İşe giriş öncesi alınacak sağlık raporunun masrafı çalışana yansıtılamaz!

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 15. maddesiyle işverenler, çalışanlarını sağlık gözetimine tabi tutulmasını sağlamakla yükümlü tutulmuşlardır. Ayrıca yine aynı maddede işverenlerin;

-Çalışanların işe giriş girişlerinde, iş değişikliğinde veya çalıştıkları süre zarfında işyerinin tehlike sınıfına göre belirlenen periyodik sürelerle sağlık muayenelerini yaptırmak zorunda olduklarına,

-Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalışacakların, yapacakları işe uygun olduklarına dair sağlık raporu olmadan işe başlatılamayacağına,

- Sağlık gözetiminden doğan maliyetin ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyetin işverence karşılanacağına ve çalışana yansıtılamayacağına,

Yer verilmiştir.

Aile hekimlerinden ve işyeri hekimlerinden temin edilecek sağlık raporları ücretsiz olarak verilmektedir. Ancak işyeri hekimlerince özellikle ağır ve tehlikeli işlerde rapor öncesi istenilen tahlil ve tetkikler için masraf yapılabilmekte, ayrıca işyeri hekimi bulunmayan işyerlerinde işe alınacak çalışanlarca aile hekimleri dışında kamu hastanelerinden alınacak raporlar ile tahlil ve tetkikler için de yine ödeme yapılabilmektedir.

Çalışanların iş değişiklikleri veya periyodik kontroller sırasında yapılan muayene ve tetkiklere ilişkin masrafların işverenler tarafından karşılanmasında sahada herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşın, çalışanların işe girişlerinden önce yapılan muayene ve tetkiklere ilişkin masrafların kimi zaman çalışanlara yansıtıldığı görülmektedir.

İşe girişlerden önce yapılan bu masrafların çalışanlara yansıtılmasının gerekçesi olarak da, sağlık muayenesinin yapıldığı tarih itibariyle işverenle çalışan arasında hizmet akdinin henüz kurulmamış olması gösterilmektedir.

Hâlbuki yasada, iş değişikliğinde veya periyodik kontrollerde olduğu gibi çalışanların işe girişlerinde sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlama yükümlülüğünün de işverenlere verildiği, bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyetin işverence karşılanacağı ve çalışana yansıtılamayacağına yönelik düzenlemeler dikkate alındığında, hizmet akdi kurulmuş olsun veya olmasın işe girişlerinden önce işverenlerince sağlık raporu almak için sağlık hizmet sunucularına yönlendirilen çalışanlarca alınan sağlık raporu için ödenen ücretlerin çalışana yükletilemeyeceği aşikardır.

Kaldı ki İş Kanununun 8. maddesine göre her ne kadar süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunlu olsa da, yazılı olarak yapılması gereken iş sözleşmesinin yazılı yapılmamasının sözleşmeyi geçersiz hale getirmediği, bu şartın geçerlilik şartı olmayıp ispat şartı olduğu dikkate alındığında, iş başvurusunda bulunup işe alınmasına karar verilmiş işçiyi sağlık raporu almak için işyeri hekimine veya sağlık hizmet sunucusuna yönlendiren işverenle çalışan arasında iş akdinin kurulmadığından söz etmenin de mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

İşe girişlerden önce yapılan bu masrafların çalışana yansıtılması halinde, çalışanların her ne kadar ALO 170 ihbar hattına şikayette bulunmaları mümkün olsa da, fiiliyatta bu şikayet çalışanın işten çıkartılmasına neden olabileceğinden, çalışanların bir çoğu çaresiz bu masraflara katlanmak durumunda kalmaktadır.

Bu manada, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce işe girişlerden önce alınan sağlık raporları için yapılacak masrafların kim tarafından karşılanacağına dair yapılacak iki satırlık bir açıklama, sahada yaşanan sorunları büyük ölçüde çözecektir.

TEŞVİK UYGULAMA DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI GAYRİ FAAL DOSYALARDAKİ BORÇLARA DİKKAT!

Sosyal Güvenlik Kurumunca yayımlanan 2021/26 ve 2021/30 sayılı Genelgelerle, beş puanlık prim indiriminden ve ikili prim teşviklerinden yararlanılırken ödeme vadesi geçmiş borcun bulunup bulunmadığının sorgulanması sırasında, 2022/Ocak ayına ilişkin MUHSGK’dan başlanılarak aynı işverene ait Türkiye genelindeki tüm işyeri dosyalarındaki borçlara bakılacağı açıklanmıştır.

Elektronik ortamda yapılacak bu borç kontrolleri sırasında aynı işverene ait faal olan işyeri dosyalarının yanı sıra gayri faal işyeri dosyalarının borçlarına da bakılacaktır.

Diğer taraftan, 2018/32 sayılı Genelgede zamanaşımına uğramış olan borçlarla ilgili olarak rızaen yapılacak ödemelerin kabul edileceği, zamanaşımına uğramış borçların borçlu için borçluluk niteliğini sona erdirmeyip eksik borç haline dönüştürdüğü ve bu kişilerin Kuruma karşı borçlu sayıldıkları belirtilerek bu borçlar ödenmediği sürece borcu yoktur yazısı, teminat iade yazısı ve ilişiksizlik belgesi verilmeyeceği ve prim teşvik ve desteklerinden de yararlanılamayacağı açıklanmıştır.

Dolayısıyla 2022/Ocak ayına kadar olan süreçte prim teşviklerinden yararlanılırken ödeme vadesi geçmiş borcun bulunup bulunmadığı işyeri bazında sorgulandığından gayri faal olan dosyalardaki zamanaşımına girmiş borçlar prim teşviklerinden yararlanılmasına engel olmazken, 2022/Ocak ayına ilişkin düzenlenecek MUHSGK’dan başlanarak gayri faal olan dosyalardaki bu borçlar nedeniyle faal olan işyeri dosyalarından bildirilen sigortalılardan dolayı da beş puanlık prim indiriminden yararlanılması mümkün olamayacaktır.

Bu bakımdan zamanaşımına uğramış borçlar nedeniyle beş puanlık prim indiriminden yararlanılabilmesi için ya bu borçların ödenmesi/taksitlendirilmesi ya da zamanaşımına girmiş borçların prim teşviklerinden yararlanılmasına engel olmaması hususunda İş Mahkemeleri Kanununun 4. Maddesine istinaden öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumuna, ardından mahkeme yoluna başvurulması gerekecektir.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum