Doğum borçlanmasından önceki son statüye dikkat!

Annemin 1994 tarihli SSK işe girişi ve toplam da 1512 günü var. E-Devletten baktığımda kısmi emeklilikte 58 yaş 5.400 gün isteniyor. 2 çocuk için borçlanma yaptığında 3600 günden emekli olmak için ne yapmak gerekir.? Yeliz F.

e-Devlette yapılan sorgulamada 58 yaş - 5400 prim gün sayısı koşulu aranıldığına göre anneniz en son Bağkur (4/b) statüsünde veya isteğe bağlı sigorta kapsamında prim ödemiş demektir. Çünkü belirtilen emeklilik koşulları Bağkur’dan emekli olacaklar için geçerlidir. Annenizin 3600 günden kısmi emekli olabilmesi için emeklilikte SSK (4/a) statüsüne tabi olması gerekiyor.

Sosyal güvenlik mevzuatına göre 2008/Ekim öncesi sigortalı olan vatandaşların hangi statüden emekli olacakları son 2520 fiili hizmet süresinin en fazlasının geçtiği statüye göre belirlenmektedir. Son 2520 günde hem Bağkur hem SSK statüsünde hizmeti bulunan vatandaşların 1261 gün üzerindeki hizmeti hangi statüde geçmiş ise o statü, eşit ise en son sigortalılık statüsü esas alınmaktadır.

Ayrıca doğum borçlanmasında primi ödenen süreler;

l Borçlanılan tarihte tabi olunan sigortalılık statüsünde,

l Borçlanılan tarihte sigortalılığı bulunmayan kişiler için ise en son tabi olduğu sigortalılık statüsünde geçmiş sayılmaktadır.

Bu bakımdan annenizin SSK statüsünden kısmi emeklilikte 3600 günden emekli olabilmesi için, son 2.520 fiili hizmet süresinin en az 1.260 gününün SSK statüsünde geçmiş olması gerekiyor.

Bunun için de annenizin borçlanma başvurusunu 4/a statüsünde hizmet akdine tabi çalışırken veya 4/a statüsündeki çalışma süresi sona erdikten sonra yapması gerekecektir. Annenizin mevcutta 1.512 gününün bulunduğu dikkate alındığında iki çocuk için ikişer yıllık doğum borçlanması yaptığında 720 X 2 = 1.440 prim günü daha kazanacaktır. Borçlanma sonrası toplam prim gün sayısı 1.512 + 1.440 = 2.952 gün olacağından, 3600 prim gün sayısına erişebilmesi için 3.600- 2.952 = 648 gün daha prim ödemesi gerekecektir.

Diğer taraftan, Sosyal Güvenlik Kurumunca borçlanma öncesi 4/a kapsamındaki hizmet süresinin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığı (sahte olup olmadığı) hususunda denetime gidilebildiği göz önünde bulundurularak, annenizin borçlanma başvurusu öncesindeki SSK statüsündeki hizmet süresi içinde fiilen çalışılmış olmasına dikkat edilmesi, sonradan telafisi güç sonuçların önüne geçecektir.

TAM SÜRELİDEN KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMAYA GEÇEN SİGORTALILARIN SGK BİLDİRİMLERİ

Tam süreli çalışmakta iken kısmi süreli çalışmaya geçecek olan bir işçimizle 1 Temmuzdan geçerli kısmi süreli iş sözleşmesi imzalandı. Bu işçimiz için işe giriş bildirgesinde bir güncelleme yapmalı mıyız?

Yeni işe alınan sigortalılara ilişkin işe giriş bildirgelerinin düzenlenmesi aşamasında kısmi süreli çalışıp çalışmadıkları, kısmi süreli çalışıyorlar ise ay içindeki çalışma sürelerinin de sisteme girilmesi istenilmektedir.

Ne var ki kısmi süreli çalışan sigortalıların ay içindeki prim gün sayıları aylık çalışma sürelerinin 7,5’e bölünmesi suretiyle hesaplandığından, işe giriş bildirgesine kaydedilen prim gün sayıları ayın 28, 30 veya 31 gün çekmesine göre her zaman doğru sonucu vermeyecektir. Kısmi süreli çalışan sigortalıların prim gün sayıları hususunda işverenleri bağlayan bildirim ise muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile bildirdikleri prim gün sayılarıdır.

Sigortalıların işe giriş bildirgesine kaydedilen meslek kodunun sonradan değişmesi durumunda olduğu gibi tam süreli çalışmadan kısmi süreli çalışmaya veya kısmi süreli çalışmadan tam süreli çalışmaya geçen işçiler için de fiili durumun muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde yapılan bildirimlerle beyan edilmesi ve eksik gün sayılarını kanıtlayan kısmi süreli iş sözleşmelerinin SGK tarafından istenildiği takdirde incelemeye ibraz edilmek üzere saklanması yeterli olacaktır. Dolayısıyla işe giriş bildirgesinde beyan edilen kısmi süreli çalışıp çalışmadığıyla ilgili bilgilerde sonradan değişiklik olması durumunda işe giriş bildirgesinde herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, tam süreli çalışmadan kısmi süreli çalışmaya geçecek olan sigortalılardan dolayı sonradan SGK nezdinde herhangi bir sorun yaşanmaması adına, SGK’nın 2020/20 sayılı Genelgesinde yer alan “İşyerlerinde kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan sigortalılar için düzenlenmiş olan yazılı sözleşmenin noterden tasdikli olması zorunlu değildir. Kısmi süreli çalışmalara ait iş sözleşmesi noterden onaysız ve yasal süresi dışında verilmiş ise, verildiği ay ve sonrası için hüküm ifade edecektir.” şeklindeki açıklamalara istinaden sözleşmenin noter onaylı olmasında yarar bulunmaktadır. Noter onaylı değilse sözleşmenin bir suretinin dilekçe ekinde kısmi süreli çalışmaya geçilen tarihi izleyen ayın 26’sına kadar SGK’ya verilmesi yerinde olacaktır.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum