Milli Takım'a 4 dakika yetti
Çok şükür, Dünya Kupası Elemeleri dördüncü maçımızda ilk 3 puanımızla tanıştık. Ancak söylemek gerekirse çantada keklik gördüğümüz Kosova karşısında özellikle ilk yarıda bu kadar zorlanacağımızı hiç hesap etmemiştik. Neydi bu kadar zorlanmamızın nedeni? Hemen söyleyelim. Baskılı oynamamıza rağmen sadece kapanmayı düşünen Kosova savunmasının kilidini açmayı bir türlü beceremedik. Bunu yapmamız için orta alanımızın forvette yalnız kalan Burak Yılmaz’a biraz daha fazla destek vermesi gerekir. İşte bunu yapamadık. Kanatlardan sadece Volkan ile gelebildik. O da son paslarda topu bitirici noktaya ulaştıramadı. Uzun süre sonra kaptan olarak yeniden kadroya dönen Arda, topla fazla oynayıp biraz da ayağındaki topları kaybedince hücum etkinliğimiz iyice azaldı. İlk yarıda, en büyük tehlikeyi bir duran topta Mehmet’in direkte patlayan şutuyla yakaladık. Onun dışında birkaç uzaktan vuruşla kaleyi yoklamayı denedik. Ama bunlarla da kaleciyi geçemedik.
GOL ŞANSSIZLIĞINI BİTİRDİ
Beklenen patlama ikinci yarının başında geldi. Etkisiz Oğuzhan’ın yerine sahaya sürülen Yunus Mallı’nın getirdiği hareket Burak’ın akıllı vuruşu ile noktalanınca Kosova’nın savunma direnci hemen yıkıldı. Nitekim dört dakika sonra bu kez Arda’nın akıllı pasına Burak’ın dokunuşu ve Volkan’ın gol şanssızlığına nokta koyan dokunuşu bizi iyici rahatlattı. Bu arada sadece savunmayı düşünen ve tüm umudunu kontra ataklara bağlayan Kosova’nın zaman zaman orta alanı bizden daha çabuk geçtiğini de hemen söyleyelim. Nitekim biri direğimizde patlayan iki-üç pozisyon da buldular ama onların bizi yenecek gücü ve kalitesi yoktu. Açıkçası uzun süre sonra gelen barış, takıma bir hava getirmiş. Ama Kosova gibi bir rakibi bence çok daha rahat yenmemiz gerekirdi. Bunu yapmak için de topu biraz daha hızlı dolaştırıp özellikle daha etkin bir şekilde tehlike bölgelerine göndermemiz gerekirdi. Ancak Selçuk’un etkisizliği ve temposuz bunu engelledi. Yine de her şeye rağmen 4 dakikada alınan 3 puan, gelecek için bir umuttur.