Suriye Kürtleri ve federalizm açıklaması (III)

Siyasal sistemlerde güç paylaşımı, kabaca idari ve kimlik eksenli olmak üzere iki şekilde yapılır. PYD’nin 16-17 Mart tarihlerinde ilan ettiği “Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu” bu iki sınıflandırmanın da özelliklerine haiz olmakla birlikte, üçüncü bir sınıflandırmaya da kapı aralamaktadır: ideolojik temelli güç paylaşımı. PYD, formu idari, demografisi kimlik ve çatısı ideolojik temelli olan bir entite inşa etmeye çalışıyor.

Peki bu federasyon ilanının zamanlaması ile isim seçimi ne ifade ediyor?

Birincisi, federasyon kararıyla, PYD, Cenevre’de bulunanlara kendisini ve sahanın gerçekliğini hatırlatıyor. İkincisi, PYD, uluslararası reaksiyonların geçici olduğunu ve adem-i merkeziyetçi bir çözümün ciddi manada destek bulacağına inanıyor. Üçüncüsü, ilan edeceğini duyurduğu federasyonun ismini Kürdistan Federasyonu değil de Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu olarak belirleyen PYD, bu kararla güç paylaşımıyla yetki devrini daha netameli olan kimliklerden ziyade, idari üniteler üzerinden öngördüğünü ilan ederek, bu hareketine meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Son olaraksa, Azez - Cerablus arası da dahil olmak üzere, PYD’nin Kuzey Suriye’de henüz ele geçiremediği fakat geçireceğini umduğu yerleri coğrafik olarak isimlendirdiği bir federal entiteye daha rahat entegre edeceğini düşünüyor. Peki bu entite yaşayabilir mi?

***

Suriye iç savaşının kimlikler üzerinden yaşanıyor olması ve Suriyelilik üst kimliğinin çökmesinin adem-i merkeziyetçi bir trend oluşturduğu ortada. Buna rağmen, Suriye’de nasıl bir siyasal sistemin tesis edileceğine Suriye toplumu karar verecektir. En azından, bu toplumun ekseriyetinin üzerinde uzlaşacağı, ekalliyetinin de rıza göstereceği bir sistem işleyebilir olacaktır. PYD’nin ilan ettiği federasyonun geleceği mevzubahis uzlaşma ve rıza ilişkisinden yakinen etkilenecektir.

Bunun yanı sıra, PYD-PKK bağı, Türkiye’nin itirazlarından bağımsız olarak, PYD’nin inşa etmeye giriştiği entitenin geleceğini, kaderini ve evrilmelerini etkileyecektir. Doğal işleyen bir süreçte, PYD’nin PKK’dan tedrici bir şekilde ayrışması kaçınılmazdır. Bu iki yapının organizasyonel yapısı, siyasal programı, yüzleştikleri mesele ve sorunlar ile üstlenmek zorunda oldukları sorumlulukları ayrışıyor. Eğer federasyon ilanı kalıcı bir yapıya bürünecekse, bu her şeyden önce PYD’nin kodlarında ve hareket tarzında dramatik bir değişimi zorunlu kılmaktadır çünkü, PYD’nin bir örgütten teritoryal olarak tanımlanmış bir alanda yönetim erkini kullanan bir organa dönüşmesi gerekecektir. Bugüne kadar kendisini karşısında konumlandırdığını iddia ettiği ve bunun üzerinden toplumsal bir mobilizasyon sağladığı ‘iktidarı’ ve ‘gücü’ artık kendisi temsil ediyor. Özellikle diğer Kürt grupların siyasal aktörlüğüyle kamusal varlığını sistematik bir şekilde ortadan kaldırma girişimleri, PYD’nin temsil ve inşa etmeye çalıştığı iktidarın tahammülsüz ve otoriter olduğunu/olacağını gösteriyor.

***

Ama netice itibarıyla, PYD artık teritoryal bir iktidarın odağı olmasına karşın PKK, hâlâ bir örgüt ve örgüt reaksiyonu, öncelikleri ve motivasyonuna sahip. İki yapının mevcut ilişki tarzını sürdürebilmeleri için, ya DNA’larında ya da siyasal projeksiyonlarında ciddi bir revizyon yapmaları gerekmektedir. Mevzubahis faktörler, PKK – PYD ayrışmasının yapısal zeminini oluşturuyor.

Buna ilaveten, uluslararası denklem, özellikle ABD ile ilişkiler de bu ayrışmayı zorunlu kılıyor. ABD, bölgedeki dört ülkede tek bir yapı gibi hareket eden bir PKK’yı arzulamaz çünkü, böylesi bir yapı kendisi için sürekli taşıması gereken bir yük demek olacaktır. ABD, PKK’nın farklı ülkelerdeki lokal unsurlarıyla hem daha rahat ilişki kurabilir hem de bu ona daha az maliyet üretir. PKK’nın Suriye kolunun daha fazla Suriyelileşmesi ABD için daha tercihe şayan bir durum olacaktır.

Son olarak, PKK’nın dört ülkede tek bir entite gibi hareket etmesi ve dolayısıyla bölgesel Kürt siyasetindeki güç dengesini dramatik bir şekilde kendi lehine, Barzani’ci kanadın aleyhine değiştirmesi, ABD’nin pek arzulayacağı bir durum olmayacaktır. PYD’nin Suriye’de başarılı olabilmesi; 1) dile getirdiği taleplere ve ortaya koyduğu siyasal projeksiyona ne ölçüde Suriyeli ortak(lar) bulacağına ve 2) PKK’dan kendisini ne ölçüde azade edeceğine bağlı olacaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.