28 Ekim notları ...

136 yıl önce bugün 28 Ekim 1886’da Fransızların hediyesi olarak New York’a o muhteşem Özgürlük Heykeli dikildi. O gün bu gündür Amerika Birleşik Devletleri’nin simgesi oldu.

Amerika’da Özgürlük Heykeli sadece New-York’u değil, tüm Amerika’yı kanatları altına alırken, Osmanlı İmparatorluğu’nda ise koyu bir istibdat hüküm sürüyordu. Abdülhamit dönemiydi…

Özgürlük heykelinin rüzgârı bizim topraklara ancak 22 yıl sonra o da şöyle bir dolanmaya geldi. İttihatçılar döneminde önce bol bir özgürlük, sonra ardından çok ağır bir baskı…

Ermenice Jamanak Gazetesi de o özgürlük rüzgarlarının ferahlığında ancak 104 yıl önce tam da bugün 28 Ekim 1908’de yayınlandı.

Sonra o “yalancı” özgürlüğün ardından korkunç günler başladı.

İttihat ve Terakki’nin kanlı ve baskılı dönemi…

Dünya Savaşı… Yeniliş… Parçalanma…

Yok oluş noktasından Mustafa Kemal Atatürk sayesinde yeniden doğuş…

Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkündeki akşam yemeğinde “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediğinde de tarihler 28 Ekim 1923’ü gösteriyordu.

Cumhuriyet’imizin yarın 99 yılını kutlayacağız ama hala demokratik bir Cumhuriyet’imiz olmadığı gibi, bugün bu idealden de çok çok uzağız…

Sevindirici tek yan seçimlere giderken başta CHP tüm muhalefet “Cumhuriyeti demokratikleştirmek”te ağız birliği etmiş gözüküyor.

Umut bir adım ötede duruyor ama…

Cumhuriyet…

Demokrasi…

Hukuk devleti…

Bağımsız yargı…

Temel hak ve özgürlükler de ağır darbeler yiyor bu arada.

Bütün bu kavramların birinci amacı insanoğlunun yaşam güvencesini, refahını ve özgürlüğünü sağlamaktır.

Yaşam güvencesi deyince, en yakın acımızı anımsamamak mümkün mü?

Geçen hafta yazdım, AB’nin ATEX yönetmeliği 5 yıl askıya alındığı ve uygulanmadığı için madencilerimizi taammüden öldürüyoruz.

Amasra’da büyük bir iş cinayeti yaşandı ve 41 işçimiz öldü… Sayıştay raporları ortada ama bütün sorumlular yerli yerinde duruyor.

“Kader” planını soruşturmak için 6 savcı görevlendirildi. Geçen gün Amasra Katliamı soruşturmasında Türkiye Taş Kömürü yetkililerinin adliyeye girip çıkmaları sadece 10 dakika sürdü.

Dikkatiniz çekmiştir; bu 6 savcı değil, soruşturmada taraf olan bakanlık açıklama yapıyor, deliller hakkında konuşuyor. Olacak iş değil. 6 savcı soruşturma yapıyor ise bakan konuşamaz, delilleri yorumlayamaz.

Soruşturmanın sahibi savcı mı bakan mı?

Eğer o 6 savcı, Türkiye Taş Kömürü yetkililerini sorumlu görür ve soruşturmaya dahil etmek isterse soruşturma iznini de o bakan verecek.

Ya da vermeyecek, daha önceki zamanlarda olduğu gibi.

Halbuki Zonguldak’taki benzer bir anonslu ölümle ilgili AYM Kararı taze gündemimizde.

7 Ocak 2013’de Kozlu maden katliamında da 8 işçimizi yitirmiştik. Bilirkişi raporlarında TTK yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin kusurlu olduğu bildirilmesine karşın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Zonguldak Başsavcılığının talep ettiği soruşturma iznini vermedi.

Bunun üzerine de savcılık TTK yönetim kurulu başkan ve üyeleri hakkında takipsizlik kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi bu konuda yapılan başvuru üzerine 2018 yılında işte sözünü ettiğim “yaşam hakkının” ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.

Anayasa Mahkemesi bu kararında, “kömür madeni işletme işinin bu işte çalışanlar başta olmak üzere kişilerin yaşamı ile vücut bütünlüğü bakımından birtakım riskler içermesi sebebiyle tehlikeli bir faaliyet olduğu…

Bu durumda devletin yaşamı koruma yükümlülüğü kapsamında, anılan hizmetin yerine getirilmesinde kişilerin yaşamı ile vücut bütünlüğünün korunması, ölüm ve yaralanma olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almasının bir zorunluluk” olduğunu da bildirdi.

Yıl 2022.

9 yıl sonra Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya haklarında dava açılan sanıklar TTK yönetim kurulu başkanı ve üyeleri gelmedi.

TTK’ya bağlı Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi bünyesinde faaliyet gösteren maden ocağında grizu patlaması ile 8 can gitti. Aradan 9 yıl geçti, faillerinin yargılamasına yeni başlanabildi.

Bugün Amasra “katliamının” 15. günü…. 41 can yitti ve hala tek bir sorumlu bile ortada yok.

İnanılır gibi değil…

Bunlar da 28 Ekim 2022 Türkiye’sinin notları.

Henüz özgürlüğün ışığı buralara ulaşmadı… Ama yakındır, o özgürlük ışığı buralarda da yanacak.

Yarınki Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun…

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum