Üzüm yemek varken bağcıyı dövmenin kimseye faydası yok
Sahte işyerlerinden yapılan sahte sigortalı bildirimleri, evvelce gayri faal olan işyerinin e-Sigorta şifresini ele geçirmiş veya sahte işyeri dosyası tescil ettirerek e-Sigorta şifresi almış kişilerce e-Bildirge uygulaması üzerinden kendileri tarafından yapılmakta idi.
2020/Temmuz ayı sonrasında ise genel bütçe kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile 5510/ Ek-9. maddesi kapsamındaki sigortalıları çalıştıranlar hariç olmak üzere muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile yapılmaya başlanmıştır.
Muhtasar prim ve hizmet beyannamesi işveren ve meslek mensuplarının yaptıkları sözleşmeye istinaden meslek mensuplarının kendilerine tahsis edilmiş MUHSGK şifresiyle ya da beyannamelerini kendilerinin gönderme hakkı bulunan mükelleflerin MUHSGK 2 şifresi ile gönderilebilmektedir.
MUHSGK 2 şifresinin kısıtlı sayıda mükellefe verildiği dikkate alındığında, sahte işyerlerinden yapılacak sahte sigortalı bildirimleri de anca meslek mensubunun kendisine ait MUHSGK şifresiyle yapılabilecektir.
***
Haliyle paravan şirket kurup, vatandaşları ve SGK’yı dolandıran bu kişiler, SGK bildirimlerini meslek mensupları vasıtasıyla yapabileceklerinden, bundan sonraki süreçte sahte işyerleriyle yapılacak mücadelede meslek mensuplarının en ön safta yer alacağı aşikârdır.
Bu mücadelede bir mesafe kat edebilmek için de öncelikle meslek mensuplarına dikkat etmeleri gereken hususları anlatmak ve meslek mensuplarıyla birlikte mücadele etmek gerekiyor, bu kişilere karşı.
Ne var ki mevcutta sahte işyerleriyle aynı safta savaşacağımız meslek mensuplarından nasıl istifade edebileceğimizi kurgulayıp, meslek mensubu arkadaşlara dikkat etmeleri gereken hususları anlatmak yerine sorumluluklarını anlatmışız şimdiye kadar.
Kastı olması bile kusurlu oldukları durumda dahi SGK’nın uğradığı zarardan sorumlu tutmuşuz bu arkadaşları.
***
Öyle sorumluluklar yüklemişiz ki, verilen talimatlara uysalar, bu defa işlerini yetiştirmeleri çok zor.
Mesela, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde denmiş ki “muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter kayıtlarına veya bu defter ve kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından işverenlerle birlikte 3568 sayılı Kanuna göre yazılı sözleşme ile yetki verilmiş meslek mensupları da müştereken ve müteselsilen sorumludur.”
Allah aşkına, kaç meslek mensubu bu kontrolleri tam anlamıyla yapabilir ki?
Gece gündüz çalışmak zorunda bırakılmış, bana göre orantısız bir sorumluluk yüklenmiş bu arkadaşlar, bilin ki hem inciniyor, hem de güceniyorlar bu duruma.
***
Mükellefinin sahte fatura kestiğini veya sahte sigortalı bildiriminde bulunduğunu fark eden meslek mensupları zaten bu dolandırıcılarla olan ilişkisini derhal sonlandırıyor.
Ne var ki önceki dönemlerden kaynaklanan bildirimleri nedeniyle kusurlu sayılacakları gerekçesiyle, bu dolandırıcıları SGK’ya ihbar etmekten de çekiniyorlar.
Hal böyle olunca da bu adamlar düzenbazlıklarına başka bir meslek mensubuyla devam ediyorlar.
Taa ki yeni meslek mensubu da bu durumu fark edinceye kadar.
…
O açıdan paravan şirketler kurup vatandaşları dolandıran, SGK’yı zarara uğratan bu dolandırıcılara karşı, meslek mensuplarıyla birlikte aynı safta mücadele etmemiz şart.
Hani kasıtlı olarak bu bildirimleri yapanlar varsa gerekli müeyyideler uygulansın, kimsenin buna bir sözü yok.
Ama herhangi bir kastı olmayan meslek mensubunu sırf bu adamların defter, kayıt ve belgelerini imza karşılığı veya yazılı tutanak yoluyla aldı diyerek kusurlu saymanın ya da durumu fark edip bu dolandırıcılarla tüm ilişkilerini sonlandıran meslek mensubunu önceki bildirimlerinden sorumlu tutmanın bu dolandırıcılarla mücadelede bize hiçbir şey kazandırmayacağı ortada.
***
Değerli okurlar,
Sahte işyerlerinden yapılan bildirimler maalesef ki çoğu zaman yıllar sonra tespit edilebiliyor.
Hal böyle olunca da hem vatandaşların hem SGK’nın yaşadığı kayıp çok daha artıyor.
Tespit edilemeyenleri ise maalesef ki kimse bilmiyor.
Bu olayda kastı olmayan meslek mensuplarını sorumlu tutmaktan vazgeçip, bu dolandırıcıları ihbar edecek bir zemin oluşturulur ise emin olun, bunların hepsi çok daha kısa süre içinde ortaya çıkacaktır.
Belki hemen değil ama bir müddet sonra bu dolandırıcıların hepsinin kökü kazınacaktır.
Yeter ki Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi bir olalım, iri olalım, diri olalım.