Papaz her zaman pilav yemez
Türkiye’mizde güzel bir laf var. Papaz her zaman pilav yemez diye. Bugüne dek, geriye yaslanıp rakibinin üzerine gelmesini bekleyip geliştirdiği ani ataklarla sonuca gitmeyi başaran Fenerbahçe, Antalya deplasmanında bu kez istediğini alamadıysa bunun ana nedeni savunma işini biraz fazla abartmış olmasıdır. Bu kez orta alanı da savunmasına yaklaştıran Fenerbahçe, Antalyaspor’un bu alanda yaptığı baskı karşısında da öyle yetkisiz kaldı ki, topu bırakın hücum alanına taşımayı orta alanına bile getiremedi. Belli ki Rıza Çalımbay, Fenerbahçe’nin bu savunmada rakibini oyalayıp hızlı hücumla sonuca gitmeyi planlayan bu yönünü çok iyi analiz etmiş. Fenrbahçe savunma hattının üzerine iyi top kullanan oyuncuları Eto’o, Deniz, Danilo ve orta alandan gelen Yekta ile öyle bir etkili pres uyguladı ki Fenerbahçe takımının topla oynayacak hali kalmadı. Savunmasıyla forveti arasında geniş bir boşluk oluşan Fenerbahçe, topu şişirip rakip kaleye doğru gitmeyi planladı ama bunda da hiç etkili olamadı. Ayrıca Alper, Volkan ve Lens’in topla fazla oynama istekleri de Sarı-Lacivertli ekibin ataklarının daha başlamadan bitmesine yol açtı. Bu üçlünün pas hataları ve çıkarken kaptırdığı toplar da Antalyaspor ataklarının etkili bir şekilde Fenerbahçe’nin üzerine gelmesine yol açtı. Hedefinize savunma ile gitmek bir düşünce biçimi olabilir.
Ancak eğer hedefiniz şampiyonluk ve maç kazanmaksa bu savunma direcinizi hücum etkinliğinizle bütünleştirmek durumundasınız. Eğer bunu yapamıyorsanız, dün Antalya’da olduğu gibi kaderinize razı olursunuz. Bu arada golü yedikten sonra hücum etmeyi tercih eden Fenerbahçe, Sow ile bir gol de buldu ama bu kez Cüneyt Çakır’ın faul düdüğü bu rövaşatanın geçerli olmasını engelledi. Ancak Antalyaspor’un hakkıyla kazandığını burada teslim edelim ve Çalımbay’ın öğrencilerini kutlayalım.