Ceylan Önkol, 12 yaşında idi. Küçücük bedenini bir havan topu mermisi paramparça etti. Yıl 2009, yer Lice Şenlik köyü…
Minicik bedeni yukarıdan gelen havan topu/roket ile paramparça olmuş Hasan… Yıl 2022, yer Gaziantep…
AB 2022 Türkiye raporuna göre son 10 yılda bölgede öldürülen çocuk sayısı 67.
Sadece bölgede mi? İstiklal’de 9 yaşındaki Ecrin’i, 15 yaşında Yağmur’u da patlayan bombada yitirdik.
Hemen misli ile karşılık vermek üzere “Pençe-Kılıç” operasyonu başlatıldı. Füzelerin üzerine “Ecrin” yazıldı, “Yağmur” yazıldı. Sorabilseydik Ecrin’e ve Yağmur’a; bir bombanın üzerine yazılmak isterler miydi acaba?
2009’dan 2022’ye… Evlatlarımızın küçücük bedenleri üzerine patlayan bombalardan bombalara… Sınır ötesinde, sınır içinde insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, askerlerimiz ölüyor.
Resmi bilgilere göre; Türkiye’nin sınır komşusu Kuzey Irak’a yaptığı operasyonlar 38 yıldır devam ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri 2019'dan bu yana Irak'ın kuzeyinde teröristlere üst üste "Pençe" darbesi indirdi. Şimdiye kadar 1531 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi.
Resmi bilgilere göre; Türkiye’nin sınır komşusu Suriye’ye yaptığı operasyonlarda
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatları ile Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü ve destekçileri tarafından "terör koridoru" kurmaya yönelik çalışmalar ortadan kaldırıldı.
Suriye'nin kuzeyindeki harekât alanlarında 24 Temmuz 2015’ten bu yana toplam 15 bin 539 teröristi etkisiz hale getirildi.
Fırat Kalkanı, 24 Ağustos 2016’da başladı. 5474 terörist etkisiz hale getirildi. Cerablus ve El Bab temizlendi. 104 km.lik hattın güvenliği sağlandı.
Zeytin Dalı, 20 Ocak 2018’de başladı. 6775 terörist etkisiz hale getirildi. Afrin dahil 282 meskûn mahal PKK ve DEAŞ’dan arındırıldı. Sınır ötesinde 148 kmlik hattın güvenliği sağlandı.
Barış Pınarı, 9 Ekim 2019’da başladı. 3290 terörist etkisiz hale getirildi. Rasulayn ve Tel Abyad dahil 398 meskûn mahal PKK ve DEAŞ’dan arındırıldı.
Bahar Kalkanı, 27 Şubat 2020 tarihinde Esad rejiminin İblid’deki saldırıları üzerine başladı. 3300’den fazla rejim unsuru etkisiz hale getirildi.
Pençe Kilit ile bölgeyi teröristlere dar etmiş iken, gelişmeler üzerine Pençe Kılıç operasyonu başlatıldı.
Ama sınır ötesinde kilometrelerce alanda “arındırma” ile güvenlik sağlanan, hatta resmi ifadelere göre “terör koridorunun” yerle bir edildiği yerlerden Gaziantep’e havan topları/roketler atılabildi.
Terör koridoru yerle bir edilmiş, sınır ötesi kilometrelerce alan Türkiye kontrolünde iken bu roket ve havanlar nasıl atılabildi?
Uzmanlara sorarsanız Kobani’den Gaziantep’in ilçelerine havan atılması, aradaki mesafeye göre pek mümkün görülmüyor.
Ayrıca topçu havan radar istasyonlarının 24 saat çalışması gerekmiyor mu ?
Mutlaka bu havanların nerden geldiği saptanabileceğini söylüyorlar. Madem Kobani’den atıldı, neden rapor sonuçları paylaşılmıyor?
Roketin düştüğü yerde yapılacak uzman incelemesi ile roketin cinsi ve mesafe olarak nereden atıldığını da saptamak mümkün.
Askeri uzmanlara göre bu inceleme mutlaka yapılır ve raporu tutulur. Roketin atıldığı yer saptandı ise niye ülke insanları ile paylaşılmıyor?
Hala İstiklal’de yaşanan vahşet bile tam anlaşılamadı. Neden böyle?
Çünkü bu ülke insanına sorgulamak yasak, ne derlerse o…
Sesini kısacaksın, düşünmeyecek, sorgulamayacaksın.
Ola ki düşündün sakın ola ifade etmeyeceksin…
Asla “neden, nasıl, niye” diye sormayacaksın…
Gene de sormak istiyorum;
Dünya savaşları bile dört yılda bitti, bizde terör ve şiddet neden bitmiyor?
Sormayacak mıyız bunu?
İnsanlar ölüyor bu ülkede…
İnsan sevgisi de vatan sevgisi kadar yüce değil midir?
Siyasal amaç, ölümü kutsamak mıdır, vatandaşlara yaşamı ıskalatmak mıdır?
“Vatan haini” olmak istemiyorsak susacağız… Sessizliğimizle suç ortağı olacağız…
Kimsenin kimseyi “Vatan haini” ilan etmek haddi değildir… Bunun bir sopa gibi sallanıp durulmasından da bu ülke bıktı.
Biz suç ortağı değiliz, olmayacağız da… Bu ülkeyle ilgili her gerçeği sormak ve sorgulamak bizim hakkımız.
İşiniz, bize hizmet edip hesap vermek…
Her hesabı da öyle hamasetle kapatamazsınız… Sizin hamasetlerinize bu ülkeyi heba edecek değiliz.
Anlatın, ne oluyor…
