Bütün başkanların koltuğa oturmadan önce en büyük hedefleri batmış olan takımlarını zirveye çıkaracak olan projeye yönelmek: Altyapı. Sonuç mu? Avrupa’nın ve dünyanın en yaşlı iki ya da üçüncü ligi olmamız…
Hakem konuşma, MHK sistemi eleştirme gibi konuları rafa kaldıran takımlarımız yıllardır konuşup yapamadıkları plana geri dönmeye çalışıyorlar, öz kaynağımıza…
Galatasaray sezon başında bu projeye başlayan ilk takım. Fatih hoca önderliğinde üç yıl içerisinde artıya geçirecek olan plan, altı ay içerisinde durduruldu. Projenin başındaki hoca başarısızlıktan dolayı gönderildi. Bonservislerine milyon eurolar harcanan gençler eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Başkan Burak Elmas, Avrupa’nın sihirbazı olarak gösterilen Campos ile anlaştı. Ne yapar bu sihirbaz, gençleri alıp yüksek bonservis bedelleri ile satarmış. Tamam da bizim gençlerimiz oynatılmıyor ki, sihirbazımız (Mandrake) bu işi çözsün. Gol sorunu yüzünden takım 36 yaşında olan Gomis’e mahkum oldu. Dünyanın sayılı kalecilerinden olan Taffarel’in antrenörlükte değeri bilinemedi şimdi her yerde kaleci arıyorsun, alınan kaleci mevsimlik işçi gibi üç ay sonra geri gidecek. Bunu da başarı olarak gösteriyorsunuz. En son genç oyuncu Bartuğ yeterince süre alamadığı için kaçarak Marsilya ile anlaşma yaptı.
Beşiktaş Sergen hoca sonrası alt yapının aşığı olan Önder Hoca’yı tanıtma fırsatı gösterdi, spor camiasına. Geçici olarak getirilen hoca, başarılı sonuçlar çıkarınca sezon sonuna kadar takımın başında kalmak zorunda kaldı. Sonrasını kendi de bilmiyor. Altyapıya dönme veya gönderilme olasılığı yüksek.
Fenerbahçe’nin de diğerlerinden bir farkı yok, Pereira gönderilene kadar, gençlere şans vermeye çalışıyordu. Muhammed gibi sonra o da kesildi. Tecrübeliler artık biz oynayacağız demeye başlayınca Muhammed, Arda, Burak gibi gençler kulübeye mahkum kaldılar. İsmail hoca yana yana sol bek lazım diyor. Çağatay var 19 yaşında koy oynasın, milyon eurolar vereceğin oyuncu kadar oynar. Zaten ligde şampiyonluk için beklentin yok.
Trabzonspor bu konuda güzel adımlar atıyor, Abdullah Avcı yönetiminde dolayı bu işe yabancı değiller. Bu sene şampiyonluk gelirse biraz da sabır gösterilirse Bordo-Mavili takım bu anlamda başarıyı yakalayabilir.
Gelelim en önemli konumuza sayın başkanlar, bu projeye en alttan başlamak lazım; toprağı eşelemekten. Futbol okulları açıyorsunuz, çok güzel ama orada çocuklarımız halıda, sentetik yerlerde idmanlar yapıyor, sakatlanma olayları çok yüksek. Toprak sahalar bulmaya çalışalım, altyapıda görev alan hocalara maddi anlamda destekler sağlayalım, gençlerimizi böyle hazırlamaya çalışalım. Başkanların düzeni ile devam edersek Yusuf Hayaloğlu’nun şarkısında dediği gibi ‘Hani benim gençliğim nerede’ sözlerini bol bol söyleriz.
