Memleketten manzaralar

Çalışmadan sigortalı olmak, yalnızca isteğe bağlı sigortalı olan kişilere tanınmış bir haktır.

Ne var ki isteğe bağlı sigortalılığın 4/b (Bağkur) kapsamında sayılması ve Bağkur kapsamında sigortalı olanların emekli aylığına hak kazanma şartlarının SSK statüsünden emekli aylığına hak kazanma şartlarına göre daha ağır olması nedeniyle gerçekte fiilen çalışmayan kişilerin kimi zaman tanıdık bildik kişilere ait işyerlerinden, kimi zaman da dolandırıcıların tuzağına düşerek paravan şirketler tarafından SSK statüsünden sigortalı olarak bildirildiklerine şahit oluyoruz.

Paravan şirketlerden yapılan sigortalı bildirimlerinin büyük bir kısmı gelişen yazılım teknolojisi ile er veya geç tespit edilip prim günleri ve emekli aylıkları iptal edilirken, tanıdık bildik kişilere ait gerçekte var olan işyerlerinden yapılan sahte sigortalı bildirimlerinin anca bir ihbar veya şikâyet üzerine yapılan incelemeler sonrasında tespiti mümkün olabilmektedir.

Hatta sayısı ne kadardır bilinmez ama bana göre paravan işyerlerinden bildirilen sahte sigortalı sayısı 1 ise, gerçek işyerlerinden bildirilen sahte sigortalı sayısı en az 10.

Haliyle gerçekte var olan işyerlerinden yapılan sahte sigortalı bildirimlerinin önüne geçilmesi noktasında, işverenleri sahte sigortalı bildirimine özendiren düzenlemelerin ve sahte sigortalı bildirimine yönlendiren faktörlerin ortadan kaldırılması gerekiyor.

Yan dükkandaki esnaf arkadaşından aldığı borcunu nakit olarak ödeyemeyen esnafın, borç aldığı esnafı kendi işyerinden sigortalı göstererek, esnaf arkadaşına olan borcunu bir anlamda SGK’ya ödeten kişileri de gördük memlekette, 7103 teşvikinden 06111 teşvikinden yararlanmak için eşini çoluğunu çocuğunu sigortalı gösterenleri de.

Hatta inşaat işyerlerinde fiilen çalıştırdığı işçisinin yerine asgari işçiliği doldurmak adına hanımını, kayın validesini sigortalı gösterenleri de.

Bir kere istihdam artırmaya yönelik çıkartılan 7103 ve 6111 gibi teşviklerde işverenlerin ve şirket yöneticilerinin birinci dereceye kadar yakınlarının teşvik kapsamına alınması noktasının gözden geçirilmesinde yarar var.

Hatırlayın 2018 yılında “bir senden bir benden” adıyla imalat sektöründe faaliyet gösteren işverenlere yönelik bir prim desteği çıkartılmıştı. Hatta prim desteğinden yararlanılan ayda asgari ücrete kadar işçiye ödenen ücret de teşvik kapsamında işverene ödenmekteydi. Ama yasada işverenlerin birinci derece kan veya kayın hısımları ile eşlerinin teşvikten yararlanamayacağı yönünde aranılan şart nedeniyle bu teşvikten yararlanan işyeri sayısı üçü beşi geçmemişti.

Bağkur mükellefi vatandaşa bakıyorsunuz dükkânı faal haldeyken bir fabrikada işçi olmuş. Yıllarca hem dükkanını işletiyor hem de fabrikadan sigortalı olarak bildiriliyor. Ayrıca 06111 veya yatırım teşviki kapsamında16322-26322 teşvikinden de faydalanıyor işveren. Üstelik faal olan dükkânda bir sigortalı bile yok.

Mevcutta vergi mükellefi olan vatandaşların SSK statüsünden emekli olabilmek için ne zaman SSK statüsüne geçmesi gerektiği yönündeki sosyal medyadan veya yazılı basına yönelttiği soruları ve cevapları sizler de görüyorsunuzdur. 2008/Ekim öncesi sigortalı olanların fiili çalışma sürelerinin son 1260 günü hangi statüde geçmiş ise diğer şartları da sağlamaları kaydıyla o statüden emekli olmaları mümkün. Hal böyle olunca vergi mükellefiyeti nedeniyle yıllarca Bağkur kapsamında sigortalı olmuş vatandaş, SSK statüsünden emekliliğe 1.260 -1.300 gün kala bir bakmışsınız ki bir fabrikadan veya bir lokantadan ya da bir tekstil atelyesinden SSK’lı olarak bildirilmeye başlanmış.

Sanırsınız Bağkur statüsünden SSK statüsüne geçmek, kişinin talebine bağlı.

Sanırsınız fiilen çalışmasanız bile son 1260 gün SSK’lı olursanız, SSK’dan emekli olabilirsiniz.

Böyle bir dünya yok olmasına yok da bu şekilde SSK statüsünden emekli olmuş veya olmaya hazırlanan on binlerce vatandaş var.

Dürüst esnafları tenzih ederim.

Bu anlattıklarım tabiri caizse “uyanık” olarak tabir edeceğimiz kişiler olduğundan, bu yola başvurmayan dürüst esnaf 9.000 gün Bağkur primini ödeyim de öyle emekli olayım diye çabalıyor. Dürüst esnaf olmak, saf esnaf olmak anlamına gelmez elbet. Ama gelinen noktada son 1.260 günde SSK statüsüne geçmeyen dürüst esnaf bile, kendini saf esnaf olarak görmeye başladı, bilginiz olsun.

İnşaat işyerlerindeki asgari işçilik uygulamasına geldiğimizde, bu uygulama işçilik gerektiren işlerde kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesi amacıyla getirilmiş, asgari işçiliği tamamlamak için yapı müteahhidi, hanımını kaynanasını bildirsin diye değil. Ne güzel, hem inşaatta asgari işçiliği tamamlamak için hanımını, kaynananı prim teşviklerinden de yararlanıp sigortalı göstereceksin, hem bu kişiler emeklilik için prim gün sayısı kazanacak, hem de 600 gün sigortalı gösterilmişse bir de 6 ay işsizlik maaşı alacaklar.

Olmadı, suyundan da koysaydınız bari…

Şimdilerde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nereden, nasıl bir kaynak bulabiliriz diye araştırıyorlar. İşin doğrusu, gelinen noktada kaynağa ihtiyaç olduğu da ortada. Ama kaynak ararken devletin kaynaklarını haksız yere tüketen kişilere de müsaade etmemeliler bence.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum