Bu iktidar, hukukun içinde varlığını sürdürmek konusunda eşine az rastlanır bir yeteneksizliğe sahip…
Onun için sürekli hukuku çiğniyor, kendi yaptığı anayasaya bile uygun davranamıyor.
Bu yüzden siyaset ve hukuk tarihimiz acayipliklerle doldu.
Biliyorsunuz 24 Haziran 2018’de Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. YSK mazbatasını düzenledi.
Mazbatada “13. Cumhurbaşkanı” yazıyordu.
YSK seçim sonuçlarını 4 Temmuz 2018’de TBMM Başkanlığı’na bildirdi.
TBMM Başkanı hemen, 5 Temmuz 2018’de YSK’ya hitaben bir yazı yazdı ve dedi ki;
“Yazınız ekindeki tutanakta (mazbatada) 13 rakamına Cumhurbaşkanlığı görevi yapan kişi sayısının hesabından veya Cumhurbaşkanı seçim sayısı hesabından ulaşılamadığı görülmüştür. Bu sebeple 13 rakamıyla ilgili tereddütler hasıl olmuştur.”
Bunun üzerine YSK hemen aynı gün yeni bir karar aldı. Mazbatada 13 rakamını kaldırdı.
“24 Haziran 2018’de yapılan seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiğinin tespitine” demekle yetindi. Böylece Erdoğan’ın kaçıncı Cumhurbaşkanı seçildiği mazbatada yer almadı.
Oysa yapılması gereken düzeltme “24 Haziran 2018’de 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildi” olmalı idi… 12. Cumhurbaşkanı “ikinci kez” cumhurbaşkanı seçilmişti…Söylenecek olan buydu.
Atatürk 4 dönem Cumhurbaşkanı oldu ama 1. Cumhurbaşkanı olarak geçti. İnönü 4 dönem Cumhurbaşkanı oldu ama 2. Cumhurbaşkanı oldu. Celal Bayar 3 dönem görev yaptı ve ülkenin 3. Cumhurbaşkanı oldu.
Bu periyodik takibe göre devamla 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den sonra 2014 yılında halk oyu ile seçilen Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı oldu.
2018 yılında tekrar halk oyu ile seçildiğinde 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “2. dönemi” başladı.
Ama siyasi iktidar “numarasız cumhurbaşkanı mazbatası”na göre Erdoğan’ın “ilk dönemi” demenin hazırlığını çoktan yaptı.
Nitekim AK Partili Mustafa Elitaş’ın, daha 6 Temmuz 2018 tarihinde basında yer alan açıklamaları bugünlerde yapılan tartışmalara 4 yıl öncesinden bir hazırlık olduğunu gösteriyordu:
“YSK, Meclis Başkanlığının doğru bir uyarısını dikkat almış ve düzeltme ihtiyacı hissetmişler. Doğru bir yaklaşım. Şu anda Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana 12’nci Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de 1’inci Cumhurbaşkanı.”
Onlar ne derlerse desinler, onların söyledikleri gerçeği değiştirmiyor… 2018 yılında “ikinci kez” halk oyu ile seçilen Erdoğan’ın yeniden aday olması hem Anayasa’ya hem de Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’na göre mümkün değil.
İki kez halkın oyu ile seçilen Erdoğan’ın bir kez daha aday olabilmesi ancak ve ancak TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararı alması şartına bağlı.
Cumhurbaşkanı da seçimleri yenileyebilir ama ikinci kez seçilen cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi kararı alırsa bir daha aday olamaz.
AK Parti bugün hem seçim tarihini öne almak istiyor hem de Erdoğan’ın aday olmasını…
Eğer parlamento erken seçim kararı almazsa, anayasaya göre Erdoğan’ın aday olması mümkün değil…
Erdoğan ancak anayasayı çiğneyerek aday olabilir.
Muhalefet Erdoğan’ın aday olarak yarışmasına karşı değil.
Ben de değilim ama YSK’nın Anayasanın “bir kimse iki kereden fazla cumhurbaşkanı seçilemez” kuralını değiştirmek suretiyle ortam hazırlamasına karşıyım.
Çünkü bu bizim sahibi olduğumuz Anayasanın belirlediği anayasal düzene karşı sivil ve hukuksal bir darbedir… Ve ciddi suçtur.
Erdoğan yeniden aday olmak istiyor ise TBMM’den en az 360 oy alarak uzlaşı ile belirlenecek tarihte seçim yapılmak üzere karar alınması gereklidir… Gerisi laf salatasından ibarettir.
Bu şaşkın iktidar sadece cumhurbaşkanlığı konusunda değil başka konularda da hukukla çatışıyor.
Şimdi bakın, seçim oy verme gününden ibaret değildir. Seçim, Cumhurbaşkanı Seçim Kanununun 3. maddesi gereği, “oy verme gününden geriye 60 günlük bir seçim dönemini” kapsar.
Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk günü seçimin başlangıç tarihidir.
Eğer 14 Mayıs 2023 oy verme günü ise geriye doğru 60 gün gidildiğinde 16 Mart 2023 seçimin ilk günüdür.
Yeni seçim yasası 6 Nisan 2023’de uygulamaya gireceğine göre 14 Mart 2023’de başlayacak seçimin yürürlükte olan mevcut seçim kanununa göre yapılması gerekir… Ama iktidar bu yasal mevzuatı da çiğnemeye hazırlanıyor.
Bunda ısrar ederlerse Erdoğan aday olmak için hem Anayasayı yok sayan hem de TBMM’yi fesheden ilk Cumhurbaşkanı olarak anılacak.
Hukuksuzlukları kendi yaptıkları yasaların bile içine sığmıyor çünkü.
