaladığı pozisyonda vurmak yerine pas vermeyi tercih edince beklenen golü atamadı. Dzeko ceza sahası içinde fazla topla buluşamayınca çilingir Cengiz iş başına geçerek güzel bir kesme vuruşla ilk yarı biterken golü buldu.
İlk yarıda Fenerbahçe’nin ceza alanı içerisinde 10 kere topla buluşması diğer maçlarına göre vasat bir ilk yarı geçirdiğinin göstergesiydi. Antalyaspor ise rakibine göre daha derli toplu hücuma çıksa da istediği net pozisyonları bulamadı. Yapılan ortalar Çağlar ve Djiku kontrolünde eriyip gitti. Fred’in yokluğunda iki aynı özellikte olan İsmail-Krunic ikilisi yumuşak kalınca, ev sahibi takım orta sahayı kolay geçmeye başladı. Szymanski de saha zemini ağır olunca özelliklerini yansıtamadı.
Larsson-Bytyqi alan değiştirmesi ile Antalyaspor ikinci yarıda rakip ceza alanında daha çok görünmeye başladı. Livakovic zor anlar yaşamasa da tedirgin olmaya başlamıştı. Hücum hattında tek ayakta kalan Cengiz Ünder’in iki şutunu Leite çok iyi çıkardı. Oyuna ilk müdahale İsmail hocanın Cengiz-Tadic yerlerine King ve İrfan’ı alması oldu. Bu müdahaleler de Antalyaspor baskısını engelleyemedi. Israrla ayağa paslarla Fenerbahçe kalesinde etkili olmaya çalıştılar. İlk maçları olmasına rağmen Çağlar-Djiku uyumu önemliydi.
Yağan yağmur ağır zemini daha da ağırlaştırınca ,sarı lacivertliler bu bölümde pas yüzdesi iyice düştü. Ezberini bozmayan İsmail Kartal Dzeko-Batshuayi değişikliği ile hücum hattına biraz hareketlilik getirmek istedi. Son dakikalarda oyun kontrolünü iyice kaybeden sarı lacivertliler atamayan atarlar atasözü devreye girince Batsman ile golü bularak maçı bitirdi.
Fenerbahçe rakibi Galatasaray’ın kazandığı haftada zorlu bir deplasmanı zorda olsa geçerek liderliğini sürdürdü. 1-0 olsun bizim olsun kazanalım düşüncesi son zamanlarda sıkıntılar yaratmaya başladı. Fenerbahçe maçları erken koparıp rahat bir maç çıkarması gerekir. Kırılgan bir takım olduğu için son haftalar şampiyonluk yolunda kabuslar görebilir.