Başkan Ali Koç, 3 yıl önce başkanlık koltuğuna oturduğunda, futbola bakış vizyonu ile Türkiye’deki futbol gerçeği birbirine hiç oturmuyordu. Avrupai bir kulüp yapısı oluşturmak güzel bir düşünceydi, ama bizim futbol kültürümüz buna çok uzaktı. Sportif direktör anlamında bir yapıyı bağlayıp, yönetimi daha üstte tutmak kağıt üzerinde gayet güzel dursa da, sonuç başarısızlık oldu.
Fenerbahçe dışında spor camiasının taraflı tarafsız büyük desteklerini alan ‘Başkan’ın hatalarından biri, futbolun güncel yönetilen bir konu olmasıydı. Pragmatik olmak zorundasınız. Günü ve anı doğru yönetemezseniz, başarılı olma şansınız çok düşük.
İlk yılında camiayı hiç tanımayan bir teknik direktör ve sportif direktöre emanet ederek büyük risk aldı. Bunun karşılığını çok kötü aldı. İkinci yıl takımı en son şampiyon yapan hocaya emanet etti. İlk yılına göre başarı bir tık arttı, son sezonu ise kağıt üzerinde ligin en derin, yıldızları bol, tarihin en iyi kadrosunu kurdu. Sonuç; diğer 2 yıla göre daha iyi başarı, Avrupa’da olması.
Hatalarımızdan ders aldık’ diyerek başkanlığa ikinci kez aday olan başkan ‘Ben Fenerbahçe için almaya değil, vermeye geldim. Dünyayı değiştiremedik, kendi dünyamızı değiştireceğiz. Yeni yönetimle birlikte Fenerbahçe artık sadece haksızlığa dur demeyecek, yapılanlara misliyle karşılık verecek. Haklı olanın değil, en çok bağıranın kazanması , iyi takım kuranın değil, iyi ilişkiler kuranın kazanması… Biz sadece Fenerbahçe’yi kazanmayı değil, total adaleti ve Türk futbolunu düşünerek hareket ettik. Fenerbahçe artık oyunu kuralına göre oynayacak, her yapılanın karşılığını misliyle verecek.’ açıklaması sorunlara ışık tuttu. Fenerbahçe renktir, cümbüştür, berekettir, heybettir, direniştir, neşedir, hayattır. Camia son zamanlarda tarifsiz acıları yaşasa da ‘dün dündür bugün bugündür’ sözü ile yola çıkarak, yola devam etmelidir.
Kongre öncesi başkan, camiayı iyi bilen, icraat yapabilen bir ekip oluşturması şart. Yöneticilerini dikkatli seçmeli, bütün yük kendi omuzlarına biniyor ve hatalar yapmaya başlıyor. Başkan Emre Belözoğlu ile devam edecekse, ileride onun başarılı bir hoca olmasını istiyorsa Löw, Wenger, Zico tarzı tecrübeli bir hoca ile lige başlamalı. Takımı Mesut Özil üzerine kurmayı planlayan başkan, etrafını ona ayak uyduracak oyuncularla doldurmalı. Takımın yüzde 70’i hazır dese de yapacağı nokta transferlerin önemi büyük. Taraftar ve camiadan 6 yıl isteyen, ilk 3 yılında başarısız olan başkan için, yeni sezon çok önemli ve değerli, elinde hala bir fırsat var, bunu kullanmak kazandığı tecrübe ile kendisinin yapacağı atılımlarda. Geçen 3 yıla göre daha zor yıl bekliyor Ali Başkan ve ekibini. “Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun”. Sarı-Lacivertliler için imtihan yeniden başlıyor.
