Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak gerek. Şebnem Ferah’ın seslendirdiği şarkıdaki gibi.
Ali Koç döneminde, sezona başlarken bu şarkıdan mı esinleniyor yoksa takım başarısız bulduğundan dolayı mı bilinmez ama yediden yetmişe değişim gösteren bir takım kurarak başlanıyor. Başkanlığının ilk anında ligi 2. bitiren takımı teknik direktörü ile beraber değiştirdi. 4.yılında aynı senaryoyu devam ettiriyor. Ligi ikinci bitirirken takımdan çok memnun olduğunu 4 yada 5 transfer yapıp lige başlayacaklarını açıklamıştı. İrfan Can Eğribayat transferi ile 10. transfer açıklanmış oldu.
Kadro mühendisliği çok değişken ve karışık. Kaleci Altay’ın hiç sakatlanmayacak yada formsuz olacağı düşünülmemiş, son dakika kaleci transferi yapılıyor, idmansız hazırlıksız UEFA listesine dahil ediliyor. Osayi Samuel için de durum aynı. Sakatlansa yerine oyuncu yok.
Maça dönersek Slovacko takımının değeri İrfan Can Kahveci kadar, teknik direktörü Fenerbahçe karşısında yüzde 100 oynasak bile sonuca zor gideceğini, günlük takım kurduklarını belirterek, tehlikeli planını söylemiş oldu. Ülke ekonomisinden daha fazla ilgi gören 3’lü mü, 4’lü mü sistem mi oynar diye kafa yorarken Sarı-Lacivertliler Szalai ve Gustavo’yu en geride bırakıp kanat beklerini öne atarak oyunu rakip sahada oynayacağını hissettirdi. Emre Mor yakaladığı fırsatı temiz bitirerek, ileri dakikalarda olası oyunun sıkışması kapanma problemini erken çözmüş oldu.
Lincoln, Zajc sahada olduğunda Fenerbahçe ileride daha fazla topla oynuyor ancak forvet oyuncusu Valencia özellikleri hemen hemen aynı olunca ilk yarıda gol dışında rakip kaleciyi görmek de izleyiciler için zor oldu.
Sahaya, Emre, Lincoln, Zajc, Rossi ile çıkıyorsanız forvetiniz pivot forvet tarzı olur bu da Serdar Dursun ile başlamak olur, hızlı olan oyunculara boş alan bırakmak ve ortalara vurma açısından. Oyunuçözecek 3 adamdan ikisi ilk yarıda maçı Fenerbahçe lehine çevirdi. Jesus gibi tecrübenin Dinamo Kiev maçına Lincoln ile başlamaması dalgınlığına ya da oyuncunun tam sağlıklı olmamasına bağlanması gerekir.
İkinci yarı rakip 10 kişi kalınca oyun kontrolü iyice Sarı -Lacivertlilerin lehine geçti. Jesus Ağustos ayı maç takvimi yoğunluğunu da düşünerek oyuncularını koruma altına aldı. Özellikle Rossi, Szalai, Valencia gibi aklı transferden olan istediklerini sahaya yansıtamayan oyuncular ön planda ,çok geç kalınmadan transferleri yapılıp yada kalacak ise bunu oyuncularla konuşup sahaya tam konsantre olmaları sağlanmalı.
Çok büyük aksilik olmaz ise rövanş maçı ve Austria Wien maçları bu tarzda olacak. Ancak sonraki eşleşmeler ve gruplar bu kadar kolay olmayacaktır. Jesus maç boyu üstünde olan sıkıntıyı takımın aldığı rahat galibiyet ile biraz atabildi. Ancak Fenerbahçe için önemli olan lige hazır mı? Bunu da Ümraniye maçında net olarak göreceğiz.
