Biri pazar akşamı; diğeri pazartesi akşamı zirvede. Amansız takip yarışı son 6 haftaya girilirken iyice kızıştı. Rams Park’ta oynanacak finale kadar iki takımın puan kaybetmeye niyeti yok gibi. Fikstür tarafından bakınca Sarı-Kırmızılılar rakibine göre biraz daha şanslı. Diğer önemli bir etken ise Galatasaray oynadığı maçlarda çok rahat; rakibi ise stres altında. Okan Buruk ve öğrencileri 2-0 geriye düşse dahi maçı çevirebilecek rahatlıktalar. İsmail Kartal’ın oyuncularında bu yok. Fenerbahçe, geriye düştüğü her maçı çevirebiliyor ama ekranda taraftarlarına kalp krizi geçirterek...
Galatasaray, zor maç olarak gözüken Alanyaspor karşılaşmasını çok rahat geçti. Öte yandan Sarı-Kırmızılılar, dirençli ikili mücadelelerde ayakta kalan takımlara karşı zorlanıyor. Öyle ki Bayern Münih, Manchester United maçlarında oyunun hakimiydiler ve iyi oynadılar. Ancak sert takımlar olan Kopenhag ve Prag maçları kabus oldu.
Sarı lacivertliler ise saha içi ve saha dışında hiç rahat değil. Uzun süredir gelmeyen şampiyonluk yüzünden camia oldukça kırılganlaştı. ‘’Kadro kalitesi olarak hangi takım daha iyi?’’ sorusuna herkes farklı bir cevap verebilir. Ancak Fenerbahçe, Galatasaray deplasmanına kadar bu stres işini çözemez ise işi daha da zorlaşacak...
Beşiktaş kurban mı arıyor; teknik direktör mü?
Beşiktaş, esrarengiz bir sezon geçiriyor. Sezonun henüz ilk yarısında 3 teknik direktör ve bir yönetim görevini bırakmak zorunda kaldı. Gelen yeni yönetimin getirdiği Fernando Santos ile de son beraberliğin ardından yollar ayrıldı. Görev tekrar Serdar Topraktepe’ye kaldı: Sezon ortasında Serdar Topraktepe ile devam edilse daha iyi olabilir miydi? Ezeli rakipleri ile arasında bu tarihi puan farkı yaşanır mıydı?
‘Bir enkaz devralan Beşiktaş’ın yeni yönetimi şu ana dek üstüne bir şey koyabildi mi?’ diye soracak olursak; buna olumsuz yanıt vermek zorunda kalırız. Puan farkı yeni yönetimle birlikte daha da açıldı. Beşiktaş’ta şu an tek hedef Türkiye Kupası’nın kazanılması. ‘Beşiktaş’ı Beşiktaşlılar yönetecek’ hedefi ile yola çıkan Hasan Arat, Portekizli hocadan gerekli verimi alamadı. Her maç sonu ısrarla ‘’Ben bir proje için buradayım’’ diye açıklamalar yapan Santos’un, hangi proje ile Beşiktaş’a getirildiğini anlamış değiliz. Sosyal medya, ‘İstifa’ dedi ve gönderildi gibi bir algı oluştu.
Beşiktaş’ta, 4 teknik direktör ve 1 yönetim gönderen; ligin 10. haftasından itibaren tesistleri otel olarak kullanan, aylar öncesinden tatile çıkan, aynı zamanda maaşlarını zamanında alan ama bunlara rağmen mağlubiyetlere karşı tepki göstermeyen futbolculara ne olacak? Beşiktaş’a teknik direktörden önce birbiriyle uyumlu, çalışmayı seven, beraber vakit geçirmekten hoşlanan ve gruplaşmaya meyli olmayan oyuncuları bir araya getirecek bir ‘akıl’ lazım. Yoksa gelen teknik direktörler, en yakın tarihe geri dönüş biletlerini almış olurlar.
Avrupa biletini kim alır?
İki sene öncenin şampiyonu Trabzonspor ile üç sene öncenin şampiyonu Beşiktaş, hem kadro hem de maddi yönden dağıldılar. İlk iki sırayla arasındaki puan farkı 35’i geçti. Şampiyon oldukları sezondan itibaren her yıl zarar açıklamaya başladılar. Para kazandık derken; aslında para kaybediyorlarmış...
Avrupa biletini almak için ise kıyasıya bir çekişme başladı. Trabzonspor’un yarışta fazladan bir mağlubiyet alma hakkı var. Çaykur Rizespor, Beşiktaş ile puanını eşitledi. Kasımpaşa ve Başakşehir ise fırsat kolluyor. Kasımpaşa, kendi seyircisi önünde aldığı mağlubiyetler ile ayağına kadar gelen iki şansı değerlendiremedi. Öte yandan Başakşehir kazanmaya devam ediyor. Beşiktaş, Rizespor ve Kasımpaşa maçlarına çıkacak. Kadro derinliği bakımından Rizespor geride gibi gözükse de; teknik direktörü İlhan Palut diğer meslektaşlarına göre formda durumda
