Yeni aşırılıklar çağı

Terörizm, uzun bir süre daha yeni global norm olarak bizimle kalacak gibi. Yeni bir aşırılıklar çağında yaşıyoruz. Aşırılığın siyasal, örgütsel ve diğer her türlü formunu deneyimliyoruz. Siyasal merkez küresel olarak bir aşınma yaşıyor. Batı’da Trump, UKIP ve diğer aşırı gruplar siyasal söylem ve eylemin çıtasını belirliyor. Ortadoğu’da da IŞİD-vari yapılar her geçen gün ana akım siyasal gruplar ile geleneksel kurumların toplumsal zeminini daha fazla zayıflatıyor. Yani her geçen gün artan oranda toplumsal kitleler bu siyasal aşırılıkların çekim alanına giriyor.

Görünen o ki, dünya aşırılığın sadece bir formu olan dinî söylemli formuna yoğunlaşmış durumda. Bu formun çok ölümcül ve tahripkar olduğu ortadadır. Küresel dikkati ve ilgiyi üzerine çekmek ve bunu sürdürmek için her türlü yol, yöntem ve vahşeti kullandığı da ortadadır. Fakat bu aşırılık tarzı, aşırılıkların sadece bir biçimini temsil ediyor. Ve bu formu diri tutan, operasyonel kılıp toplumsallaştıran ise aşırılığın diğer formunun, daha seküler, siyaseten de daha otoriter ve totaliter formunun mevcudiyetidir. Baas rejimleri örneğinde olduğu gibi Arap dünyasındaki seküler totaliter siyasalar IŞİD ve benzeri apokaliptik yapıların ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

Bu siyasal aşırılığa epey bir süredir Batı’da da bir zindelik aşısı yapılıyor. Aşırı sağcı, her türlü “öteki”yi düşman olarak gören milliyetçi/ırkçı yapıların yükselişi oradaki toplumsal fay hatlarını IŞİD-vari yapılar lehine tetikliyor. Toplumun çeperinde kalan insanları IŞİD-vari radikal grupların çekim alanına itiyor. Yani bu dalga IŞİD’e sosyolojik destek aşısı yapıyor. Hem Avrupa’da hem de Suriye’de Avrupa vatandaşlarının da intihar saldırıları düzenlemesi bunu teyit ediyor. IŞİD’in her eylemi bu gruplara siyasal destek, bu grupların siyaseti de IŞİD’e sosyolojik zemin sunuyor. Bu durum, siyasal radikalizme ivme kazandıran fasit bir döngüyü ortaya çıkarıyor.

Ne yazık ki uzun bir süre siyasal aşırılık analizleri meselenin bu boyutuna yeteri ihtimamı göstermediler. Aşırılığın küresel ölçekte yükselişinin bütüncül bir okuması daha yeni yeni yapılıyor. Bununla beraber bu aşırılığı var eden zemin okuması da daha sahici yapılmaya başlandı. Çünkü aşırılık sadece dini forma indirgenince, teolojik temeller üzerinde anlamlandırılmaya çalışılınca, analistler hep geçmişe gitmeye daha meyilli oldular.

Aşırılık ve terörizmi geçmiş üzerinden anlamaya çalışan yaklaşım, tamamıyla olmasa da önemli ölçüde hatalı bir yaklaşım olur. Aşırılık bugünün ve yakın geçmişin siyasal manzarasının ürünü ve gelecek projeksiyon(suzluk)larının eseridir.

IŞİD’in bir nesil siyaseti ve gelecek söylemi var. Azımsanmayacak sayıda insan günlük olarak IŞİD’in ortaya koyduğu siyaset, yönetim ve radikalizmle sosyalleşiyor. Bu sistemin içine doğan ve orada büyümeye başlayan bir nesil var. Yine IŞİD’in yönettiği alanın hem içinde hem de dışında bu siyaset, söylem ve gelecek projeksiyonunun da gözardı edilmeyecek derecede bir alıcısı var.

Buna ilaveten, IŞİD tehdidini hem dünya hem de Türkiye için daha tehlikeli ve can yakıcı kılan unsurlardan biri ise bu tehlikenin yabancı bir tehdit formundan çıkıp her geçen gün daha yerel daha içeriden bir boyut kazanıyor olmasıdır. Teşkilatlanma yapısını daha küreselleştirip ve küresel ölçekte de yerelleştirmeye çalışan bir yapı ile karşı karşıyayız. Bu durumun da küresel siyaset ve siyasalar üzerinde direkt bir etkisi oluyor.

Siyasal aşırılıkların bu dinamizmine karşın ana akım, siyasetsizlik ve geleceğe dair iddiasızlık çıkmazında.

Siyasal ana akım ve toplumsal ana akım daha dinamik olmaz ve insanlar için yeni bir çekim alanı oluşturamazsa, radikalizmin çekiciliğiyle mücadele etmek güç olacaktır. Radikalizmin en açık ifadelerinden olan eline silahı, beline bombayı alanın ölümcül olmasını önlemek sadece operasyonel ve askeri bir mesele değildir. Bu durumu var eden, onu onaylayan sosyolojinin azaltılması gerekir. Bu da siyasal ve toplumsal ana akımın yapması gereken bir görevdir. Toplumun duygularına hitap edebilmek, gündemine dahil olabilmek ile onların da içerisinde kendilerine yer bulabilecekleri bir gelecek tasavvuru ortaya koymak elzem görünüyor.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.