Rüyalar gerçek oldu!
Allah’ım bu ne mutluluk. Türk basketbolunun yıllardır özlemle beklediği Avrupa’nın en büyük kupasını getirenlere koskocaman bir helal olsun. Bu büyük zaferi yazmak için her şeyden önce inanmak ve mücadele etmek gerekirdi. İşte Fenerbahçe tıpkı Real Madrid karşısında olduğu gibi Olympiakos karşısında da öyle bir kararlılık gösterisi sundu ki üçüncü ve dördüncü çeyrekte geriden gelmeleriyle tanıdığımız Yunan temsilcisi adeta teslim bayrağını çekti.
KRİTİK ANLARA İMZASINI KOYDU
Obradovic tüm deneyimini sahaya yansıtırken öğrencileri, o ne istediyse harfi harfine yerine getirdiler. Udoh ve Vesely çember altını rakiplerine yasak ederken, Dixon, Bogdanovic organizatörlüğün zirvesine yükseldiler. Kalinic bir savunma dahisiydi sanki. Datome kritik anlarda imzasını koyarken, Antic ve Nunnally de görevlerini kusursuz yerine getiren isimlerdi.
Makine gibi işleyen Fenerbahçe takımına taraftarının verdiği destekle ülkeye bir basketbol bayramı yaşattı. Böylesine mükemmel, kararlılığından geri dönmeyen ve basketbolun gerektirdiği her şeyi yapan takımın yaratılmasında elbette dahi antrenör Obradovic’in ve ona verilen desteğin önemi çok fazla. Fenerbahçe finale gitmekte kararlıydı ve kararlığını da ülkeye bir basketbol bayramı yaşatarak aldı. Kısacası teşekkürler Fenerbahçe. Hepimize büyük kıvanç yaşattınız. Bu basketbolda, inanmanın ve mücadele etmenin hiç kuşkusuz en büyük ödülüdür.