Kınarsın, bir daha yapmamasını söylersin… Fakat ihraç?
Askeri okullardan birincilikle mezun olanlara, mezun oldukları okulların psikoloji danışmanları, mezuniyet töreni öncesi özel ilgi gösterse iyi olur.
Son törende yaşananlardan hareketle bu tavsiyede bulunuyor değilim; daha öncesi de var.
En belirgin örnek Maltepe Askeri Lisesi’ni birinci bitiren Mehmet Ali Çelebi…
İsmi en çok genç bir teğmen olarak Ergenekon davaları sırasında duyuldu ama, sonrasında yaşadıkları bu günlerde tartışma gündemine giren ‘çifte yeminli teğmenler olayı’ açısından daha önemli.
Ergenekon sonrası siyasete CHP’den atıldı Çelebi; partinin yetkili organlarına seçildi, milletvekili de oldu. Beş yıl saflarında yer aldığı CHP’den istifasının ardından, kısa süre Memleket Partisi’ne uğradı ve oradan AK Parti’ye geçti.
Halen AK Parti İzmir milletvekili.
Ergenekon’la yolu kesilmemiş olsaydı, muhtemelen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde en üst rütbelere kadar yükselebilecekti.
Kuvvet komutanlıklarına atanan, Genelkurmay Başkanı olanların büyük bölümü, zamanında okudukları askeri okullardan birincilikle mezun olmuşlar arasından çıkıyor.
Liderlik özellikleri o zaman oluşuyor çünkü.
Geçen yılın kara, hava ve deniz harp harp okullarından birincilikle kız öğrenciler mezun oldu. Mezuniyet törenlerine katılıp diplomalarını veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, birincilerin kız öğrenciler olmasından ayrıca memnuniyet duyduğunu konuşmasında dile getirdi.
Diplomasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alan Kara Harp Okulu birincisi Ebru Eroğlu şimdi ordudan atılma tehdidi altında.
Tören günü, her şey olup bittikten sonra, kılıçlarını kaldırmış mezunlara, daha geniş bir yemini ettirmesi ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını attırması yüzünden…
Epey sonra, gizlice çekilmiş bir videoda, bu alternatif yeminin yaygınlaşmasıyla olaya tepkiler oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, genç subayların tavrını sorgulayan bir açıklama yaptı.
Çok sayıda teğmenin ‘ihraç’ edilebileceği duyuruldu.
Harp okulları eğitimi o eğitimden geçen gençleri liderliğe hazırlama amaçlıdır. Gencecik teğmenler bulundukları görev yerlerinde birer lider olmak ve zamanı geldiğinde komutaları altındaki askerleri şehit olmaya hazırlamak durumundadırlar.
Bazıları kendilerinden yaşça çok büyüklere de komutanlık yapacaktır.
Sorunu başlatan videoda, okul birincisi gencecik bir kadın subayın, erkekli-kadınlı yeni mezunlara liderlik yaptığı görülüyor. Hiç kuşkusuz, TSK’nın savaşta da barışta da onun gibi subaylara ihtiyacı olacak.
Disiplinlik bir sorun var mı?
Yüksek Disiplin Kurulu konuyu görüşmeye değer bulduğuna göre olayda bir sorun bulunduğu anlaşılıyor.
Olabilir. Kısa dönem yedek subay eğitimimden biliyorum, basit sebeplerle bile, disiplin gereği olarak, aramızdan bir-iki geceyi nezarethanede geçirenlerimiz çıkmıştı.
Alternatif yemin de disiplin suçu teşkil etmiş veya öyle görülmüştür.
İhraç talebiyle kurula sevk, konunun en ağır cezayı gerektirdiği kanaatini yansıtıyor.
TSK, 2016 yılında büyük bir tasfiye yaşatan uğursuz bir olayla karşı karşıya kaldı ve bu sebeple kan kaybetti.
Kan kaybetmesine sebep olan olaydan sonra daha dikkatli olunması doğal.
Ancak, o olayı, saflarında yararlı hizmetler görebilecek, liderlik özellikleri bulunan değerleri gözden çıkarmaya kadar varan bir vehim unsuruna dönüştürmemek gerekiyor.
En başta Mehmet Ali Çelebi örneğini, bu sebeple, okul birincisi ruh halini daha iyi anlayabilmek için verdim.
Ergenekon yanlışlığının mağduru olmuş okul birincisi genç bir teğmen, siyasete atıldığında, kendisine yakın gördüğü siyasi partide aradığını bulamayınca, dehşetli eleştirilere aldırmayarak, karşısında yer alması beklenebilecek partiye yolunu düşürebiliyor…
Yolu kesilmese ve TSK içerisinde kalmaya devam etseydi, acaba nasıl bir komutan olurdu?
Disiplin suçu işlediği ithamıyla hakkında ‘ihraç’ mekanizması işletilen genç teğmen, Ebru Eroğlu, meslek hayatının henüz başlarında bir yol ayrımında.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı yüzünden mi ihraç edilecek, yoksa bir yıl önce metinde değişiklik yapılmasa zaten edilecek bir yemini tekrarlattığı için mi?
Kılıç şakırtıları arasında yapılan yemin hoş görülmediği için mi?
İyi de, bunların hangisi ‘ihraç’ için yeterli sebep olabilir?
[Daha sonraları TSK’nın tartışmaya açılmasıyla itibarının zedelediği gibi başka gerekçeler de ileri sürüldü ama…]
Karar verecek olanlar, tartışmalardan ve sosyal medyadaki kabartılı itiş-kakıştan etkilenmeden, konuyla doğrudan ilişkili bu tür sorulara cevap aramalıdır.