Aman dikkat Montella!
İtalyan teknik direktör, Milli Takımımıza ayrı bir hava getirdi. Bu hava bizi Avrupa Şampiyonası’na kadar taşıdı. Sabırsızlıkla Haziran ayının gelmesini bekliyoruz. Montella oyuncu seçiminde ince eleyip sık dokuyor. Türkiye liglerinde maç seçmeden her maça gidip oyuncularını izliyor. Avrupa maçları ve gurbetçi oyuncular da radarında. Gelecek vaad eden Kenan Yıldız, Can Uzun, Ahmetcan Kaplan, Arda Güler ve Semih Kılıçsoy kamptalar.
Perşembe günü son dakika bir haber: Semih Kılıçsoy ve Ahmetcan kamptan gönderildi. Ondan sonra Beşiktaş konu ile ilgili sert açıklamalar yapmaya başladı. Basın sözcüsü Feyyaz Uçar, Mete Vardar, Sinan Vardar konu ile ilgili 21 yaşındaki oyuncuya mobbing uygulandığını, oyuncunun moralinin çok bozuk olduğunu belirttiler. Montella Semih’in Ümit Milli Takım’a gitmesini olumlu karşılanmalı, bence burada az oynayacağı için orada daha fazla süre alacaktır. Geçmiş zamanlarda Milli Takım içerisinde böyle mobbinglere, prim isteyen teknik direktöre, oyunculara, takım içinde gruplaşmalara, takımın ağır abilerinin “şunu seç, bunu oynat” gibi seçim yapmalarına ve saha içerisinde bütün pasların bu büyük abilere atılması ile ilgili birçok haberler okuduk. TFF’de yönetici görünümlü kişiler de fazla olunca, hocanın işine karışmayı görev sanarlar. Montella kısa zamanda futbolu izleyenler tarafından çok sevildi. Güzel hava yakalayan İtalyan teknik direktör, umarız bu saçma olayların dışında kalır ve kazandığı başarıları devam ettirir. Yoksa ülke olarak çok sevdiğimiz kaos işine Milli Takımı da sokarız.
Cuma akşamı oynanan hazırlık maçında Macaristan karşısında 1-0 kaybetsek de oyun olarak güzel mücadelemiz vardı. Top rakipteyken oyunu dar alana çekebilen, akan oyunda Macaristan’a kolay pozisyon vermeyen bir yapı içindeydik. Yunus, Kenan’ın hızlı oyunlarına karşı Enes forvet hattında biraz yavaş kaldı. Kenan Yıldız ve Yusuf Yazıcı girdikleri pozisyonları gole çevirebilse, kazanabilme ihtimalimiz yüksekti. Semih Kılıçsoy eleştirileri devam ederken, şimdi Arda Güler olayı ısınacak gibi duruyor.
KAOSU ANKARA MI ÇÖZECEK?
Pazar akşamı Trabzon’da yaşanan olaylar, Cumartesi akşamı olmasına rağmen daha sıcak bir şekilde devam ediyor. Fenerbahçe diyor ki: “Arkadaş, benim güvenliğim neden sağlanamıyor gittiğim yerlerde? 2006’da 16 dakika maç uzadı, neden tatil edilmedi? Benim şampiyonluğum 16 dakikanın içinde değil, öncesinde yaşananlarla elimden alındı. 2007’de sulu derbide neden tatil etmediniz, ben oraya şampiyon çıktım. 2011’de neden 3 Temmuz operasyonu bana yapıldı? 2014’de neden tam şampiyon oldum derken, kafamı yeniden kaldırdım derken 2015’de benim otobüsüm kurşunlandı. Riyad Süper Kupa ihalesi neden bana kaldı? NEDEN HEP BANA, HEP BANA?” Trabzonspor diyor ki: “Olan olayları Trabzonspor ve Trabzon şehrine mal etmek adaletsizliktir.” Sahaya giren taraftar, ben kutlamalarını hemen bitirip soyunma odalarına dönmeleri için sahaya atladım, bana ilk karşı taraf saldırdı diye açıklama yaptı.
Olayın içinde olan Osayi Samuel’in ülkesi Nijerya Futbol Federasyonu sorumlusu Babafemi Raji: “Hoşunuza gitsin gitmesin. Osayi sadece Nijerya’daki değil, Afrika futbolunun en disiplinli oyuncularındandır. Provokasyonun üstünde durmayacağız. FIFA başkanı Infantino: “Futbolcular güvende ve emniyette olmalıdır.” UEFA: “Futbolcular haklı.” Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç, halkına sevimli gözükmek için Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın şikeci olduğunu söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Buğra Kavuncu, en doğrusu siyasetçilerin bu işe karışmamasıdır dedi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, katıldığı iftar programında yine ortadan konuşarak olayın çözümü için hiçbir adım atmadı. Aziz Yıldırım, konunun daha çok 3 Temmuz olayı ile ilgili sert bir açıklama yaptı. Yorumcular, eski futbolcular, eski hakemler konular ile ilgili konuşmalar, tartışmalar yapıyor, çözümü bulabilen yok. Kimse işin içine girmiyor, giremiyor. Çözüm beklenen yer Ankara.
O zaman rahmetli Kemal Sunal’ın filminde dediği gibi: “Alo alo Ankara, İstanbul sen çık aradan…”